GündemKöşe Yazıları

Çözüm Bekleyen Sorunlar

Çözüm Bekleyen Sorunlar

 

İnsan olarak insana yakışır bir şekilde yaşamak en büyük arzumuz iken ve bu şartların sağlayıcısı yine insanlar iken ülkemizde biz bunu neden başaramıyoruz? Eksik olan nedir ki yıllardır süregelen ve yaşamı etkileyen bu sorunları bir türlü çözemiyoruz?

Konsensus’un 2017 yılında yaptığı saha çalışmasında, “şu an sizin de hayatınızı etkileyen ve çözülmesini istediğiniz, ülkenin en önemli üç sorunu nedir?” diye bir soru sorulmuş. Katılımcıların bu soruya verdiği cevapların yüzdelerine göre sıralanışı, “terör, işsizlik, eğitim, gelir dağılımındaki eşitsizlik, enflasyon-hayat pahalılığı, rüşvet-yolsuzluk, demokrasi-fikir özgürlüğü, laikliğin korunması, toplumsal ahlak, asayiş-güvenlik, başörtüsü, sosyal güvenlik-sağlık, etnik köken ayırımı, cinsiyet ayırımı, dinin korunması, belediye hizmetleri, uluslararası ilişkiler, bürokrasi ve çevre” olmuş. Türkiye raporuna göre yine aynı soruya 2020 yılında verilen cevaplar ise, “ekonomi, işsizlik, terör, kötü yönetim, eğitim sistemi, salgın, siyaset, adalet, geçim sıkıntısı, hayat pahalılığı, siyasi kutuplaşma, kadına şiddet-kadın cinayetleri ve Kürt sorunu” diye sıralanmış.

Her iki çalışma karşılaştırıldığında aradan geçen yıllar içinde önem sıralamasının haricinde, çözüme dair herhangi bir ilerleme kaydedilmemiş gibi görünüyor. Sorunlar, günümüzde de sorun olmaya devam etmekle birlikte bir sürü ilave yapılacağı da kesin bu sıralamaya. Trafik, hızlı nüfus artışı, hava kirliliği, orman yangınları, yoksulluk, taciz-tecavüz, şiddete eğilim gibi uzayıp giden ve yaşamı zora sokan nedenler gibi. Elbette bu sorunları sadece ülke olarak biz yaşamıyoruz ancak eğitim-öğretim ve refah seviyesi yüksek bir topluma sahip ülkelerde yaşanan sorunlara bakıldığında, sorunlar farklı olmakla birlikte oranlarının da ne kadar düşük olduğunu görüyoruz. Bu bağlamda iyi bir eğitim-öğretimin, üretim sürecinin bir girdisi olarak iktisadi kalkınmaya katkı sağlaması yanında, bireylerin davranışlarında da olumlu yönde gelişmeler yaratarak kalkınma sürecinde sosyal ve siyasal açıdan önemli bir etkiye sahip olduğunu da görüyoruz.

Yaşamı olumsuz yönde etkileyen, çağdaşlıktan uzaklaştıran, her geçen gün katlanarak çoğalan ve ivedilikle çözüm bekleyen sorunlarımızın hem bugünün hem de geleceğin önünde, ertelendikçe aşılması zor bir engel haline geleceğinin farkında olunduğunu düşünmek istiyorum. Bu nedenle de sorunları sürekli tartışıp, bölünerek zaman kaybetmek yerine bir an önce çözüm odaklı girişimlerde bulunulmasının, toplumun bütünlüğü, refahı, güvenliği, sağlığı açısından daha akılcı olacağına inanıyorum.

 

Demet TOK

Köşe Yazarı

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu