Gündem

Dikici Dünya Su Günü’nde  “Su Ve İklim Krizi”ne Yönelik Çağrıda Bulundu

Dikici Dünya Su Günü’nde  “Su Ve İklim Krizi ”ne Yönelik Çağrı

Balıkesir Mimarlar Odası Başkanı Betül Dikici, “Yüz yüze olduğumuz su ve iklim krizi ile baş edebilmemiz için bilimin, bilim insanlarının ve meslek örgütlerinin sesine kulak verilmelidir.”

TEMALARA YER VERDİ

TMMOB Balıkesir İl Koordinasyon Kurulu adına Balıkesir Mimarlar Odası Başkanı Betül Dikici 22 Mart Dünya Su Günü’nde bir açıklama. Dikici Su, İklim Değişikliği, Kuraklık ve Doğa Kaynaklı Afetler konusunda farkındalığı geliştirmek amacıyla, Birleşmiş Milletler tarafından, 22 Mart Dünya Su Günü, 23 Mart ise Dünya Meteoroloji Günü olarak ilan edildiğini hatırlattı. 2021 Dünya Su Günü temasının “Suya Değer Vermek”, Dünya Meteoroloji Günü temasının ise “Okyanuslar, İklim ve Hava Durumu” olarak belirlendiğini söyledi.

İKLİM ETKİSİ VE İNSAN TAHRİBATINA DİKKAT ÇEKTİ

Betül Dikici açıklamasında küresel iklim değişikliği etkileri ile su ve kuralığa dair verilere yer verdi. Dikici ayrıca suyun toprak ve gıda güvenliği açısından gıda güvencesine yönelik büyük bir bütünün ayrılmaz parçaları olduğunu vurguladı. Balıkesir Mimarlar Odası Başkanı Betül Dikici ayrıca iklim kaynaklı afetlere ve ülkede neden olabileceği sorunlara da dikkat çekti. Dikici açıklamasında ülkede iklim kaynaklı afetlerin eskiye göre daha sık yaşandığına yer verdi. Bu türde afetlerin yanı sıra doğada yapılan insan tahribatlarının da yeryüzünü etkilediğini belirten Dikici konuyla ilgili acil olarak alınması gereken önlemlere yer vererek şunları kaydetti:

 “ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER”

“Yanlış su yönetimi, suların ticarileştirilmesi ve HES politikaları sonlandırılmalıdır. Dere yataklarının acilen rehabilite edilmesi, üzerlerindeki yapıların kaldırılması, servis yolları ve yeşil alanların oluşturulması ve tekrar yapılaşmaya açılmaması için Anayasal koruma sağlanmalıdır.  Büyükşehirler başta olmak üzere, tüm yerleşim birimlerinde ayrık sistem kanalizasyon altyapısı oluşturulması için yerel yönetimlere yeterli kaynak ayrılmalıdır.  Atık suların uygun yöntemlerle arıtılarak yeniden kullanılması sağlanmalıdır. Su ihtiyacını karşılamak amacıyla yeraltı sularının izinsiz olarak kullanılmaması için gerekli denetim ve ayrıca çalışmalar yapılmalıdır.  Türkiye’nin de imzacısı olduğu, Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi, Ramsar (Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar) Sözleşmesi ve Avrupa Peyzaj Sözleşmesi gibi uluslararası sözleşmeler uygulanmalıdır. Paris İklim Anlaşması onaylanarak, ayrıca sera gazı emisyonları kademeli olarak azaltmalıdır.

 “DAHA GEÇ OLMADAN ÇAĞRIMIZA KULAK VERİN”

Evsel, endüstriyel ve kamusal hizmet alanlarında tüketilen su oranları izlenerek tasarruf bir zorunluluk haline getirilmelidir. Tarımsal üretimde doğru sulama teknikleri kullanma zorunluluğu getirilmelidir. Tüm kalkınma ve imar plan ve programları, toplum yararı ve sosyal devlet anlayışıyla bilim insanlarının, meslek odalarının, akademik kuruluşların ve tüm ilgili kesimlerin koordinasyonu ve işbirliği sağlanarak hazırlanmalıdır. Tüm uyarılarımıza rağmen, içilebilir su kaynaklarımızın tükenmesine ve doğal afet kaynaklı yıkımların artmasına sebep olan merkezi ve ayrıca yerel yönetim politikalarında ısrar edilmektedir. Canlı yaşamını ve çevreyi yok sayan rant politikalarına bağlı doğa katliamları devam ettikçe, afetlerin engellenmesi mümkün değildir. Yüz yüze olduğumuz su ve iklim krizi ile baş edebilmemiz için bilimin, bilim insanlarının ve meslek örgütlerinin sesine kulak verilmelidir. Ayrıca daha geç olmadan, bu çağrımıza kulak verin .”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu