Kamil AKYÜREK

DOKUNMA! SUÇ MAKİNASI OLURSUN

‘Çocuk gelin’ diye bir şey yok! ‘Çocuk yaşta evlendirilen çocuklar var.’

Kız çocuğuna cinsel istismar yok! ‘çocuk yaşta cinsel istismar var’

Medya sütten çıkmış ak kaşık değil! “Şiddete uğrayan ve travma geçiren çocuk ve ailesinin ayrıca medya şiddeti ile mağdur edildiği yazılar, sözler var…’

 

Bir tık ötede ya arananlar. Öyle. Ancak net bir tespit var. Aslında herkesin gördüğü… Geçmişten günümüze reyting uğruna, tiraj uğruna yok satan ve yaşam söndüren kağıtları, dizeleri, sözleri sarf edenleri arındırmazsak nasıl çözülecek bu iş? RTÜK bakarsa, Aile ve Sosyal İşler Bakanlığı bakarsa ve bir şeyler yapılmazsa nereye doğru gideriz? Yıl 2018.. 1999 yılında mesleğe başladım. Çocuklarla ilgili okuduğum haberler hala aklıma geldiğinde bugünde söylenenler bir eksik değil… İçimiz neden cız etmesin! Onca yaşatılan ve yaşananlar varken ve bir şeyler yapılmıyorken. Sadece konuşup, köşeler yazıp bir yerlerde dile getirilen ancak değerini bitirmek üzere olan cümleler gibi…

 

Baktığınız bir dizi ya da fragmanında verilenlere ne diyelim? Peki ya reklamlardaki yaşına uygun olmayan hareketlerle çocukların ve kadınların sunduğu içerikli reklamlara…

O görüntülerde kan gövdeyi götürüyor, duygularınızı sömürüyor, size ait olmayan bir ahlak yaşantısı sunuyorsa buradan size düşen ne var? Neyi alacak çocuklar, kadınlar, erkekler…

 

İnternet medyası revaçta gittikçe de prim yapacak. Peki, sosyal medyada ve internet medyasında yaşananlara hazırlıklı bir gelecek var mı? Önlem alındı mı? Yoksa bir bedel ödenmeye başlandığında mı almak için adım atacağız? Atılan adım varsa da henüz sağlam atılan adımların sesini ben duyamadım, ya siz?

 

Yazılı, sözlü, sosyal her türlü medya Çocuk Suçları haberleriyle dolu. Her türden, her vahşetten… Bir yandan Çocuk suçlarını engelleme, azaltma yönünde fikirler ve yorumlarla dolu sayfalar, yazılı sözlü ve sosyal medyada dolaşan cümleler. Sosyal medyada genellikle annelerin sesiz çığlıklarını andıran görüntü paylaşımları ‘Böylelerini assınlar…’ Sosyal medyada asıp kesmekle çözülecek mi sorunumuz; Bu işlerin yetkilileri nerde? Bir şeyler yapılmıyor değil ancak ibretlik bir şeyler gerekmiyor mu?

 

SOSYAL MEDYACILARA…

 

Medyada tiraj önemli, TV’lerde “reytingi kaptırmam” diyenlerde, sosyal medyada korumacı geçinip vahşeti sunanlar da bir aslında. Ve çoğu zaman iyi niyetli yapıldığını düşünerek vahşeti sunanlara AMAN DİKKAT! Diyorum. Her önünüze gelen görüntüyü paylaşmayın. Özellikle kötülüğü yaymayın.

 

SOSYAL MEDYACI GENÇLER…

Bir like almak, takipçi ve tekrarcı sayısını arttırmak için öyle görsellikler kullanılıp öyle facia işler yapıyorlar ki…

Adını yazmayacağım, niye reklam yapayım ki? Fakat medyada yer alan haberlerde bir düşünün uyuşturucu adı hatırlıyor musunuz? Yazık! Mutlaka aklınıza gelen şu cümleler olacak “Son günlerde sıkça rastlanan……bir kurban daha”. Peki siz bu haberi dinlerken kim reklamını yaptı? Yazarken ve haberleri okurken neyi söyleyip söylemediğimiz alt mesajdır. Bu mesaj beyinde tavan yapar. Sonra yine gençlerimizi zehirden kurtarmak için kullanılmaması gereken o isimleri telaffuz ede ede “yapmayın etmeyin” deriz. Gazetelerde yazarken bültenin gelişinde açık olan o zehir isimleri yine açık açık verilir. Peki bu reklamı kim yapar? Şahsen ne zamanki bir uyuşturucu ya da intihar haberi maile düşse detaylara dikkat edilip olayın varlığı verilmeli ancak, detaya girilip nasıl olduğunun önemi yok SAKIN YAZMAYIN İntihar haberi tanınan biri değilse koymayın derim. İntihar haberlerinin özendirici olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçektir. Sonuçları iyi okuyup sonucu doğru verebilmektir mesele… Okuyun ancak seçici olun faydalı ve size değer katan yazıları önemseyin. Bilimsel açıklamalara değer verin.

 

Çocuklar söz konusu…

Örnek…

Bir internet oyunu varmış… Bağımlılık yapıyormuş. Bağımlılık yapan oyunun adı yazılır, söylenir mi? Çocuklar hepimizden meraklı. Peki böyle düşünen kaç eli kalem tutan düşünür, yazar, çizer, gazeteci, televizyoncu var? Rusya doğuşlu internet oyunlarının kötülüğe teşvik edici olduğunu söyleyen bilim insanları var. Aile Bakanlığı ne yapıyor? Ya medya? Ahhh ahh ya RTÜK!

 

Kim, nerde, ne zaman, nasıl, niçin sorularının artık sorulmadan verildiği haber dönemine mi geçiliyor ‘? Bazen bakıyorum haber bültenlerine de “nasıl haber bu!” diyerek, anlamadığım haberler oluyor, ancak görüntüler hoş değil…

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu