Köşe Yazıları

Dünya Toprak Günü

Toprağın sağlıklı olmasının önemine dikkat çekmek ve toprak kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesini savunmak amacıyla tüm dünayda, 5 Aralık “Dünya Toprak Günü” olarak kabul edilmiştir.

Toprak, dünyamızın biyolojik çeşitliliğinin dörtte birine ev sahipliği yapıyor. Öyle ki bir kaşık toprakta bulunan mikroorganizma sayısı, tüm dünyadaki insan sayısından daha fazladır. Toprağın sadece 15 cm derinliğine kadar olan kesimin her gramında; 600.000.000 bakteri, 400.000 mantar, 100.000 alg bulunmaktadır.

Birçoğumuzun bol ve sınırsız zannettiği topraklar, aslında hızla bozulmakta. Küresel toprakların 3’te 1’i halihazırda bozulmuş ve kullanılamaz durumda. Uzmanlara göre yalnızca 60 yıllık üst toprak (yüzey toprağı) kaldı.
Tehlikenin farkına varan Uluslararası Toprak Bilimleri Birliği de 2002 yılında toprak temalı uluslararası bir gün düzenlemeyi önerdi. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) da, Tayland Krallığı ve Küresel Toprak Ortaklığı çerçevesi dahilinde Dünya Toprak Günü’nün (İng. World Soil Day, WSD) küresel bir farkındalık arttırma platformu olarak kurulmasına karar verdi. 5 Aralık tarihinin Dünya Toprak Günü için seçilme nedeni ise etkinliği resmi olarak tasdik eden Taylan Kralı H. M. Kral Bhumibol Adulyadej’in doğum günü olması.

İlgili Makaleler

Türkiye, farklı toprak yapısına sahip olması nedeniyle tarımsal çeşitlik açısından da dünyada önemli ülkeler arasındadır. Ama ne yazık ki tarım arazilerinin yanlış ve amaç dışı kullanım nedeniyle ülkemiz topraklarını verimli kullanamıyoruz. Kentleşme ve sanayileşme ile her yıl binlerce dekar verimli tarım arazisini konut, sanayi ve turizm faaliyetleri nedeniyle kaybediyoruz.

Tükettiğimiz gıdaların %95’i toprak vasıtasıyla bizlere gönderiliyor. Eğer acil tedbirler alınmazsa, toprak kirliliği, 2050 yılına kadar 9 milyarı bulması beklenen dünya nüfusu için yediğimiz yemeği, içtiğimiz suyu ve soluduğumuz havayı zehirleyen dünya çapında bir sorun olacak.

Yazımı M. Bozkurt’un sözleriyle tamamlamak istiyorum “Toprağın yüzünü tırmalarız, göğsünü deşeriz, bağrını yere sereriz ve beton yığınlarını üzerine yığarız bize seslenmez. Yani toprak öyle bir dosttur ki, karşılık beklemeden karşılıksız bize bir dostluk sağlar. Toprak her türlü ayıbımızı ve çirkinliğimizi bağrına basar.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu