Çocuklara Verilen Ödül Ve Ceza Hakkında Bilgi

Çocuklara Verilen Ödül Ve Ceza Hakkında Bilgi

Tıpkı bir terazinin  iki kolundaki denge gibi ödül ve ceza. Bugün pek çoğumuzun çocuğumuzu yetiştirirken ikilem yaşadığı kimi zaman kıyamayıp ödülü abarttığı bazen de cezalandırıp vicdan azabı yaşattığı durumları kendimize yaşattığımız olmuştur.

Bugünkü yazımda ödül ve ceza konusunda nasıl bir sistem geliştirmeli bu konu üzerine keyifli bir okuma dileği ile sizi baş başa bırakıyorum.

Ödül ve ceza bir terazide olmalı. Ne eksik ne fazla olmalı ağırlıkları. Özellikle çocuk yetiştirmenin özündeki değer olarak görülüp dengeyi iyi tutturmalı.

Mesela bir “Aferin” sözü ile başlar ödül. Ardından bir oyuncak, bisiklet, bebek olur. Büyür, telefon-tablet, bilgisayar olur! Masumca başlar ancak denge olmazsa kontrolden çıkıp sonuçları cezaya düşecek davranışlara sebep verir. Ödüllerin önünü kesmek değil onları doğru kullanmayı alışkanlık haline getirmek önemli. Neyi ne zaman nerede nasıl kullanacağımızı iyi tahlil etmeli. Öğrenmeli. Öğretmeli. Bir çocuğu  sürekli ödüle maruz bırakmak ve ödülle motive etmeye çalışmak hem kendinizin hem de çocuğunuzun yolunu kapatmaktır. Her olumlu davranış sonrası verilen ödüllerse beklenti yaratacak ödül alırsam bunu yaparım düşüncesini oluşturacaktır. O halde terazinin dengesi önemli. Ceza ver Ödül dedik. Ödül ödüldür ancak bilinmelidir ki ödülün ne zaman geleceğinin bilinmemesi ve bu durumun yarattığı heyecan duygusu güzeldir.

Peki ceza?

Ceza 2 türlüdür.

Kolay olan ancak kötü olan bağırılır, kızılır hatta fiziksel şiddet uygulanır. Uzun vadede çocuğun zihninde telafisi imkânsız yaralar açacak olan bu ceza türünü uygulamak doğru değildir.

Önemli olan çocuğun sevdiği bir şeyden mahrum bırakılmasıdır. Anlayacaktır.Öğrenecektir.Mecbur kalındı ise örnek vermek gerekir diye düşünüyorum. Mesela”Kardeşine vurduğun için bu akşam televizyon izlemeni yasaklıyorum” Her ne koşulda olursa olsun çocuk sevgi ve ilgiden yoksun bırakılmamalıdır.Seni seviyorum ancak bu davranışın hoş değil o nedenle izlemeyeceksin mesajını vermeli asla kötü söylem içinde olunmamalıdır.

Nedir kötü söylem?

“Bir daha annen olmayacağım senin, git başkası annen olsun vb.” Bu türden cümleleri asla kurmayalım. Ödül ve ceza dengede olsun. Dengeli bir yaşamda da herkes mutlu olsun.Kalın sağlıcakla…