GündemElif YavaşKöşe YazılarıTürkiye Gündemi

DİLİ OLSA

DİLİ OLSA

         Baldan beslenir özlü sözler. Lâfı zehir olanın aşı, ocağı, sohbeti de sirke gibidir. Bir fincan kahvenin telvesinde, pirinç tanesinin bereketinde, gül kokulu akşamların deminde saklıdır dostluk. Gül şerbetine batırır gibi ballanır her söz, sözünün eri insanlarla nasıl da çiçeklenir her söz. Cümleler mutluluğa ramak kala güzelleşir, ramak kala aşka tutulur anılar.

 

        Okuduğumuz bir kitabın altı çizili satırları, üst üste izlenen kaliteli filmin durdurulan sahneleri, hatıra defterlerinin işaretli sayfaları, çocukluk kutumuzun oyuncakları, kurutulan menekşelerin taç yaprakları, tavan arasına sıkışan hatıraların sandıklara sinen derin kokusu, sararmış mektup zarflarına gizlenen el yazılı mektupların gizemi hep hatırlanmayı bekler. Takdir edilmek, sevilmek ister her şey. Eşyaların bile azizliği, kokusu, duruşu, rengi vardır bir nevi. Giydiğimiz elbise, kullandığımız eşya, israf ettiğimiz peçete, yere bastığımız ekmek kırıntısı, aç bırakılan ev hayvanı, kırılan kalp, tükürülen tertemiz sokaklar bile günü gelince hesap soracaktır her birimizden. Eşyaların ve hayvanların dili olsa da konuşsa… Öbür dünyanın sessiz kulları olan her bir canlı ve cansız varlık işte dillenecek gün gelince. Sorgu zamanı gelmeden iyiliklerle çoğalan, güzel işler yapan canlıların sayısı çoğalsın da mutlu kalalım.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu