Dünya Kıskançlık Günü

Bugün 26 Nisan Dünya Kıskançlık Günü. “Kıskanıyorum çünkü aşığım” diyenler burda mı? Kıskançlık ile ilgili merak ettiğiniz her şeyi Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak açıkladı.

Türk Dil Kurumu, kıskançlık kelimesini “Bir kimse bir üstünlük gösterdiğinde veya sevilen birisinin, başkası ile ilgilendiği kanısına varıldığında takınılan olumsuz tutum” olarak tanımlıyor. Aslında bu ‘olumsuz tutum’un altında sandığınızdan daha derin anlamlar yatıyor. Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak, sevgili kıskançlığı ile ilgili sorularımıza yanıt verdi.

Sevgilimizi/eşimizi neden kıskanırız? Kıskançlık özgüven ile ilgili bir sorun mudur ?

Yaşadığımız her duygunun insanın varoluşunun bir parçası olduğunu anlamak gerekir. Kıskanırız, çünkü doğamızda var. Ayrıca öfkelenmek gibi kıskançlık da bizi biz yapan unsurlardan biridir.

Yeri geldiğinde öfkelenmek sağlığa işaret etmektedir. Yeri geldiğinde bir sapkın suça ve failine karşı nefret duymak sağlıklı olmaya işaret etmektedir. Tıpkı bunun gibi tam yerinde kıskanmak da sağlıklı bir bünyeye işaret etmektedir. Özgüven yoksunluğundan da kaynaklanmaktadır tabii ki ama artık bu durumda kıskançlığın bir sorun olarak algılanması söz konusudur. Kişide yetersizlik, değersizlik duygusu varsa sevdiğini kaybetme korkusu yaşıyorsa aşırı kıskançlık davranışlarıyla eşinin hayatını kabusa çevirmektedir. Bu durumda özgüvenle ilgisi vardır ve ama böyle bir durumda psikolojik bir sorundan bahsetmiş oluruz.

Kıskançlık bir hastalık mıdır?

Duygularımız bizim için bir mesaj, bir farkındalık misyonu da taşır. Bu anlamda kıskançlık bir sorun değil sağlıklı ve normal insan bünyesinin işleyişinin bir parçasıdır. Ayrıca sorun olarak görülmesi gereken şey kıskançlığın aşırı düzeyde yaşanması, kişiye ve karşıdakine rahatsızlık verecek düzeyde olmasıdır. İlişki kalitesini bozacak düzeydeki kıskançlık, yıkıcı etkileri olan bir hastalığa dönüşmektedir.

Patolojik kıskançlık, hastalıklıdır ve Othello sendromu olarak da anılmaktadır, Shakespeare’in bu eserinde Othello aşırı kıskançlıkla, paranoid duygularla, aşırı şüphelerle çığrından çıkıp aslında çok sevdiği karısını ve onun aşığı zannettiği Cassio’yu ve ardından kendisini öldürür, ardından bütün bunlara sebep olan asılsız kıskançlığı planlayan Lago adlı karakter de idama mahkum olur. Kıskançlık burada bir hastalıktır.

Hastalıklı kıskançlık belirtilerini özetlemek mümkün:

1- Aşırı derecede sevdiğini kaybetme kaygısı,

2- Aldatılma korkuları takıntıya dönüşür: Eşinin normal ilişkilerini dahi kontrol etmeye çalışmak, ailesi, iş çevresi demeden ilişkilerini kısıtlamaya çalışmak,

3- Sevdiği kişiye aşırı öfke göstermek, tehditler ve hatta şiddet uygulamak,

4- Her anı kontrol etmeye çalışmak; sürekli takip etmek. Ayrıca telefonlarını, sosyal medya hesaplarını, kime like attığını takip etmek. WhatsApp’ta online mi değil mi, online ise bir başka ilişkiye yorarak bunalmak, bunları kavga sebebi yapmak,

5- Komplolar kurmak. Örneğin bir başka hesapla sosyal medyadan mesajlar atıp cezbetmeye çalışmak.

Bu belirtilerin çoğu bizde var diyenlerin ilişkisi, evliliği ciddi bir risk altında demektir.

Erkek kıskançlığı mı kadın kıskançlığı mı daha zordur?

Patolojik kıskançlık ilişkinin kanseridir ve her ikisi de zordur. Geleneksel olarak kadın, erkeğin kıskançlığını tolere etmeye, tahammül etmeye, çok sevildiğinin kanıtı olarak görmeye daha yatkındır. Kadınların kıskançlıkla baş etmede erkeklere göre daha yapıcı, erkeklerin de kadınlara göre daha yıkıcı yöntemler benimsediğini ortaya koyan araştırmalar var. Fakat patalojik kıskançlığın erkeği de kadını da ilişkiyi eninde sonunda yıkar, evliliği bitme noktasına getirir.

Daha fazlası için tıklayınız.

gelişim psikoloji kişisel gelişim dünya kıskançlık günü kıskanmak sağlıklı ilişki sağlıksız ilişki kıskanmak hastalık mıdır kıskanmak nedir kıskanmak ne değildir
SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber