CHP’yi Sarsan Dalga: Sandıktan Sonra Yargı, Şimdi Ne?

CHP’yi Sarsan Dalga: Sandıktan Sonra Yargı, Şimdi Ne?

Türkiye siyasetinde taşlar yerinden oynamaya devam ediyor. Sandıkta aldığı güçlü desteğin ardından iktidara alternatif olma umudunu yükselten Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), şimdi hem içeriden hem dışarıdan sıkıştırılan bir yapı görünümünde. Son gelişmeler, partiyi yalnızca politik değil, yapısal bir dönüm noktasına da sürüklüyor. Soru şu: CHP bu fırtınayı atlatıp yeniden yapılanabilir mi, yoksa çözülmenin eşiğinde mi?

Belediyelere Operasyonlar: Yargı mı, Siyaset mi?

CHP’li belediyelere yönelik art arda gelen operasyonlar, partide büyük bir huzursuzluk yaratmış durumda. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve belediyeye kayyum atanmasıyla başlayan süreç, Beşiktaş ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) kadar uzandı. CHP lideri Özgür Özel, bu süreci doğrudan bir siyasi müdahale olarak nitelendirerek, “Bu operasyonlar, bir yargı faaliyeti değil; iktidarın yargı eliyle yürüttüğü bir hesaplaşmadır” dedi.

Kurultay Soruşturması: Liderlik Gölgeleniyor mu?

CHP’yi sarsan bir başka gelişme ise 38. Olağan Kurultay’da yaşandığı iddia edilen “rüşvet karşılığı oy” soruşturması. Hazırlanan iddianamede eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun “mağdur”, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ise “şüpheli” olarak yer alması, kurultayın meşruiyeti üzerinden yürütülen tartışmaları derinleştirdi. Bu gelişme, yalnızca İmamoğlu’nun geleceğini değil, partinin bütünlüğünü de etkileyecek boyutta.

İç Gerilim Tırmanıyor: CHP’de Sessiz Çatışma

Kurultay sonrası oluşan yeni yönetimin hamleleri ve geleneksel kanatla olan fikir ayrılıkları da su yüzüne çıkmaya başladı. CHP içinde hizipler, fikir çatışmalarını daha görünür hale getirirken; değişim söylemiyle gelen Özgür Özel’in liderliği de zorlu bir sınavdan geçiyor.

AK Parti’nin Sessiz Stratejisi: Yargı ve Algı Operasyonu

Bu süreçte AK Parti’nin izlediği strateji ise dikkat çekici. Yargı süreciyle eş zamanlı olarak kamuoyuna servis edilen belgeler, operasyon zamanlamaları ve sert siyasi söylemler; iktidarın yalnızca CHP’yi değil, potansiyel muhalefet bloğunu da dağıtmaya çalıştığı yönünde yorumlanıyor. CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan’ın Meclis’te sarf ettiği “Tarihinize cezaevi, sansür ve diplomasızlık yazılacak” sözleri, muhalefetin yaşadığı baskının boyutunu gözler önüne seriyor.

Yeniden Doğuş mu, Sessiz Çöküş mü?

CHP için önümüzdeki aylar, ya köklü bir dönüşümün kalıcı hale geldiği bir yenilenme dönemi ya da çatışma, soruşturma ve iç çözülmelerin tetiklediği bir dağılma süreci olabilir. Bu yalnızca CHP’nin değil, Türkiye’nin demokratik geleceğinin de test edildiği bir süreçtir.

Semra Aman Akyürek

balıkesir köşe yazısı chp Semra Aman Akyürek CHP’yi Sarsan Dalga: Sandıktan Sonra Yargı Şimdi Ne?
SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber