ÇİÇEK OLUN SEVENİNİZ ÇOK OLUR
“Sen çiçek ol gül ol gülümse. Toprak olup seni başının üstünde taşıyan bulunur” denir ya hani bu haftasonunu geçirdiğiniz güzel bir gün temennisi ile güllük gülistanlık bir gün diliyorum öncelikle sizlere.
Çiçek olmak demişken pandemi sürecinde malum havaların soğuması ile birlikte kendinize daha çok dikkat etmeniz gerekiyor. Üşütüp hastalanmamak için bir değil iki düşünerek kendimizi kollamalıyız. Pandemi süreci herkesin dünyasını değiştirdi ve bu dünyanın içinde azda olsa güzelliklerimiz hala devam ediyor diyebilmeliyiz. O nedenle şu cümlelerle devam etmek istiyorum bugüne; Kimimiz bayırlarda bir gelincik, kimi az bir su ve odun parçalarının içinden nefes keserek büyüyen bir orkide, kimimiz de hem kokulu hem zarif bir o kadar da dikenli gül olmak isteyebilir. Huyumuz ve ruhumuz yansıyacaktır seçeceğimiz çiçeğe. Bir çiçek olma vakti ve gülüp gülümseyebilmenin halini alma zamanı.
Çiçek kimi zaman açıp coşar, sonrasında sadece yaprak ya da kuru dal olarak kalır. En sevdiğimiz canlı çiçeklerin çoğu 15-20 gün açar ve biz insanlar vardır ki bu günler için onları bir yıl bekler…
Kuru dal olacağını da hep bilerek yaşamımızın bu dalında bizi on beş gün için bir yıl bekleyenler olduğunu da düşünürsek daha sıkı bağlanmak için sevdiklerimize ve yaşama gülüp gülümsemek güldürüp gülümsetmek için çalışalım…
Ömer Hayyam da rubaisinde çok güzel özetlemiş:
“Kalk sevinç dolduralım garip gönüle
İçelim doğan güne karşı bülbülle
Yırtalım biz de gömleği aşık gülle
Verelim çiçekler gibi ömrü yele.”
Bende bir iki cümle ile şiirsel bir yaklaşımda bulunayım
Sen gül ol ben bahçe Toprak coştursun bizi
Pencerene gelen kuşların cıvıltısı
Yağmur Damlaları ile bir saksıda tutsun bizi
Sen gül ol ben bahçe toprak beklesin doğduğu gibi ölümün de yeşertisini…
Dünya uzun değil gül ve gülümse alem hatırlasın böyle bizi…
