YaşamBalıkesir Merhaba Blog YazılarıGündem

Bitkiler Bizimle Konuşuyor

Bitkiler Bizimle Konuşuyor. Bitkiler insanların duyamayacağı sesler çıkarıyor. Bilim insanları bitkilerin duyulmayacak şekilde ses çıkardıklarını söyledi.  “The Cell’de” yayımlanan araştırmaya göre, botanik bilimciler, bitkilerin sessiz canlılar olmadığını ortaya koydu.

 

Bitkiler Bizimle Konuşuyor Tel Aviv Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı Profesör Lilach Hadany, CNN’e konuştu. Hadany ”Sese yanıt veren çok fazla organizma var. Profesör bitkilerin konuşabildiğine inanmak için iyi bir nedeni  olduğunu düşündü.

İlk olarak ultrasonik mikrofon kullandı. 6 yıl önce laboratuvarında  bir kaktüsün sesini kaydetti. Hadany, tam olarak kaydettiği sesin kaktüsten mi geldiğine emin olmadı.

Sonuç Olarak; Bitkilerin titreşim yaratıyor. Ancak bunun havada yayılan ses dalgalarına dönüştüğüne dair kanıtı yok. Ayrıca Hadany, bunun üzerine ekibiyle ses yalıtımlı akustik kutular içinde çalıştıklarını belirtti.

 

Ultrasonik mikrofon 20 ile 250 kilohertz arasında sesi algıyor.

 

Ultrasonik mikrofonları, tütün ve domates fideleri koydukları kutulara yerleştirip deney yaptı. Bazı bitkiler kesti, bazılarını susuz bıraktı, bazılarını ise hiç dokunmadı.

Deney üzerine ekip, insan kulağının duyamayacağı  sesler kaydetti. Ekip, bunların patlayan mısır sesine benzediğini aktardı.

Dahası; Kaktüs  BİTKİSİNE DAİR HER ŞEY

Kaktüs Caryophyllales takımının[3] 1750 kadar bilinen türüne ve yaklaşık 127 cinsine sahip Cactaceae bitki familyasının bir üyesidir. “Kaktüs” kelimesi Latince aracılığıyla, Theophrastus tarafından kimliği kesin olmayan dikenli bir bitki için kullanılan Antik Yunanca (yunanca:κάκτος, okunuşu:kaktos) kelimesinden türemiştir.

Ayrıca;  Kaktüsler hakkında bunları biliyor muydunuz?

Kaktüsler çok çeşitli şekil ve boyutlardadır. Çoğu kaktüs, en azından biraz kuraklığa maruz kalan habitatlarda yaşar. Birçoğu, dünyanın en kurak yerlerinden biri olan Atacama Çölü ‘nde bulunsa bile, aşırı derecede kuru ortamlarda yaşarlar. Kaktüsler suyu korumak için birçok uyum gösterirler. Hemen hemen tüm kaktüsler sukulent dir, yani kalınlaşmış, etli kısımları suyu depolamak için uyarlanmıştır. Diğer birçok sulu meyvenin aksine, gövde, bu hayati sürecin gerçekleştiği çoğu kaktüsün tek parçasıdır. Çoğu kaktüs türü gerçek yapraklarını kaybetmiş, yalnızca oldukça değişmiş yapraklar olan dikenler kalmıştır. Dikenler, otoburlara karşı savunmanın yanı sıra, kaktüse yakın hava akışını azaltarak ve biraz gölge sağlayarak su kaybını önlemeye yardımcı olur. Yaprakların yokluğunda, büyümüş gövdesi fotosentez yapar. Kaktüsler Amerika’nın güneyindeki Patagonya ‘dan kuzeyindeki batı Kanada ‘ya olmak üzere – Afrika‘da ve Sri Lanka‘da yetişen Rhipsalis baccifera haricinde genelde Amerika kıtasına özgüdür.

Daha fazla haber için tıklayınız…

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu