DİN DÜNYAMIZ

DİN DÜNYAMIZ

“Şüphesiz o Kur’ân, hak ile bâtılı ayırt eden bir sözdür. O, boş bir söz değildir.”

(Târık Suresi, Ayet 13-14)

         Dört büyük kitabın sonuncusu, aslı değişmeyen en güzel kutsal kitaptır Kur’ân-ı Kerîm. İnançsız yaşamak, Araf’ı tarif edercesine ortada bir yerlerde boşlukta olmak, bilinmeyen tarikat ve cemaatlere ait olmaktansa İslâm dünyasının kanatlarında yer almak insanlığa mutluluk verir. Dinî ve siyasî görüş, dil, ırk ayrımı yapmayan yüce İslâm dinimiz birçok kolaylığı da bir arada getirmiştir. Karıncayı incitmeyen, kalp kırmayan, kendi dinini içinde yaşayan, davranışlarıyla topluma örnek olan insanları takdir etmek gerek.

         Bir hadisimiz “İnsanlara lâyık oldukları değeri verin (Müslim)” diye bahseder. Hak dini, kardeşlik sevgisini, ilim aşkını kalbinde taşıyan insanlara hak ettiği değeri vermek gerekir. İslâm dininde zorlama yoktur. Dinde gösteriş yapana, kibirli olana da cennet katında yer olmaz. Dilin kemiği olmadığından kelimeler ağızdan ok gibi çıkar. İyice düşünüp taşınmadan ifade edilen cümleler kişiye pişmanlık verebilir. Her yeni güne bir ayet, bir hadis, bir dua, bir sadaka ile başlasak ne güzel olur şu ölümlü dünya. Rızkını erken saatte aramaya başlayan her canlının nasibi erken dilenen duada bereketlenirmiş. Din dünyamız, gönül gözümüz, rızık kapımız, amellerimiz de kendi ellerimizle çizdiğimiz kader ile şekillenir. Her görüşe mensup âdemoğluna sırf insan gözüyle bakıp değer verebilene ne mutlu.