Deniz Kaplumbağaları Hakkında Bilmediklerimiz

Deniz kaplumbağaları, okyanusların gizemli sakinleri olarak uzun yıllardır hayranlık uyandırıyor. Peki, bu yaratıklarla ilgili bilmediğiniz bazı ilginç bilgileri öğrenmeye ne dersiniz?

Deniz Kaplumbağaları Hakkında Bilmediklerimiz

Deniz kaplumbağaları, okyanusların gizemli sakinleri olarak uzun yıllardır hayranlık uyandırıyor. Peki, bu yaratıklarla ilgili bilmediğiniz bazı ilginç bilgileri öğrenmeye ne dersiniz?

Deniz Kaplumbağaları Hakkında Bilmediklerimiz

Milyonlarca Yıl Önce Var Oldular

Deniz kaplumbağalarının ataları, 150 milyon yıl önce dinozorlar dönemiyle aynı dönemde yaşamaya başlamış. Yani onlar, dinozorların yok olmasından çok önce okyanuslarda varlardı ve zamanla bugünkü halini aldılar. Ortalama olarak 50 yıl yaşadıkları bilinse de bazı türleri 100 yıldan fazla yaşayabiliyor. Deniz canlılarının yaşam süreleri oldukça dikkat çekici, bazıları 1000 yıl dahi yaşıyor. Bir sonraki köşemizi de belki bu konuya ayırabiliriz.

Uzun Göçler

Deniz kaplumbağaları, inanılmaz bir yolculuk yapar. Birçok tür, doğdukları sahile dönmeden önce binlerce kilometre yol alır. Hatta bazı türler, yumurtladıkları sahile geri dönmek için okyanusları baştan sona geçerler.

Yüzme Yeteneği

Bu kaplumbağalar, suda inanılmaz derecede hızlıdır. Yüzme sırasında saatte 35 kilometreye kadar hız yapabilirler. Hedefe odaklandıkları için bazen bu hızları, okyanusun derinliklerinde bile devam ettirirler.

Hayatlarını Çoğunlukla Suda Geçirirler

Deniz kaplumbağaları karada sadece yumurtlama dönemi için çıkarlar. Geri kalan zamanlarının büyük kısmını okyanusun derinliklerinde geçirirler. Karada geçirdikleri süre ise çok kısadır.

Yumurtlama Sırları

Bir dişi deniz kaplumbağası, yaşamı boyunca 3-5 kez yumurtlayıp, her seferinde 50 ila 200 yumurta bırakabilir. Ancak, maalesef bu yumurtaların çoğu predatörler tarafından yenir. Doğal hayatta hayatta kalabilen yavruların oranı çok düşüktür.

GÜNÜN KELİMESİ: BEYHUDE

“Beyhude” kelimesi, Türkçeye Farsçadan geçmiş bir kelimedir ve “boşuna, faydasız, anlamsız” anlamlarına gelir. Farsça “bī-hūde” (بی‌هوده) deyiminden türetilmiştir. Bu deyimde “hūde” kelimesi “hak, fayda” anlamına gelirken, önüne eklenen “bī” ise “olmayan, eksik” anlamını katmıştır, yani “faydasız” ya da “boşuna” yapılan bir şeyi tanımlar.

Beyhude kelimesinin kökenine baktığımızda, aslında bir şeyin “fayda” getirmediği durumları tanımladığını görürüz. Bu bazen bir işin, çabanın ya da zamanın boşa harcandığını düşündürür. Mesela, bir konuda çok uğraşırsınız ama sonuçta bir şey elde edemezsiniz. İşte buna “beyhude çaba” denir.

Türk Dil Kurumu sözlüğünde ise;

“1. sıfat ► yararsız:

“Onun için ben para istedikçe zinhar, beyhude muhaberelerle beni ve kendini yormayasın.” – Reşat Nuri Güntekin

  1. zarf ► boşuna:

“O kırkyıllık davada beyhude akıntıya kürek çekmişiz.” – Yahya Kemal Beyatlı”

Şeklinde tanımlanıyor.

Bugün sizlerle paylaşmak istediklerim bu kadar, hepinize sağlıklı günler diliyorum.

Okyanus Canlıları Ve İlginç Yaşam Süreleri

Yusuf Emir Akpınar

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber