Bigadiç'in Efsanelerde Yer Aldığını Biliyor Muydunuz?
Bigadiç’in Efsanelerle Harmanlanan Tarihi: Suyun ve Toprağın Buluştuğu Yer

Bigadiç’in Efsanelerde Yer Aldığını Biliyor Muydunuz?
Balıkesir’in Bigadiç ilçesi, sadece Türkiye’nin önemli Bor mineralleri madenlerine sahip olmakla kalmaz, aynı zamanda tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış ve pek çok efsaneye de ilham kaynağı olmuştur. Selenyum ve kükürt bulunan kaplıcaları, bölgeyi sağlık turizmi açısından da cazip hale getirmektedir. Fakat Bigadiç’in ilginç yanı, derin tarihsel kökleri ve bu köklerle harmanlanmış efsaneleridir.

Bigadiç’in Eski Adı ve Efsanelerle Bağlantısı
Bigadiç’in bilinen en eski adı, “Şans Tanrıçasının İkizi” anlamına gelen Didi-Moti-He’dir. Bu isim, bölgenin kadim halkları ve onların inançlarına dair önemli bir ipucu verir. Ayrıca, Bigadiç isminin kökeni ile ilgili farklı rivayetler bulunmaktadır. Bir görüşe göre, isim “Suyu bol olan yer” veya “Sulak ova, sulu yer” gibi anlamlara gelirken, diğer bir görüş ise ismin, Roma döneminin ünlü generallerinden veya Bergama Kralı’nın oğlunun adından türediğini ileri sürmektedir.
Bigadiç’in Boğalarla İlişkisi: Boğadıç Mı?
Bir başka ilginç efsane ise Bigadiç’in isminin, bölgedeki boğa yetiştiriciliği ile ilgili olduğuna dairdir. Boğadıç olarak da anılmaya başlanan bu versiyon, bölgenin çok sayıda boğa yetiştirilmesiyle özdeşleştiğini gösterir. Bu efsane, Bigadiç’in hayvancılıkla ne kadar iç içe olduğunu vurgulamaktadır.

Bigadiç’in Tarihi Gelişimi: Achyraos’tan Bugünkü Bigadiç’e
Bigadiç’in tarihi sürecinde isim değişiklikleri de görülmüştür. Antik dönemde Achyraos, Begadia, Bigados, Bugadıç ve nihayetinde Bigadiç olarak bilinen bu yerleşim, zaman içinde farklı isimlerle anılmıştır. Her ismin bir dönemi ve o dönemdeki kültürel yapıyı yansıttığı söylenebilir. Bu isim değişiklikleri, Bigadiç’in tarih boyunca farklı uygarlıklar ve kültürlerle etkileşim içinde olduğunu gösteriyor.
Babaköy ve Yortan Kültürü: Tarihöncesi Işığı
Bigadiç’in tarihi sadece antik yazılı belgelerle sınırlı kalmaz. Babaköy civarı, tarih öncesi yerleşim alanları açısından oldukça önemli bir bölgedir. 20. yüzyıl başlarında Fransız mühendis Paul Gaudin tarafından keşfedilen ve Kırkağaç-Gelenbe yakınlarındaki Yortan Mezar Kültürü ile bağlantılı olduğu kabul edilen bu yerleşim, bölgenin çok daha eski dönemlere dayandığını göstermektedir. Yortan Kültürü (MÖ 4000-2150) özgün özelliklere sahip bir kültürdür ve bölgede bulunan mezar armağanları, çevre kültürleriyle olan etkileşimlerini ortaya koymaktadır.

Büyük Uygarlıklarla Bağlantılı
Bigadiç’te yapılan kazılarda, Thermi, Troya ve Beyce Sultan gibi yerlerde bulunan keramikler ve diğer buluntularla benzerlik gösteren eserler bulunmuştur. Bu da, Yortan Kültürü’nün yalnızca bir bölgesel kültür olmayıp, çevredeki büyük uygarlıklarla etkileşim içinde olduğunu ortaya koymaktadır.
Bülten