Beş büyük değer, her canlıya verilen ve muhakkak korunması gereken, bütün insanların ana unsularıdır. Hayat, din, akıl, nesil ve mal. Bu değerleri her canlının koruma hakkı olduğu gibi, siyasi iradelerin oluşturduğu hükümetlerde korumalıdır. Bu hakları koruyamayan siyasi irade, millet vicdanında kabul görmez ve huzurlu yaşama devamlılık göstermez.
Bu saydığımız değerler canlıya kısa süreli verilen hayat dediğimiz bu dünyada lazımdır. Bu dünyada saydığımız bu değerleri iyi kullanmasını bilenler başarı dediğimiz HUZURLA tanışırlar. Esas huzur, bitmeyen Ahir dünyada gereklidir. Ebedi hayatta da huzur bu saydığımız değerlerle elde edilir. Toplumları yönetenler durmadan bu değerlerin korunması ile ilgili kanunlar çıkarmakta, kararlar almakta ve uygulamaya çalışmaktadır. Hangi yönetici bu değerleri yaşatabilirse, kendisinin de yönetimdeki devamlılığı gelir. Değerler yaşatılırken toplum incitilmemelidir.
Yönetimler bu değerlerin birini koruyup, bir diğerini yok etmeye çalışırlar ise, başarı oranları düştüğü gibi, toplum tarafından da kabul görmeyip, yönetimden düşürülürler. Saydığız bu değerlerden AKLI ele alalım. AKIL eğitim ve öğretim sayesiyle canlılara olumlu hizmet etmeye yönlendirilir. Akıl, diğer değerlerin motoru gibidir. Canlıya zarar veren akıl, akıl değil beladır, muzurdur ve zarardır. Bu olguyu ele almakla, eğitimin canlı aklındaki etkilerine değinelim.
Eğitim ve öğretim akılları ıslah edip, diğer akıllara hizmet etmeye yön veren bir oluşumdur. Bu oluşum ne kadar etkin ve yaygın olursa, insanlığa da, yönetime de, o denli katkısı olur. Onun için diyoruz ki yönetimlerin önde tutması gerekli olan oluşum eğitim ve öğretim olmalıdır. Eğitim, aklı doğru ve iyi kullanmayı sağlamalıdır. Arabayı otobanda, ters istikamette kullanan veya hep ayni viteste kullanan şoför, iyi eğitim almadığı için kazalara sebebiyet verir. İyi eğitilmemiş akıl da çok hata yaparak, hem kendini hem çevresini zarar uğratıp, tahribat yapar. Aklı doğru kullanmayı sağlayacak etkili eğitim ve öğretim yapılmadan nesli ve geleceği korumak mümkün olmaz.
İnsanı mutlu huzurlu kılmak DEĞERLER EĞİTİMİNDEN geçer. Kuru bir ilim ve ilmin getirdiği teknolojik imkânlar yeterli değildir. Değerler eğitiminin eksikliği, kavgaya, savaşa, anlaşmazlıklara yol açar. Günümüzdeki huzursuzlukların ve kavgaların çoğu, değerler eğitimine önem vermeyişimizden kaynaklanmaktadır. İnsanların kimi paraya yani mala, kimi makama, kimi ilme, kimi zanaata, kimi inanca önem vermektedir. Bu değerlerin hepsi belirli oranda var olarak müşterek yürümelidir. Birinin fazla varlığı veya yokluğu çalışan motordaki bazı unsurların eksikliği veya fazlalığı gibidir. Motor benzinsiz çalışmaz. Frensiz durmaz. Aküsüz ışık vermez, gibi.
Balıkesir İl Milli Eğitim Müdürlüğünün başlattığı “DEĞERLER EĞİTİMİNİ KORUMA VE GELİŞTİME” kampanyası tüm ülke sathına yayılarak etkin hale getirilmelidir. Yoksa kuru bir bilgi ve bilim insanlığa imkânlar sunuyor amma, huzuru getiremiyor. Yukarıda saydığımız insanın değerleri, koruma altına alınmalıdır. Devlet ve eğitim destekli bu çalışmalar, gelecek nesillere huzuru getirmenin ilk basamakları olacaktır.
Hayat, din, akıl, mal ve nesil, eğitimcilerin bilgi yanında korunması gereken değerler olarak önemle ele alınmalıdır. Sadece akılcılığa takılıp, diğer değerlerini atan toplumların acıklı halini hep beraber izliyoruz. Okullardaki eğitimci arkadaşlarıma bu hususta büyük görevler düştüğünü hatırlatmayı bir insanlık görevi addedip, hislerini, hırsların, kaprislerini, duygu ve düşüncelerini, aklının üzerine çıkaran arkadaşlarıma belki faydası olur diye yazdım. Hoşça kalın.