Hüseyin YıldırımKöşe Yazıları

CEMRELER DÜŞMEYE BAŞLADI….

 “Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah’ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır “Bakara,164

Gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yaratmıştır. Geceyi gündüzün üzerine örtüyor, gündüzü de gecenin üzerine örtüyor. Güneşi ve ayı da koyduğu kanunlara boyun eğdirmiştir. Bunların her biri belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. İyi bilin ki O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.”Zümer, 5

Bu yıl ilk cemre 20 şubat Çarşamba günü havaya düştü. Sözlükler de ve eski eserler de cemre ile ilgili yazılanları hatırlayalım.

İlgili Makaleler

Halk arasında yaygın olarak baharın müjdecisi olarak bilinen sıcaklığın artması olayına kısaca cemre denilmektedir. Cemrenin birer hafta arayla havaya, suya ve toprağa düştüğüne inanılır. Üç tane olan cemrenin birincisi havaya (19-20 şubat), ikincisi suya (26-27 şubat) ve üçüncüsü de (5-6 mart) toprağa düşer.

Bazı meteoroloji uzmanlarına göre sanıldığı gibi cemrede güneş ışınları atmosferimizi doğrudan ısıtmaz. Fakat yeryüzeyi güneş ışınlarını yutarak önce kendini ısıtır ve sonra atmosferi ısıtır. Açık bir günde, atmosferin alt tabakasından geçen güneş enerjisi yeryüzü tarafından yutulur. Dolayısıyla yeryüzü ısınır .

Cemre kelime manası olarak kor halindeki ateş anlamına gelmektedir. Meteorolojik bir olay olarak bilinen cemre ise takvimlerde ilkbahardan önce birer hafta arayla havaya, suya ve toprağa düştüğüne inanılan sıcaklık yükselmesi olarak ifade edilir.

Yine Cemrelerin yılın kasım döneminin yüzüncü gününden sonra, sıcaklığın yükselmesiyle alakalı gözleme dayalı bir veri olduğu söylenmektedir.

İstanbul’da 60 yıllık dönem için yapılan bir araştırma da cemrelerde mevsim normallerinin üzerinde az ya da çok bir sıcaklık artışı tespit edilmiştir.

Bir rivayete göre cemre üç yıldızdan ibarettir. Bunlar tarf, han’a ve cephe yönünde parlak ve bir çeşit kırmızılığa meyilli oldukları için cemre denilmekteymiş. Düştü denilmesi gruba meyilli anlamında kullanılmasıdır.

Eski atalarımız seneyi Kasım (kış) ve Hızır (yaz) olmak üzere yılı ikiye bölmüşlerdir. Kasım yüzseksen gün, Hızır yüzseksenaltı gün sürermiş. Kasım günleri sekiz kasımda başlar. Kasımın kırk altısında, kırk gün anlamına gelen erbain, seksen altısında elli gün anlamına gelen hamsin girer ve böylece kışın en soğuk zamanları sayılan doksan gün geçmiş olurmuş. Kasımın 105 ‘inde (19-20 şubat) birinci cemre havaya, 112’sinde (26-27 şubat) ikinci cemre suya ve 119’unda 6 mart bazı yıllar 5 mart da üçüncü cemre toprağa düşer. Buna göre de önce havanın, sonra suyun ve daha sonra toprağın ısındığı kabul edilirmiş.

Rabbimiz önce biz ümmetin gönüllerini ısıtsın ve sonra insanlığın gönüllerini…Amin…Amin…Amin…

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu