Batı Dünyası Medyayı Kimyasal Silah Gibi Kullanıyor

Batı Dünyası Medyayı

Kimyasal Silah Gibi Kullanıyor

Türkiye’nin tam bağımsızlık yolunda attığı adımlar ve kendini yönetme becerisi, yine batı dünyasını rahatsız etmeye başladı.

Ne kadar farkındasınız bilmiyorum, ama hani şu meşhur “düğmeye basıldı” sözü var ya, son günlerde bu durum net bir şekilde yaşanıyor.

Kesinlikle tesadüf diye adlandırılmayacak bir fihristle, batı medyasında tamamen “Dezenformasyon” dediğimiz, yani az bir gerçekle süslenmiş, ama omurgası yalan üzerine inşa edilmiş haberler çıkıyor.

Bu haberlerin son bir ayda ki periyoduna kısaca göz atmak istersek;

İsveç’te terör örgütü üyelerinin aşağılık bir şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedef alan rezil eylemi,

Bu eylem ile ilgili İsveç bölge savcısının skandal açıklaması,

İha ve Siha üreten Baykar şirketinin hedef alınması,

Türkiye’nin Suriye ile diplomatik görüşmeleri tekrar başlatması,  

Ve son olarak ta bu gün, The Economist dergisinin, yine perde önünde Erdoğan’a diktatör yakıştırması yapan ve onu sandıkla ülke yönetiminin başına getiren milyonlarca vatandaşıma hakaret ederek Türkiye’yi hedef aldığı kirli haber,

Bana göre zihin zehirlemek için kullanılan Kimyasal Silah niteliğinde ki haberlerden öne çıkanlardan sadece bir kaçı.

Bu kirli haberlerin odağında da, Ülke olarak ciddi mesafe kat ettiğimiz Savunma sanayi, Fosil yakıt saha keşfi, Uluslararası konjonktürde Türkiye’nin oynadığı rol, Akdeniz ve Ege’de Türkiye’nin haklarını koruması ve daha birçok konu var.

Özellikle de, bu zihin zehirleyen kirli haberlerde, Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ı hedef alıyorlar. Zira son 21 yıldır Türkiye’nin aldığı mesafede bizzat rol oynayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, her kademede, her an Türkiye’nin çıkarlarını öncelediği için, Batı dünyası onu açık bir tehdit görüyor. Bu yüzden de zalimce ve ahlaksızca ona saldırıyorlar.

Ha, sanmayın ki bu saldırılar Erdoğan’ın şahsına. Asıl hedefleri, kendi çıkarları doğrultusunda Türkiye’yi yönetmek.

Anlayacağınız, başta ABD olmak üzere, Birçok Avrupa ülkesinin oluşturduğu Batı bloku, özellikle kendi kamuoyunu etkilemek için her şeyi yapıyor.  Çünkü kendi toplumlarında ki insanların vicdanını aşmaları için ve tabi dökülmesine neden oldukları bunca kanın izini silmek için, gerçek dışı bir tabloyu kendi kamuoylarına sergilemeleri gerekiyor.

En iyi yaptıkları şeylerden birisi de, dünyanın geri kalanını ülke çıkarlarına uygun dizayn etmek için medyayı kullanmaları.

Üstelik bunu bir yandan kendileri adına bir kimyasal silah gibi kullanırken, karşı tarafın elini-kolunu da “basın özgürlüğü” yalanı üzerinden bağlayacak kadar mahirler.

Peki, neden bunları yazdım?

Yanıtım aslında çok basit. Ben ülkemi seviyorum. Ve ülkemi seven bir gazeteci olarak, ülkeme yapılan bu sinsi saldırılara tepkisiz kalamıyorum. Ayrıca, hem bir vatandaş, hem de bir gazeteci olarak Ülkemin çıkarlarına saldırıları doğal olarak direkt saldırı olarak değerlendiriyorum.

Bir diğer amacım da, bu acımasız sömürücülerin, “Erdoğan Karşıtlığı” üzerine dizayn edilmeye çalışılan seçim sürecinde, bu saldırılarını değişik yollarla sürdüreceğine parmak basmak.

Kalın sağlıcakla…