GündemKöşe Yazıları

DERİNDEN DERİNE

Derinden derine ırmaklar ağlar da ney sesi dahi tedavi edemez bazen ruhumu. Hüzünlüyken ben, “ben” değilim aslında. Bir semazen gibi döner yüreğim vuslat saatinde, şiir ilhamım aşka gelir dolunay gecesinde. Bir eylül hüznü çöker ruhuma, doğduğum ay olan hazirandan gebe kalır sonbahar nağmeleri. Gökteki yıldızlara serenat yağdırasım gelir o esnada. Çoban ateşinde ballanan muhabbetin demi yayla çocuklarının sevincine buse kondurur. Ben ağlarken içlenir bulutlar. İşte bundan ötürü sağanak sağanak yağar gökteki yağmur. Nisan yağmurlarında kaçamak yapan gözyaşlarım ağustos sıcağına randevu verir gizlice.

Her mevsimin ayrı bir öyküsü, her yaşın apayrı güzelliği, her ayın taptaze bakışı vardır. Sevda okları heyecanlanır da aşka düşer hatıralar. Doludizgin yılların heyecanı giderayak yaşanmışlıklara gebe kalır, radikal kararlara tırmanır fikirler. Derinden derine ezgiler akar da çoban çeşmesine nağmeler yağar. Çoban ateşinde yakılan türküler çoban çeşmesinde nefeslenir. Derinden derine ırmaklar ağlar suyun huzurlu sesinde. Faruk Nafiz ÇAMLIBEL’in şiir bohçasından Reşat Nuri GÜNTEKİN’in romanlarına dem vurur bir ses. Ayak iz’imde ıslanır edebiyat, ıslak şehrin sefaletini sürer çıplak kalan kelimeler. Derinden derine ney sesi tüter bir neyzenin dilinden. Derinden derine taptaze hayallerini mırıldanır hırçın deniz. Derinden, içten bir “Güle güle!” nidasıyla edebiyat kalemime veda eder sözlerim.

 

 

ELİF YAVAŞ

 

TARİH: 09 Eylül 2019 – Pazartesi

 

Edremit – BALIKESİR – TÜRKİYE,                KAZ DAĞLARI….

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu