İslam dünyasının yaşadığı bunalımlı ortamın nereden, nasıl ve niçin kaynaklandığını bilmez isek, acıları yaşamaya devam ederiz. Bölünmeler, çarpışmalar her gün yeni bir hamle ve yeni bir değişik şekilde devam eder. Batının saldırı taktiklerini analiz etmez isek, parçalayıcı yeni akınlar fırtına şeklinde dalga dalga yıkarak gelir.
Batı uygarlığı iki asırdan beri saldırgan bir hal aldı. İnsanlığa ve bütün medeniyetlere saldırarak yok edip yeni bir cılız medeniyet oluşturma hevesinden vazgeçmiyor. Var olan bütün medeniyetlerin kökünü kazıma, başka medeniyetlere hayat hakkı tanımama ve batının yıkıcı gerçeğini tanıyamaz isek, yerkürede de, bölgemizde de, ülkemizde de neler olup bittiğini tam kavrayamayız. Batı uygarlığı yerküredeki birçok medeniyete saldırarak tamamen yok etti. Bir kısmının da üzerine kül serpip damıtma potasına aldı. Hele hele Osmanlı medeniyetinden bir katre iz kalmasına asla tahammülü yok. Çünkü Osmanlı medeniyeti önce insan, sonra madde diyor. Batılı düşünürlerin bu gün yaydığı medeniyet ise, önce madde sonra insan anlayışına dayanıyor. Burada devamlı takiple sorulması gereken soru şu.
Bu saldırının nedenleri, şekilleri ve sonuçları ne?
Kıymetli dostlar, yeni düşünce, daha yeşermemiş bir fidan gibidir ve zayıftır. Zayıf düşünce kendini geliştirmesi ve yayılması için zorlama yapar. Zorlama yaparken yeni yeni metotlar üretir. Bencildir ve kendine âşıktır. Başka düşüncelere iyi gözlükle bakmasını kabullenmez. Sadece kendi yayılmacılığını düşünür. Bu yüzden batılı düşünceler yeni medeniyetler üretemediği gibi, başka medeniyetleri yok etme sevdasına kapılmışlardır. Başka medeniyetlerle, başka inanışlarla ve başka düşüncelerle beraber yaşama tecrübesi üretememişlerdir. Bu nedenledir ki, iki asırdan beri dünya üzerinde hâkim olduğu batı uygarlığı başka uygarlıkların ve başka kültürlerin kökünü kazıma sevdasındadır. Bu sevda dünyayı büyük bir felaketin içine doğru sürüklemektedir. Hele hele İslam medeniyetini oldum olası kabullenemediklerinden ve kendilerine büyük bir engel olarak gördüklerinden yer küreyi adeta bir cehenneme çevirdiler. Çin Settin den, Cebeli Tarık boğazına kadar yayılan İslam medeniyetini yok etme için yakmadıkları ve yıkmadıkları bir değer kalmadı. Hedef İslam ve bıraktığı muhteşem medeniyet.
Bin yıldır dünya tarihini Müslüman ülkeler yazdı. Osmanlı İslam medeniyetini Avrupa ortalarına kadar yaydı. Bundan rahatsız olan medeniyet düşmanları saldırı üzerine saldırı yaptı. Bu küresel saldırılardan bizde nasibimiz aldık. Sonuçta Osmanlı durduruldu ve akabinde, duraklama, gerileme derken yok edildi. Şimdide bir asırdır İslam dünyasını birbirine düşürmeye ve bunun içinde birçok mezhep kavgalarına sürüklenmeye devam ediliyor. Böylece sadece inanış değil, medeniyeti de kökten silinmeye çalışılıyor. Haçlı seferleri bitmedi. Yenidünyada, yeni teknolojik bilgisayar saldırılarıyla, GDO lu ürünlerle, GENLERLE oynama ile, tehlikeli virüslerle devam ediyor. Medeniyetsiz yeni bir SANAL DÜNYA yaşatılmaya çalışılıyor.
Sayın okuyucularım, Ortada oynanan çok büyük bir küresel oyun var. Bu küresel oyunun atakları, taraftarları ve yaşatıcıları keşfedilmiş durumda. Tehlikeyi keşfetmek çok büyük bir gelişimdir. Tehlikenin karşısında durmak, mücadelenin ilk adımlarıdır. Bu adımların başlatılmasını sağlayan ülkemiz yöneticileri, tarihi bir virajı dönmek gibi başlangıç içindedirler. Yaradan, medeniyetini savunan her kişinin yar ve yardımcısı olsun. Hoşça kalın.
