Fahri Sağlık

Din işleri yüksek kurulunun 2012 tarihli  “KÜÇÜKLERİN EVLENDİRİLMESİ KARARI”

 

Dine/Diyanete itibar suikastı düzenleyenler buna ne diyecek?

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 9 yaşındaki kız çocuklarının evlendirilebileceğine dair olumlu fetva verdiği yalanı üzerinden ciddi ciddi yorumlar ve haberler yapıldı! Diyanet yuhalandı, kapatılsın kampanyaları açıldı. İlimizde bir İlçe Müftülüğü önünde protesto gösterisi gerçekleştirildi. Diyanet İşleri Başkanlığı üzerinden İslam’ın tartışılır hale getirilmesi ve böylece de özellikle gençler nezdinde dine mesafeli bir duruş sergilenmesi hedeflendi. Bir Müftü olarak böyle bir olayı görmezden gelemezdim. Bu yazımda  Diyanet İşleri Başkanlığı’nın küçüklerin evlendirilmesi ile ilgili görüşünü arz ediyorum değerli okurlarıma.

İlgili Makaleler

2012 Yılında konumuzla ilgili Din İşleri Yüksek Kurulu Kararında bakınız ne diyor: “Evlenme akdinin en önemli unsurunu taraflar yani evlenecek kişiler oluşturmaktadır. Evlenme ehliyetine sahip ve evlenmelerinde her hangi bir engel bulunmayan herkes, nikâhta taraf olabilir. Evlenme ehliyeti, başkalarının izin ve onayına ihtiyaç olmadan evlenebilme ehliyeti demektir. Bunun için akıl ve ruh sağlığı yanında bâliğ olmak şartı aranır. Küçükler, bunaklar gibi bu iki şarta sahip olmayanlar, hukuk nazarında eda/fiil ehliyeti açısından eksik sayıldıklarından kendi başlarına evlenemezler, ancak velilerinin izni veya onayı ile böyle bir tasarrufta bulunabilirler. 

Konuya bir bütün halinde bakıldığında, küçüklerin evlendirilmelerinin birçok açıdan uygun olmayacağı söylenebilir:

  1.  Öncelikle bu uygulama, evliliğin esaslı hedefleriyle uyumlu değildir. Zira evlenmenin esas hedefi, mutlu bir aile yuvası kurarak birlikte huzur içinde yaşamak ve nesli devam ettirmektir. Küçüklerin evlendirilmesi bunların hiçbirini gerçekleştirmeyeceği gibi birçok sorunu da ortaya çıkaracaktır. 
  2. “Yetimleri nikâhlanma olgunluğuna gelinceye kadar deneyin. Onların reşid olduklarını anlarsanız mallarını artık kendilerine verin”(Nisa 4/6) ayeti, nikâh için belli bir olgunluğun gerekli olduğunu bildirmektedir ki, bu da küçüklük devresinden sonra gelen erginlik dönemidir.
  3.  Evliliğin hukukî ve ahlâkî çerçevesini çizen ayet ve hadislere bakıldığında onların yetişkin bireyleri hedef aldığı ve bireye sorumluluk yüklediği görülür. Buradan hareketle evlenecek kişilerin bu sorumluluğun bilincinde ve gereğini yerine getirebilecek olgunlukta olmaları gerekir. Bu açıdan, küçüklerin evlendirilmelerinin, nikâhın ve makâsıd-ı şerîa denen İslam’ın genel amaçlarıyla uyumlu olmadığı söylenebilir.
  4.  Günümüzde küçüklerin evlendirilmeleri, onları genellikle ekonomik, biyolojik ve psikolojik açılardan kaldıramayacakları bir yükün altına sokmaktadır.
  5.  Bu tür evliliklerin günümüz şartlarıyla da uyumlu olmadığı ve birçok haksızlıklara zemin hazırladığı ortadadır. 

Bu yaklaşım ve gerekçelere bağlı olarak küçüklerin evlendirilmelerinin ilkesel olarak uygun olmadığı mütalaa olunmuştur.”

Dinle/diyanetle mücadele etmeye kalkışanların bir kere daha takkeleri düşmüş, kel kafaları bütün çıplaklığı ile ortaya çıkmıştır. Kelime oyunları ile bulanık suda gençleri avlamaya çalışanların sinsi planları işlememiş, basiret ve feraset ehli halkımız müfterilerin iftiralarına iltifat etmemiştir. Aklınızı başınıza alın beyler. Hedefinizin Diyanet İşleri Başkanlığı değil de  din ve diyanetin bizatihi kendisi olduğunu sağır sultan biliyor. Dinle diyanetle mücadele etmeyi bırakın. Benden söylemesi çarpılırsınız alimallah. Şaka yapmıyorum. Yakın geçmişe dönüp bir bakın. Kim dinle/diyanetle mücadeleye kalkmışsa sonu hep hüsran olmuştur. Basiret ve feraset sahibi bu millet çarpmıştır kendilerini. Osmanlı tokadını öyle bir indirmiş ki suratlarına, cin çarpmışa dönmüşlerdir. Yol yakınken duvara toslamadan dönün bu çıkmaz sokaktan. Dönün ki siz de kurtulun, millet de kurtulsun bu çirkin tezgahlardan.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu