GündemHüseyin YıldırımKöşe Yazıları

Cihad….

“Kâfirlere aslâ boyun eğme! Ve bu (Kur’ân) ile onlara karşı büyük bir cihad örneği sergile!” Furkân, 52

Ayette geçen “ciheden kebira” ifadesı, İslam’ın galip gelmesi, yani insanlığın hidayet ve huzur bulması yolunda bütün imkan ve kaynakları seferber etmek ve Allah’ın dinini yüceltmek için hal ve kal ile tebliğde bulunmak demektir. Tebliğ yaparak cihad da bulunmak, düşmana karşı silahla mücadele etmek gibi mühim ve belki daha faydalıdır. Peygamberimiz Efendimiz sav’de Mekke’de ilk yıllarda cihadı sadece Kur’an-ı Kerim’in tebliği ve irşadı ile yapıyordu.
Mekke döneminde mü’minlere henüz harp izni yoktu. Müslümanlar, cahiliyede müşriklerin her türlü baskı ve şiddetine karşı, İslam’ı, insanlığı, hakkı, adaleti tesis ve tebliğ adına yüce bir mü’min ahlakı gösteriyorlardı. İşte Kur’an-ı Kerim, onların bu halini “büyük cihâd” diye isimlendirmiştir.

Medine de nazil olan ayetlerde ise Rabbimiz şöyle buyurur.“Peygamber ve O’nunla berâber inananlar, mallarıyla ve canlarıyla cihâd ettiler. İşte bütün hayırlar onlarındır ve onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.” Tevbe, 88
“Ey îmân edenler! Sizi acı bir azaptan kurtaracak ticâreti göstereyim mi? Allâh’a ve Rasûlü’ne inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allâh yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.” Saff, 10-11

Sahabeden biri Peygamberimiz sav’e
“Yâ Resûlallâh, hayırlı insan kimdir?” diye sordular.
Peygamberimiz Efendimiz sav,
“–Canı ve malı ile Allâh yolunda cihâd eden mü’mindir.” buyurdu.Buhârî,Cihâd,2; Müslim,İmâret,122

“Bir gün ve bir gece hudut nöbeti tutmak, gündüzü oruçlu gecesi ibâdetli geçirilen bir aydan daha hayırlıdır. Şâyet kişi bu nöbet esnâsında ölürse, yapmakta olduğu işin ecri ve sevâbı kıyâmete kadar devâm eder, şehîd olarak rızkı da devâm eder ve kabirdeki suâl meleklerinden emniyet içinde olur.” Müslim, İmâre, 163

“Allâh yolunda bir gün hudut nöbeti tutmak, dünyâdan ve dünyâ üzerindeki şeylerden daha hayırlıdır. Sizden birinizin kamçısının cennetteki yeri, dünyâdan ve dünyâ üzerindeki şeylerden daha hayırlıdır. Kulun, Allâh yolunda akşamleyin veya sabah erken vakitteki yürüyüşü de dünyâdan ve dünyâ üzerindeki şeylerden daha hayırlıdır.” Buhârî, Cihâd 6, 73, Rikâk 2; Müslim, İmâre 113-114

“Allâh Teâlâ kendi yolunda cihâda çıkan kimseye: «Onu sâdece benim yolumda cihâd, bana îman, benim rasûllerimi tasdîk yola çıkarmıştır.» buyurarak kefil olur. Allâh o kimseyi şehîd olursa cennete koymaya, gâzî olursa mânevî ecre ve dünyâlık ganîmete kavuşmuş olarak evine döndürmeye kefil olur. Muhammed’in canını kudretiyle elinde tutan Allâh’a yemin ederim ki, Allâh yolunda açılan bir yara, kıyâmet gününde açıldığı gündeki şekliyle gelir: Rengi kan rengi, kokusu misk kokusudur.” Müslim, İmâre, 103; Nesâî, Îman, 24

“Cennete giren hiç kimse dünyâya geri dönmek istemez. Yeryüzünde bulunan her şey (kat kat fazlasıyla) orada da vardır. Ancak şehîd, gördüğü ikram sebebiyle dünyâya on defâ dönüp her seferinde şehîd düşmeyi temennî eder.” Buhârî, Cihâd, 21; Müslim, İmâre, 108-109

Beşir bin Hasasiyye ra naklediyor, Efendimiz sav’e bey’at etmek için geldim. Bana, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Hz. Muhammed sav’in de O’nun kulu ve Resûlü olduğuna şehadet etmemi, namaz kılmamı, zekat vermemi, İslam üzere haccetmemi, Ramazan orucunu tutmamı ve Allah yolunda cihat etmemi şart koştu.
Ben şöyle dedim, “Ey Allah’ın Resûlü! Vallahi bunlardan ikisine gücüm yetmez. Onlar da cihat ve sadakadır. Müslümanlar, cepheden kaçan kimsenin Allah’ın gazabına uğramış olarak döneceğini söylüyorlar.  Ben ise cihat meydanına varınca, nefsimin korkuya kapılıp ölmeyi istememesinden endişe ediyorum. Sadakaya gelince, vallahi benim küçük bir koyun sürüsü ve on deveden başka bir şeyim yoktur. Onlar da ailemin maişet kaynağı ve binek hayvanlarıdır.”
Resûlullah sav elini yumdu, salladı ve şöyle buyurdu: “Cihat yok, sadaka (zekat) yok, peki ne ile cennete gireceksin?”
Ben hemen,“Yâ Resûlallah, sana bey’at ediyorum!” dedim ve koştuğu bütün şartlar üzerine bey’at ettim. Hanbel, Müsned, V, 224; Hâkim, II, 89,2421; Beyhakî, Şuab, V, 8;İbn-i Kesîr, Tefsîr, II, 306.

Rabbimiz bizlere hakki kul olmayı nasip eylesin….

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu