GündemKöşe YazılarıProf. Dr. Fatih SATIL

Dedektif Polenler

Polen; çiçekli bitkilerde çiçeklerde üretilip “çiçek tozu” olarak da adlandırılan bitkilerin erkek üreme hücreleridir. Mikro düzeydeki büyüklüğe sahip olan polenlerin rengi ve şekli her bitki türüne özel yaratılmıştır. Polenlerin sadece renkleri değil, bunun yanında şekilleri, büyüklükleri, kokuları ve dış görünüşleri de farklılıklar gösterir. Bu özellikler sayesinde polenler insanların parmak izi gibidir, her bitki grubuna özeldir.

Polenlerin her bitki türü için özel yaratılmış olması adli olayların nerede ve ne zaman meydana geldiğini çözmeye yardım eder. Polis kriminal uzmanlarına göre polenler sadece bahar mevsiminde uçuşan tanecikler değildir. Adli palinoloji (polen bilimi) kullanılarak fail, olay yeri, mağdur ve olay zamanı arasında bağlantı kurmak, olay yerinde bırakılan bir delil ile fail arasında bağlantı kurmak, suçu kanıtlamak, mağdurun anlattıklarını doğrulamak, şüphelilerin sayısını azaltmak, polisin doğru yönde araştırma yapmasına yardımcı olmak, çeşitli dolandırıcılık suçlarını aydınlatmak, uyuşturucunun geçtiği güzergahı tespit etmek mümkün olmaktadır.

Hemen her yerde bulunabilen ve gözle görülemeyen bu polenler, olay yerinde bulunan kişilerin ve materyallerin üzerine bulaşmış olabilir. Adli palinologlar, cesedin üzerinden veya olay mahallinden alınan polen örnekleri ile bunların doğal olarak bulunduğu yer, zaman, şüpheli şahıslar ve şüpheli objelerle olay mahalli arasında ilişki kurmaya çalışırlar. Polenler, şüphelinin veya mağdurun giysileri, saçları, kulak içi ve solunum yollarına kolayca bulaşabilmektedir.

Örneğin bir ceset üzerindeki çamur, adli palinologlar tarafından incelenir ve içindeki polenler tespit edilir. Böylece cinayetin işlendiği yerin bitki örtüsü hakkında bilgi edinilebilir. Bir bölgede görülen bir ağaç türünden tabiata salınan polenlerin, o bölgeden tamamen farklı bir bölgedeki ceset üzerinde bulunması, maktulün başka yerde öldürülüp taşındığı konusunda uzmanlara bilgi verir.

Her adli olayda suçlu, farkında olmadan ya olay mahallinden bir şey alır ya da oraya kendisinden bir şey bırakır. Yani tabiat her şeye kendi lisanıyla şahitlik eder. Olay yerinden elde edilen deliller olayın çözülmesinde ve hukuk sisteminin doğru işlemesinde oldukça önemli rol üstlenir. Bu noktada “dedektif polenler”, davaların görünmez kahramanları ve suçluların korkulu rüyasıdır.

Hırsızlık Polenler Sayesinde Çözüldü

Polenlerin ilk defa delil olarak 1959 yılında İsveç ve Avusturya’da iki ayrı davada kullanılmış ve mahkemece resmi kayıtlara geçirilmiştir. Türkiye’de palinolojik bulgular ilk defa 2006 yılında bir hırsızlık olayının çözümünde mahkemede delil olarak kullanılmıştır:

Bursa’nın Gemlik ilçesine bağlı bir köydeki ağıldan çalınan 3 koyunun zanlıları polenlerin şahitliği sayesinde yakalandılar. Jandarma ekipleri, bir okulun güvenlik kamerası kayıtlarından içinde 3 tane koyun bulunan bir otomobil geçtiğini belirlediler. Bunun üzerine şüpheli aracın plakası tespit edildi. Yakalanan zanlı, kamera kaydının bulunduğu okul civarından geçtiğini ancak ağıla kesinlikle gitmediğini beyan etti. Kriminal dedektifler, zanlının aracından aldıkları polen numunelerini olay yerindekilerden aldıklarıyla karşılaştırınca zanlının yapacağı bir şey kalmadı.

Polenler suç işlendikten sonra suçluları yakalamak için işe yarıyor, ancak asıl olan suçun işlenmesini önlemektir. Bunun için de insanların kalbinde bir yasakçıyı yerleştirmek gerekir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu