Gündem

ÇEVREYİ VE İNSANLARI ÇAMAŞIR SUYUNA MI YATIRSAK?

Covid 19 salgınıyla beraber hepimiz bir dezenfeksiyon ve dezenfektan uzmanı olduk. Kendimizi, çevremizi, dokunduğumuz her eşyayı çamaşır sularına ve dezenfektanlara boğduk.

Dezenfeksiyon, cansız ortamlardaki mikroorganizmaların öldürülmesi veya üremelerinin durdurulmasıdır. Bu amaçla kullanılan kimyasal maddelere de dezenfektan denir. Dezenfeksiyon işlemi ile olası infeksiyon etkenlerinin bulaşmasını engellemeye çalışırız.

Dezenfeksiyonun başarılı olabilmesi yani ortamdaki mevcut mikroorganizmaların yok edilmesi için dezenfeksiyonun yapılacağı maddenin mekanik temizliği, mikroorganizmaların yoğunluğu, ortamın sıcaklığı, asitlik durumu, kullanılan dezenfektanın çeşidi, hangi etkenlere karşı etkin olduğu, dezenfektanın sulandırılma oranı, dezenfeksiyon işleminin süresi gibi birçok faktöre bağlıdır.
Dezenfeksiyon salgın bir hastalığın yayılmasında tek başına etkili olamaz. Sadece salgının veya hastalığın kontrol seçeneklerinden biridir.

Mikroplar üzerinde dezenfektanların etkisi logaritmik bir tarzda meydana gelir. Örneğin 1 ml’ lik bir sıvıda 1000000 mikroorganizma var ise bu sıvıya her 1 dk. da uygulayacağımız dezenfeksiyonla 5 dk. sonunda içindeki mikroorganizma sayısını kaça düşürebiliriz. 1. dakika sonunda kaça, 2.dakika sonunda kaça şeklinde. Bunun sonunda bir dezenfektanın etkili olabilmesi için bazı koşulların oluşması gereklidir.

Dezenfektanın yoğunluğu ve sulandırma oranı: ( Bir dezenfektanı çok yoğun kullanmak doğru değildir. Her dezenfektanın kendine özgü optimum bir sulandırma oranı söz konusudur. Kimyasal yapısı: Her mikroorganizmaya her dezenfektan iyi gelmez.

Neticede dezenfeksiyon belli bir kural ve disiplinle yapıldığında sonuç alınır.

Bu konuda cevap verilmesi, çözüm yolu bulunması gereken noktalar bulunmaktadır. Kullanılan bu dezenfektanların kaynağı, üretim şartları daha doğru bir söyleyişle nerede, kim, nasıl üretmiş? Standartlara uygun mu ? Bu kimyasallar netice itibari ile bir tür zehir bu dezenfektanları hazırlayan ve uygulayan kişilere bu konuyla ilgili bir eğitim verildi mi? Bu dezenfeksiyon işlemlerinin bir standartizasyonu olmamalı mı? Buna karar verecek merci kim olmalı ? Bu soruları daha da çoğaltmak mümkün.

Peki son dönemde medya da çok sık gördüğümüz caddelerin, meydanların ( bence gerekli gereksiz birçok alanın bir şova dönüştürücesine )dezenfekte edilmeye çalışılması ne kadar doğru? Acaba doğayı bu kadar kısa sürede vahşice kimyasala boğmanın cezasını doğa bize ne olarak kesecek? Yakın gelecekteki Covid 19 ne olacak? Hayvanların yaşamına müdahale etmemizin cezasını yüzyıllardır çekmemize rağmen neden ortak bir akılla “TEK SAĞLIK” yaklaşımını gerçekleştiremiyoruz?

DEZENFEKTANLAR UYGUN SEÇİLMEZ, YOĞUNLUĞU İYİ AYARLANMAZ VE YETERLİ SÜRE BOYUNCA KULLANILMAZLARSA HEM ETKİSİ İSTENİLEN DERECEDE OLMAZ HEMDE O DEZENFEKTANA KARŞI DİRENÇLİ YENİ MUTANT MİKROORGANİZMALAR MEYDANA GELİR. BU YENİ MUTANTLARA DEZENFEKTANLARDA ETKİ ETMEZ.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu