Fahri Sağlık

BEN ORUÇLUYUM DİYEBİLMEK…

Ramazan ayı iftarıyla, sahuruyla, teravihi ve daha nice güzellikleriyle bir sabah güneşi gibi üzerimize doğdu. Kerim Kitabımızda Yüce Kudret; “ Ey iman edenler! Kötülüklerden sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.” buyurmaktadır. Rahmet elçisi Peygamberimiz de; “ Kim iman ederek ve sevabını Allah’tan umarak ramazan orucunu tutarsa önceki günahları affedilir.” müjdesiyle bizleri orucumuzu tutmaya teşvik etmiştir. “Sabır ayı” olan Ramazan nedendir bilinmez bazıları için “sinir ayı” oluyor. Halbuki sevgili Peygamberimiz (s.a.s): “oruç sabrın yarısıdır” buyurur. Ancak Ramazan ayında birçoğumuz sabırlı değil maalesef. Birçok olaya yerli yersiz tepki gösteriyoruz. Hele hele iftar saati yaklaştıkça bu açıdan Müslüman’a hiç yakışmayan tutum ve davranışlar sergileniyor. Sevgili peygamberimiz; “Oruç bir kalkandır. Sizden biriniz oruçlu olduğu bir günde kötü söz söylemesin, kavga etmesin. O’na birisi sataşır veya kötü söz söylerse, “Ben oruçluyum” desin .” öğüdü ile oruç tutanın ağzına giren kadar çıkana da dikkat etmesi gereğini hatırlatıyor. “Ben Oruçluyum…” diyebilmek her kişinin değil er kişinin davranışı olsa gerek. Oruç sadece midemizin değil aynı zamanda dilimizin, elimizin, gözümüzün, gönlümüzün çirkinliklere karşı korunduğu bir ibadetidir. Dilimizin orucu onu bütün kötü sözlerden uzak tutmak, elimizin orucu onu kötülüklerden çekmek, gönlümüzün orucu içimizdeki kin, nefret ve buğz duygularını söküp atmak, gözümüzün orucu onu haramlardan koruyarak evrene ve içindekilere ibret nazarı ile bakıp yüce Rabbimizin kudretini kavramaya çalışmaktır.

Şuurlu bir şekilde tutulan oruç toplumsal barışın ve birlikteliğin sağlanmasında önemli rolü vardır. Çünkü oruçlu kavgalara, kötü söz ve fiillere açık değildir. Birbirleriyle iyi geçinme yerine birbirini yeme yarışı inde olan insanlığın içerisine düştüğü bunalımlardan kurtulabilmesi için orucun sağlayacağı manevi atmosfere ihtiyacımız var. Bir oruç kavramı olan “İmsak” kendini tutmak demektir. İmsak hayatı durdurmak değil, hayat içinde yaşanabilecek olumsuzluklara karşı kendimizi tutmak, korumaktır. Ramazan bir kişilik hassasiyeti istiyor Müslüman’dan. Her gün tutulan orucun suyun damla damla göl oluşu gibi, kalbimizi güzel duygularla doldurması beklenir. Belli ki yüce Allah’ın oruçtan muradı, bizlerin sadece aç-susuz kalması değil. İmsak emrine uymak ile bir üst kulluk seviyesine çıkmamızdır. Kişi tuttuğu oruçla kötülükleri terk etmeyi   hedeflemelidir. O, karşılaştığı bütün kötülüklere karşı, “ Ben oruçluyum, bana cennet kapıları açıldı…” diyebilmelidir.

Namaz, oruç ve zekât…

İlgili Makaleler

Yüce dinimiz bu ibadetlerle nasıl bir insan ve toplum yetiştirmeyi amaçlıyor? Müslüman’ın yüce yaratıcı, O’nun yarattığı bütün varlıklar ve kendi ruh dünyası ile ilişkileri nasıl olmalı? Namazda O’nun huzuruna çıkan, oruçta O istediği için yiyip-içmeyen, zekatta O’nun tayin ettiği kısmı O’nun için fakirlere veren, hac’ta O’na doğru bir mahşer yürüyüşü yaparak O’ndan geldik O’na döneceğiz şuuruna geliştirmeye çalışan, orucu yaşarken bir sene boyunca  oruç ikliminde yaşayanları düşünerek ben de onlardan biri olabilirdim diyen insan kötülük yapabilir mi? Vatanına milletine ihanet edebilir mi? Eğer ediyorsa onun tuttuğu oruç oruç değil, kıldığı namaz namaz değil, yaptığı hac hac değildir.

Ramazanda, ruh terbiyemizle beraber, aile hayatımızda, sosyal yaşantımızda hatta ekonomik faaliyetlerimizde de değişim sağlamamız lazım. İçerden dışa doğru bir iyileşme olması beklenir. Bu ay yüce Allah’a kullukta yücelme ayı. Okşa bir yetimin başını, gülümse bir mümine, aç sofranı bir fakire. Gönül al, gönüllere gir. Bir müminin gönlünde sevinç uyandır.  Ramazan yaksın bütün hatalarını, kusurlarını. Yanık kokularını hissetmeye çalış. Burnun koku alamıyorsa kalbin hissetsin bunları.

Mübarek ayda kendimizi mübarek kılabilme gayretlerimiz başarılı olsun. Ramazan  zaten mübarek. Önemli olan bizim kendimizi mübarek bir insan seviyesine yükseltebilmemiz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu