GündemÖzel HaberlerSiyaset

BENİM OYUM O AMCAYA

Demiyolu Raylarından bir babaya hasretle geçen zamanın içinden bugünlere taşınan ve çocukların söylemleri ile gönülden gönüle konan Başkan Hasan Avcı’nın hiç bilinmeyen yönleri…

Yavuz Selim’in “Babam Belediye Başkanı olmasın” sözü ile sarsılan “anne kaç yaşında oy kullanacağım ben bu başkan amca için oy kullanmak istiyorum” diyen çocuk sesleri arasında kalarak, zor bir sürecin içinden pek çok aileye ve Altıeylül insanına Sosyal Sorumluluk örneği sergileyerek başarıyla çıkan bir Belediye Başkanı Hasan Avcı.

Altıeylül Belediye Başkanı Hasan Avcı çocukluğundan buyana geçen süreyi özetledi ve demiryolcu bir ailenin 5 numaralı çocuğuyum diyerek anlattı: “Dursunbey’in Çınar köyündenim. Ailemizde bir demiryolu serüveni var. Rahmetli dedem demiryolcu. Dedemin babası demiryolcu. Babam demiryolcu. Abim demiryollarından emekli. Eniştemde şuan demiryolcu olarak işine devam ediyor. Benim babam 7 kardeşli bir ailenin 2 numaralı çocuğu. Bende 6 kardeşli bir ailenin 5 numaralı çocuğuyum. Dursunbey’de ilk ve ortaöğretimimi tamamladım. Kalabalık bir ailede büyüdüm için birbirine sahip çıkma, birbirini tutma özelliği bizde oluştu. İş hayatına atıldıktan sonra sosyal hayatta daha çok oldu.”

Rayların Sesiyle Gelen Mutluluk

Altıeylül Belediye Başkanı Hasan Avcı eğitim öğretim hayatını tamamlayabilmek için Dursunbey’den Balıkesir’e gelmiş ve Lise ’de, Üniversite de okumaya başlamıştı. Bu ayrılıkta mesafeler uzak-yakın dememiş ve aileye hasretle geçmişti. Başkan Avcı’ya rayların sesi ve ray kokusu hep aileyi hatırlattı ve Gar’da bir hasretin son buluşuna yine o tren rayları şahitlik etmişti.
Demiryolu raylarında bir baba özleminin kokusu ve ruhuyla geçen okul yılları ve iş yaşamına atıldığı günleri anlatan Altıeylül Belediye Başkanı Hasan Avcı geçmişi hatırlattığımız raylar için şöyle konuştu: “Günlük yaşamımda gezmeyi ve farklı şehirleri dolaşmayı seven biriyim. Devlet Demiryolları Atatürk döneminde ve Abdülhamit han döneminde yoğun olarak ülkemizde yapılmış ve daha sonra Cumhurbaşkanımız dönemine kadarda aktif bir çalışma olmamıştı. Rahmetli dedemizin babası Abdülhamit han döneminde rayları döşeyen ekibin içerisindeymiş. Biz ailece demiryolcu olunca Dursunbey’e otobüsle bir saat trenle gitmekse iki saattir. Ama bizim tercihimiz hep tren olmuştur. Üniversite ve iş yaşamı ile birlikte trenden de bir kopuş oldu. Çocukluğumdaki o rayların kokusu hep burnumda tüter. Balıkesir’de Koray Lisesinde okudum. Babam Dursunbey’de olduğu için burada trenle gelir o tren raylarında hem babamın hem rayların kokusunu alırdım. Baba özlemimi de o raylar hatırlatır.”

Okuma Yazması Olmayan Saadettin Satır Satır Okudu

“Şehri seven biriyim ve yarım dönemden fazla Dursunbey Sarısipahiler köyünde bir öğretmenlik dönemim oldu. İlk olarak 2.ve 3.sınıf çocukları okuttum. Necip Fazıl, Mehmet Akif şiirleri ezberlettirirdim çocuklara. Sınıf 40 kişilikti. Okuma yazması hiç olmayan bir öğrencim vardı sınıfta Saadettin. Ona da çok kısa bir şiir verdim. Sakarya’dan, Çanakkale şehitlerine pek çok şiiri de diğer öğrencilere verdim. Saadettin geldi “öğretmenim ben bu şiiri okumak istemiyorum ”dedi. Bende neyi okuyacaksın diye sordum.’ Zindandan Mehmet’e mektup’u okumak istediğini söyledi. (Necip Fazıl’ın Siirt’te cezaevinde yazmış olduğu şiir) Oğlum sen okuma yazma bilmiyorsun bunu okuyup ezberleme şansın yok nasıl olacak? Ben ezberledim bile hocam dedi. Çık tahtaya oku o zaman dedim Tahtaya çıktı takır takır tüm mısraları okudu. Oğlum nasıl ezberledin dedim Sınıftaki arkadaşları çalışırken onları dinleyip ezberlediğini söyledi Zekâsına bakın. Okuma yazma olmasa da çok zeki bir çocuk olduğunu öğrendim.”

Ciddi Bir Duruşun Altında Koca Yürekli Bir Adam

Sert duran bir yapısı olduğunu söylediğimiz Altıeylül Belediye Başkanı Hasan Avcı sorduğumuz bu soruya karşılık “Herşeyi oturup konuşulabilecek biriyim. Yanlışta olsa bir masaya oturup bunu çözüme kavuşturabilecek bir yapıdayım ”dedi ve anlattı: “Bu konuda ciddi bir duruşum var bu tabi ki biraz sert mizaçlı gibide görülebilir. Eleştiriye açığımdır. Dikleşmeden dik durmayı önemserim ben. Kimseye boyun eğmeden. Kimsenin ekmeği ile bir derdimiz de yok. Bazen öyle bir noktada hezeyan yaratan bazı haberler oluyor ki bunlara karşıda bizde insanız nihayetinde. Ancak her şeyin farkındayım.”

Çocukların Masumane Söyledikleri Beni Etkiliyor

Üç oğul sahibi Başkan Avcı’yı etkileyen çocuk sesleri ve aklınızda kalanlar dediğimizde anlatılanlar şöyle oldu: “Üç oğlum var. Mevlam sağlık sıhhatlerini göstersin. Vatanına ve milletine bağışlasın. Tabi yakın zamanda Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel beyin de bir evladı oldu. Adı Yavuz Allah vatana millete bağışlasın. Sağlıkla onu da.” -Beni etkileyen şu oldu. Ben kafamda kendimi Belediye Başkanı olarak tasarlayarak buraya gelmedim. Başkanlık yaşım itibariyle de belki bir 10 sene sonra olsa belki de daha hayırlı olur ayaklarımız yere daha sağlam basar, ve daha tecrübeli olacaktık. Fakat kader-i ilahi bugün geldi ve kendi iş düzenimi oturtturarak bu noktaya daha gelmemiştik ki kafamda pekçok soru işaretleri vardı. Hatta hiç unutmuyorum. Benim ortanca oğlum Yavuz Selim’e bir program esnasında Ramazan Karaca sordu: “Baban Belediye Başkanlığına devam etsin mi?” Oğlumun orada verdiği cevap beni etkiledi ve çok gücüme gitti. Devam etmesin! Niye? Çünkü babam bize zaman ayırırdı artık hiç ayırmıyor. Babamı özlüyorum. Devam etmesin…Bu beni çok etkiledi. Bir sonuç bekleniyordu ve başkanlık tebliğ edilince yapılabilecek pek birşey kalmadı.

Anne Kaç Yaşında Oy Kullanılır? Benim Oyum O amca’ya!

Çocukların masumane söyledikleri şeyler var. Bunlar beni etkileyen şeyler ve çokta önemli. Öksüz ve yetim çocuklarımızla birlikte zaman zaman kahvaltı yapıyor, muhabbet ediyoruz. Kahvaltımız sırasında 8 yaşında bir çocuk bi gün dedi ki annesine “Anne bu oy kaç yaşında kullanıyor? Oda 18 yaşında diye cevap verdi. Biz niye kullanamıyoruz ben bu başkana oy vermek istiyorum dedi.Hasan Basri Çantay mahallesin de bir ailemiz var. İkiz çocuklar. Babaları var doğum anında anneleri vefat etmiş. Bir gün okula giderken onlarla sohbetimde Kazakistanlı bir üvey anneleri var ancak pasaport işlem günü geçmiş de port edilirse 5 yıl daha anne buraya gelemeyecek. Arkadaşlara talimat verdim işlemleri ile ilgili ilgilendiler. Bir gün kapı çaldı ailece bize gelmişler Çocuklar sarıldı annemizi bize bahşettin bizi annemizden ayırma dediler .Buda beni çok etkiledi. Haber: Kamil Akyürek Foto:Muzaffer Karakoyun

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu