Köşe Yazıları

CHP’DE BİR GARİP DELEGE MASALI VE SONUÇLARI

Geçtiğimiz günlerde Gaziantep’in Araban ilçesi CHP’li Belediye Başkanı Hasan Doğru partiden istifa etmişti. Üstelik bu kişi bir de en son yapılan il kongresi seçimlerinde, seçilen delegeler tarafından CHP Kurultay Delegesi yapılmış. Acaba bu adaya oy veren delegeler şimdi ne düşünüyordur?

O seçimde kime oy verdiklerini biliyorlar mıydı, yoksa birileri onlara bu adama oy vereceksiniz mi dedi?

Bu adamı ne kadar tanıyorlardı?

Bu örnek ülkemizde aslında CHP içinde birçok yerde yaşananların sadece gün yüzüne çıkmış hallerinden bir tanesi. Şimdi bu istifa eden şahıs eğer istifa etmemiş olsaydı Temmuz ayının sonunda yapılacak olan CHP Genel Kurultayında Genel Başkan ve Parti Meclisi için oy kullanacaktı. Bakın ne hale geldi CHP.

CHP’li olmayanların genel kurulda oy kullanabildiği, partinin geleceğine karar verebildiği bir garip örgüt oldu. Bu istifa eden başkanın şimdilerde AKP’ye geçeceği konuşuluyor. Hatta ben bu yazıyı yazdığım sıralarda belki anlaşma çoktan yapılmıştır. Yakışır AKP’de bir CHP Kurultay Delegesi yoktu. O eksiği kapatırlar. Aslında ben o istifa eden belediye başkanına suç bulmuyorum. Onu başkan adayı gösteren, onu kurultay delegesi seçen delege sistemini yanlış buluyorum. Delegeleri demiyorum bakın… Benim derdi kişilerle değil sistemle. Siz sistemi değiştirmediğiniz sürece mutlaka kendi menfaatleri için hareket eden bir kitle her daim olacaktır. Ama sistemde bir düzenleme ile bu kitleyi etkisiz hale getirebilir azınlıkta bırakabilirsiniz. Sistem aslında hep tartışılmıştır. Delege değil, tüm üyelerin oy kullanması gerektiği söylenmiş, partiler kanununun değişmesi gerekliliği bir çok yerde yazılmıştır. Aslında benim şaşırdığım ve üzerinde durmak istediğim şey biraz daha farklı. Hani hep kendini çok daha bilinçli gören daha doğrusu onu iddia eden CHP üyeleri var ya madem bu kadar bilinçli ve demokrasiden yana nasıl oluyor da pazarlıkla seçimler de oyunu satacak konuma gelebiliyor.

Kendimde bir CHP üyesi olarak gerçekten bunu merak ediyorum.

Sakın ola yanlış anlaşılmasın yazdığım. Tüm üyeler bu şekilde değil. Elbette ideallerinden asla taviz vermeyenlerin sayısı oldukça fazla partinin içinde ama menfaatleri uğruna siyaset yapanlar maalesef ki şuanda daha aktif görevlerde ve bu partiyi delege ağası jargonuyla yönetir durumda.

Hal böyle olunca az önce verdiğim örnekte ki gibi olayların yaşanması hiç de bu partide şaşırılacak bir durum değil. Sen partili olmayanı sırf birileri dikte etti diye, sırf çıkar ve menfaat üzerine çirkin pazarlıklarla bir yerlere getirirsen adam en sonunda sadece seni değil partisini de satar gider. Bu daha ne ki; İl veya ilçe başkanı olmak için olur olmadık kişilere verilen delege teklifleri ve başkan adaylarının bazen parti ile ilgisi dahi olmayan insanları delege yapma çalışmaları ya da 80 yaş üzeri yaşlılarımızı delege yapabilme çabaları gerçekten bazen hem çok komik hem de ileride büyük sıkıntı yaşatacak sorunlara sebep oluyor ama ne yapsınlar. Herkes seçilmek için hükmedebileceği birilerini delege yapma peşinde. Sonra sen bu partiden bir hayır bekle.

Hal böyle olunca da partide küskünlüklerle birlikte hizipçilik ayyuka çıkıyor. Bırakın partiye yeni genç katabilmeyi her seçimde partiden biraz daha kopma yaşanıyor olan gençlik de maalesef gidiyor.. Bakın eleştirdiğim bu sistemde delegeler seçim döneminde partide nasıl seçiliyor iki örnekle size göstereyim. Sakın ha şaşırmayın. Bu örnekte yazdıklarım abartı falan değil. Bilakis eksiği var fazlası yok…

Örnek 1 –

 

ADAY BAŞKAN – Amca bana oy vercen mi?
YAŞLI AMCA – Oğlum veya kızım ben dışarıya çıkamıyorum ayaklarım tutmuyor. Yaşlandım ben. Gözlerimde görmüyor zaten.
ADAY BAŞKAN – Olsun amca kongre günü ben gelir seni araba ile alırım. Benim dediğim yere sen oy at. Ondan sonra bir daha partiye gelmene gerek yok. Eğer bana oy vereceksen seni delege yazıcam.
YAŞLI AMCA – Tamam o zaman…

 

Örnek 2 –

ADAY DELEGE – Başkan bak bende 10 tane oy var. Beni, oğlumu ve eşimi delege yazarsan biz sana oy vericez. Yoksa diğer adaya veririz ona göre. Kim yazarsa delege bizi, oylar onun.

ADAY BAŞKAN – Yahu amca hadi birinizi anladım da üçünüzü yazmak etik olur mu? Hem sende idealistlik yok mu? Delege olman bu partiye kimin hizmet edeceğinden daha mı önemli? Belki seni delege yazacak olan aday sadece menfaatini düşünüyor partiyi basamak olarak kullanacak neden ona destek vereceksin?

ADAY DELEGE – Ben 20 yıldır bu partide delegeyim. Anlamam ben. Beni yazacaksan oylar senin yoksa diğer adaya giderim. Yazıyor musun yazmıyor musun?

ADAY BAŞKAN- Valla bilemedim.. Tamam ya tamam üçünüzü de yazıyorum. Ama sözünde dur bak; diğer aday 4 delege verirse oraya gitmek yok!

 

Yaaaaaa işte böyle bizim partide son durum. Liyakati bir kenara atıp, kurulan her cümlede emekten bahsedip emeği hiçe sayıp delege pazarlıkları ile seçimlere girmeye devam eden CHP bakalım bu durumdan ne zaman kurtulacak?  Vah benim güzel partim vah… Kimse kusura bakmasın parti de emek güzel cümleleri süsleyen bir kelimeden ibaret sadece…Şimdi bana söyleyin delege sistemi mi daha iyi atama mı? Zannımca iki ucu b….u değnek… Acil bir temizlik lazım? Tabi önce beyinlerde!…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu