GündemTürkiye Gündemi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İran Ziyareti Dönüşünde Gazetecilerle Uçakta Yaptığı Söyleşi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İran Ziyareti Dönüşünde Gazetecilerle Uçakta Yaptığı Söyleşi

 

Cumhurbaşkanı Reep Tayyip Erdoğan, İran ziyareti dönüşünde uçakta aralarında Anadolu Yaıncılar Derneği (AYD) Genel Başkanı Sinan Burhan’ında olduğu basın söyleyişinde İran Hükümeti ile 3o milyon dolarlık ticaret sözleşmesi imzaladık dedi.

 

GENEL DEĞERLENDİRME;

İran Cumhurbaşkanı Sayın Reisi’nin davetine icabetle Tahran’a gerçekleştirdiğimiz resmi ziyareti hamdolsun başarıyla tamamladık. Ziyaretimin ilk bölümünde değerli kardeşim Reisi’yle verimli görüşmeler yaptık. Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Yedinci Toplantısına birlikte başkanlık ettik. Ülkelerimiz arasında siyasi, askeri, ekonomik, ticari, kültürel konularda atacağımız adımları, bundan sonraki süreci nasıl geliştireceğimizi konuştuk. Malum bizim ekonomik alanda Ahmedinejad döneminde 30 milyar dolarlık bir hedefimiz vardı.

Şu anda 7,5 milyar dolarlık bir noktadayız. Ama bundan sonraki süreçte tırmanış devam edecek. Tabii ticaret, ulaştırma, gümrük, enerji, turizm, sanayi, gençlik ve spor gibi alanlarda iş birliğimizi geliştirmeye yönelik ortak iradeye sahip olduğumuzu bir kez daha gördük. Temaslarımızda ayrıca, bölgesel ve uluslararası meseleler hakkında fikir teatisinde bulunduk. Heyetimde yer alan bakanlarımız mevkidaşlarıyla çeşitli alanlarda iş birliği konularını ele aldılar. İlişkilerimizin hukuki altyapısını daha da güçlendirecek toplam 8 anlaşma imzaladık. Ayrıca terör örgütleriyle ortak mücadele ve sınır güvenliği gibi konuları ayrıntılı bir şekilde ele aldık. Bu vesileyle bölgemizde yaşanan gelişmeler hakkında kapsamlı görüş alışverişinde bulunduk. Ayrıca Dini Lider Ayetullah Ali Hamaney’le de bir görüşme gerçekleştirdim. Bu görüşmede Sayın Cumhurbaşkanı da beraberdi. Bizim arkadaşlarımızdan da bazıları vardı. Onlarla birlikte bu görüşmeyi yaptık.

Aliyev’le görüşmesinde “Erdoğan’la da görüşeceğim” deyince Aliyev’in “benim de selamlarımı iletin” dediğini aktardı. Oradaki gelişmelerle ilgili ben İlham Bey’le de daha yeni görüştüm. Yaptığımız görüşmede de İlham Bey “olumlu istikamette yürüyor” dedi. Biliyorsunuz Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Michel ve Paşinyan’la beraber üçlü bir araya geldiler. O görüşme de yine İlham Bey’in ifadesiyle olumlu geçti. O görüşmeden sonra biz İlham Bey’le ayrıca bir daha görüşmüştük. Aldığım bilgilere göre istikamet üzere gidiliyor ve yakında da inşallah o bölgeyi kapsayacak havalimanın da açılışı yapılacak.

SORU: (SÜMEYYE CEYLAN)

İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusunda şartlı bir durum olduğunu belirtmiştiniz. Dün, yeniden şartları yerine getirmek için gerekli adımları atmamaları halinde sürecin dondurulacağını belirttiniz. Hangi durumlarda dondurma sürecinin gerçekleşmesi bekleniyor?

CEVAP:

Biz Finlandiya’ya da İsveç’e de NATO Genel Sekreteri’nin de yer aldığı masada şartlarımızı çok açık net söyledik. Gizli, saklı herhangi bir şey yok. Şartımız bu ülkelerin terör örgütlerinin faaliyet ve gösterilerini sonlandırması, ellerindeki teröristleri iade etmesi… Biliyorsunuz PKK/PYD/YPG ve FETÖ’yü terör örgütü olarak burada kayıtlara girdik. Bunları vereceksiniz dedik. Parlamentolarına varıncaya kadar bu terör örgütünü bunlar besliyorlar. Adeta kuluçka yuvası gibi. Böyle bir durum var. Şimdi bunlar bize verdikleri sözü yerine getirmedikleri takdirde bizim de bu işe olumlu bakmamız mümkün değil.

Diğer taraftan sağ olsun bizim muhalefet zaten elimizden bütün malzemeleri hemen kapıveriyor! Onlar dediler ki zaten biz bu işe fırsat vermeyiz. Bir defa Yunanistan’ın yeniden NATO’ya girmesinin önünü siz açtınız. Adamlar çıkmıştı, siz tekrar soktunuz içeri. Bunları halkımıza, hele gele gençlerimize anlatmamız lazım.

k bir fabrikada işçilerle toplantım olacak. Durmuyoruz, çalışıyoruz. En son Bay Kemal’in KYK ile ilgili söylediklerini duydunuz. Ondan sonra da ben söyledim yaptı noktasına geldi. Hep öyle oldu zaten! O söyledi ben de yaptım! (gülüşmeler)

SORU: (ZAFER ŞAHİN)

Son dönemde böyle bir işleyiş var. Mesele Mart ayında Hazine ve Maliye Bakanlığı bir açıklama yaptı Şanlıurfa’da; çiftçiye güneş enerjisi üzerinden elektrik uygun koşullarda sağlanacak diye. Arkasından muhalefet liderinin böyle bir açıklaması oluyor. İşte bu KYK olayında yine aynısı oldu. Böyle birkaç örnek daha var. En son KYK olayına “Teşekkürler Kılıçdaroğlu” diye sosyal medyada bir başlık açıldı ama “Teşekkürler Erdoğan” başlığı onu geçti. Siz bunu nasıl yorumluyorsunuz. Muhalefet sizin projenizi mi sahipleniyor? Hakikaten onlar söylüyor gibi bir durum mu söz konusu? Daha önce siyasette çok örneğine rastlanılmayan bir durum. Şimdi mesela EYT konusunda da muhalefette böyle bir hazırlık olduğunu görüyoruz muhalefette.

CEVAP:

Onlara gelmeden şunu bir düşünelim. Bu arkadaşların elinde 14 tane büyükşehir var mı? Peki, bu büyükşehirlerde acaba yatırım noktasında çeşme musluğu değiştirmekten başka bir özellikleri var mı? Geçelim… Kağıthane’de, Silahtarağa’da bunlar ne yaptılar? Temel atma değil temel atmama adımını gerçekleştirdiler. Bu da herhalde siyasetin tarihine çok ilginç bir adım olarak geçmiştir. Bir insan temel atar övünür. Onu da geçiyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bizim arkadaşlarda olduğu dönemde metro tünelleri açıldı. Bunlar geldi, Sancaktepe’de metroyu doldurdular. Bütün hafriyatı oraya dökerek bunu doldurdular. Ben tabii Bay Kemal’e soruyorum; bunun, siyaseti geç, insanlıkla bağdaşır yanı var mı? Buraya yapılmış olan bir masraf var. Sen şimdi geliyorsun burayı hafriyatla dolduruyorsun, üzerine adeta petrol kuyularına beton döker gibi betonu döküyorsun ve buradaki vatandaşı, kendisine gelecek metrodan maalesef mahrum ediyorsun. Onu da geç; bir yerde de bir tane şöyle köprü yapın da köprünüzle övünelim. Hiçbir adımları yok. Şu anda Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osman Gazi Köprüsü, Nissibi Köprüsü, öbür tarafta Cumhuriyet tarihinde değil dünya tarihinde ilk üçe giren Çanakkale’deki köprüyü hiçbir şeyle mukayese ettirmem. Ulaştırma Bakanlığı rakamları verdi geçen gün. Rakamların hepsi muhteşem. Kimse bu denli rakamların gerçekleşeceğine ihtimal vermiyordu. Ama şimdi bunların hepsi halloldu. Bu yollar böyle gerçekleşirken sen İzmir milletvekilisin, İzmir milletvekili olarak İzmir’in büyükşehiri de sende. Bir yağmur olduğunda İzmir’i sel alıp gidiyor. İlçe belediye başkanları hakeza öyle. Biz ise işimize devam ediyoruz, yollarımızı yapıyoruz, onların yapması gerektiği halde yapmadıkları işi de biz yapıyoruz. Mesela Başakşehir’deki o dev hastanemizin yolu için belediye olarak rahmetli Kadir Bey’den sonra Mevlüt Bey’le de o işin yapım kararını vermiştik ama maalesef belediyede yetki beyefendiye geçince bu işi yapmayacağını söyledi. Öyle de olunca ben de bu defa Ulaştırma Bakanıma talimatı verdim. “Hemen buranın yolunu, her şeyini sen yapacaksın. İnşallah bu hastanemize de yine Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın bir eseri olarak bu yolu, ulaşımı sağlamış olalım” dedik. Birçok yerde buna benzer sıkıntıları yaşıyoruz. Bunları bir sormak lazım. Bu kadar belediyen var, mesela Muğla Belediyesi bunlarda, her yer yangın; nerede senin itfaiyen arkadaş? Yok. Biz, Tarım ve Orman ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı hep beraber yüklendik ve hamdolsun 4-5 gün içinde edinilen tecrübelerle de söndürüldü. Ben kendim dahi gittim, baktım. Bakıyorsun İstanbul’da bir sıkıntı oluyor, adam Fethiye’de, şurada, burada. Öbürü bir başka yerde. Ya nerede olursan ol ama böyle bir felaket olduğu zaman sen oranın sorumlususun, atlayacaksın geleceksin. Ben de yaptım bu belediye başkanlığını. En ufak bir şey olduğunda nerede olursam olayım hemen atlar, İstanbul’a döner gelirdim. Şu anda bile öyle.

Mesela burada Sayın Putin’le de amfibik uçaklar konusunu da görüştük. “Arkadaşlar görüşmelerini yapsınlar, biz de elimizde olanlardan olur, üreteceklerimizden olur tekrar bu işe adımı atalım” dedi. Hamdolsun bu süreçte elimizdeki yangın söndürme uçakları, helikopterler, arazözler noktasında Orman Bakanlığımız güçlü. Her şeyden önce itfaiye erlerimiz güçlü. Jandarmamız da bu işlerin içine giriyor.

Tabii bu yangınlar sadece bizde değil. İspanya’da 3 bin 500 hektar arazi kül oldu. Portekiz’de 950 hektar arazi kül oldu. Bu sıcaklar her yerde. Bütün bunlara rağmen biz tedbirimizi alacağız, üç tarafı denizlerle kaplı olan bu ülkede her ne kadar helikopterlerimiz varsa da bunun yanında amfibik uçaklarımızı daha da artıracağız. Bunlarla beraber inşallah bu işlerin hakkından gelip tedbirimizi alacağız. Mesela şimdi söndürme soğutmanın en uzunu 4-5 gün sürdü. Demek ki tedbirlerimiz yerinde olduktan sonra, sağ olsun elemanlarımız, itfaiyecilerimiz, ormancılarımız çok iyi çalışarak sıkıntıları atlattık. Allah onlardan razı olsun.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu