Çoban Muhammet, LGS’de Türkiye ikincisi oldu
Çoban Muhammet, LGS’de Türkiye ikincisi oldu
Elazığ’da 2 bin 500 rakımlı Akdağ’ın yaylasında ailesiyle
birlikte hayvancılık yapan 14 yaşındaki Muhammet Halil Yazar, bir
yandan çobanlık yapıp bir yandan da ailesine yardım ediyor.
Keçileri güderken kitabı elinden bırakmayan ver her fırsatta ders
çalışan Yazar, Liselere Geçiş Sınavı’ndan (LGS) 494 puan alarak
Türkiye ikincisi oldu. Büyük başarı elde eden Yazar, ailesini ve
öğretmenlerini gururlandırdı.
Elazığ’ın en uzak ilçesi olan Arıcak’ta hayvancılıkla uğraşan Yazar
ailesinin 2 çocuğundan biri olan Muhammet Halil, bu yıl Arıcak
Ortaokulu’ndan mezun oldu.
494 puan alarak Türkiye ikincisi oldu
Kışın kasap dükkanlarında babasına yardım eden Muhammet, yazın ise 2 bin 500 rakımlı Akdağ’da bulunan Kepir Yaylası’nda ailesine yardım ediyor. Her yıl yaylada ailesiyle birlikte çadırda kalan Muhammet, hem çobanlık yapıyor hem de ders çalışıyor. Keçi sağımından peynir yapımına kadar her işi yapan Muhammet, aynı zamanda her fırsatta ders çalışmayı da ihmal etmedi. Bir yandan hayvanları dağda otlatırken diğer yandan da yanına aldığı kitaplar ile ders çalışan Muhammet, büyük bir başarıya imza attı. Muhammet bu sene girdiği LGS’den 494 puan alarak Türkiye ikincisi oldu. Sadece bir soruyu yanlış yapan ve birinciliği kaçıran Muhammet, yine elinde kitap hayvanların peşinde ders çalışmayı bırakmıyor. Üniversite sınavında da aynı başarıyı göstermek istene Muhammet’in en büyük hedefi ise iyi bir cerrah olmak.
“Telefonum yok ve televizyonu da kaldırdım”
İha’nın Haberine Göre, Yayla hayatının zor olduğunu aktaran
Muhammet Halil Yazar, “Yine de bu işi yapıyoruz ve zevk alıyoruz.
Keçiler ve ineklerimiz var. Bizim rızkımız buradır. Bir de
kasabımız var. 43 tane düvemiz var. Onları büyütüp kestikten sonra
kasapta satacağız. Ben LGS’den 494 puan aldım. Bir yanlışım var oda
Fen’den. O soru kolaydı ama ben dikkat etmedim. Başarımın sırrı
ailem. Ailem benimle ilgilendi. Telefonum yok ve televizyonu da
kaldırdım. Öğretmenlerim benimle çok ilgilendi. Adil hocam Elazığ’a
gidip benim istediğim kaynak ve kitapları alıyordu. Bende
çalışıyordum” dedi.
“Keçi sağdıktan sonra yine akşam bir kitap okuyup
yatıyordum”
Hedefinin olduğunu aktaran Yazar, “Benim bir hedefim vardı ve ben
bu hedefimi gerçekleştirdim. Biz keçileri sürerken arkasında
çalışıyordum. Onları otlak alanlara götürdüğüm zaman kendi
başlarına otluyorlar. Ben de bir taşın altına gölgeye geçtikten
sonra çalışıyordum. Böylece kazandım. Keçi sağdıktan sonra yine
akşam bir kitap okuyup yatıyordum. Arıcak’ta hiçbir dershane ve
etüt merkezi yok. Biz de zaten bu hayatı ve zorluğu gördüğümüz için
tek çaremiz okumaktır. 8 tane İstanbul bir Elazığ ve bir tane de
Ankara’dan bir lise tercih ettim. Büyüdüğümde cerrah olmak
istiyorum. Beyin cerrahisini daha çok istiyorum. Herkesin yaptığı
soruyu ben yanlış yaptım bir Türkiye birinciliğini kaçırdım. Oda
nazarım olsun. Çalışmaya devam edeceğim. Üniversite sınavında da
böyle büyük bir başarı elde etmeyi planlıyorum” diye konuştu.
“Bazen benim işlerimi yapıyor bazen de çobanlık
yaptı”
Oğluyla gurur duyduğunu dile getiren baba Yücel Yazar, “İlk önce
çocuğun kendisinde olacak. Zeka ve heves olacak. Aile ortamı ve
okulu iyi olacak. Çok şükür biz bu üçünü de bir arada
yakalayabildik. Biz kısıtlı bir bölgede yaşıyoruz. Gelirimiz
kısıtlı. Gerek iş yerim de gerekse yaylada Muhammet yardımcı oldu.
Bazen benim işlerimi yapıyor bazen de çobanlık yaptı. Dağda
eğitimini bu şartlarda aldı” şeklinde konuştu.
“Çocuğumuzun çobanlık yaparken elinde kitapla
dolaştığını fark ettim”
Arıcak Milli Eğitim Müdürü Fethi Kılınç, “Zaman zaman çocuklarımızı
ziyaretlere gidiyoruz. Geldiğimde çocuğumuzun çobanlık yaparken
elinde kitapla dolaştığını fark ettim. Tabi azim etmesini ben çok
önemsedim. Bizde takip edip rehberliğini yaptık. Öğretmen
arkadaşlarımız yıl içerisinde çok fazla deneme sınavı yaptılar. Biz
özel okulda olmayacak kadar deneme sınavı yaptık. Öğrencimizin
böyle hırs ve azimle çalışmasını ben çok önemsiyorum” diye
konuştu.
Okul Müdürü Adil Yıldırım ise “Muhammet Halil, tableti eline aldığında oyun oynamazdı. Diğerleri oyun oynarken Halil ise oradan kendine kitap bakardı. Hatta kitap alacağımız zaman ondan fikir alırdık. Yaylayı ve hayvanları çok seviyor. Hocam illa ben yaylaya gideceğim diyordu. Uzun süredir yaylada ailesine yardım ediyor. Doğaya ile iç içe. Başarının diğer bir sırrı ise buradan aldığı oksijen be doğal besinler olabilir” şeklinde konuştu.
Haber Merkezi