Avrupa’dan Tarihi Adım: Toprak Sağlığı Yasası Onaylandı
Avrupa Birliği’nde toprakların korunmasını amaçlayan ilk yasa neden tarihi bir dönüm noktası olarak görülüyor? Gıda güvenliği, iklim dengesi ve tarım politikaları açısından neleri değiştirecek?
Avrupa Birliği, çevre ve tarım politikaları açısından tarihi bir karara imza attı. Avrupa Parlamentosu, aylar süren müzakerelerin ardından AB’nin ilk Toprak Sağlığı Yasası’nı (Soil Monitoring and Resilience Directive) kabul etti.

Toprağın yalnızca bir kaynak değil, yaşamın temeli olduğunu vurgulayan yasa, Avrupa topraklarının izlenmesi, korunması ve onarılması için kapsamlı bir çerçeve getiriyor.
Yasanın Çıkış Süreci
Avrupa Komisyonu, taslağı ilk olarak Temmuz 2023’te yayımladı.
Ardından, çevre ve tarım komisyonlarında yapılan müzakerelerle metin olgunlaştırıldı.
17 Haziran 2024’te AB Konseyi, yasanın genel yaklaşımını benimsedi.
10 Nisan 2025’te Parlamento ve Konsey arasında geçici anlaşma sağlandı.
Ve nihayet, 29 Eylül 2025’te AB Konseyi yasayı resmen onayladı.
Bu gelişmenin ardından 23 Ekim 2025’te Avrupa Parlamentosu yasayı son oylamada kabul ederek, Avrupa’nın ilk Toprak Sağlığı Yasası’nı yürürlüğe soktu.
Bu onaylarla birlikte yasa, AB Resmî Gazetesi’nde yayımlanarak yürürlüğe girecek ve üye ülkelerin üç yıl içinde ulusal mevzuatlarına aktarması gerekecek.
Neden Bu Kadar Önemli?
AB Komisyonu verilerine göre Avrupa topraklarının %60–70’i bozulmuş durumda. Bu, her yıl yaklaşık 50 milyar avro ekonomik kayıp anlamına geliyor.
Ancak mesele sadece ekonomi değil — toprak sağlığı, gıda güvenliği, iklim dengesi ve insan yaşamının sürdürülebilirliği açısından da belirleyici.
Sağlıklı topraklar karbon depoluyor, suyu tutuyor ve biyolojik çeşitliliği destekliyor. Bozulmuş topraklar ise erozyon, kuraklık ve gıda krizleri riskini artırıyor.
Yasa Neleri Getiriyor?
-
AB genelinde toprak sağlığı izleme ağı kurulacak.
-
Arazi sahiplerine sürdürülebilir uygulamalar için finansal ve teknik destek sağlanacak.
-
Kirlenmiş toprakların tespiti ve temizlenmesi yasal zorunluluk haline gelecek.
-
Üye ülkeler, toprak verilerini Avrupa Çevre Ajansı ile paylaşmak zorunda olacak.
Böylece 2050 yılına kadar tüm AB topraklarının “sağlıklı” hale gelmesi hedefleniyor.
Eksikler Hâlâ Var
Uzmanlar, yasanın tarihi önemde bir adım olduğunu ancak toprak biyoçeşitliliği izleme ve bağlayıcı yenileme hedefleri konularında hâlâ açıklar bulunduğunu belirtiyor.
Yine de bu yasa, Avrupa’nın toprak sağlığını politika düzeyinde ilk kez ciddiye aldığı, sistemsel bir dönüşümün başlangıcı olarak görülüyor.
Türkiye ve Küresel Etkiler
AB ile çevre ve tarım politikalarında yakın iş birliği içinde olan Türkiye açısından yasa, önemli bir referans oluşturuyor.
Bu gelişmeyle birlikte Türkiye’de toprak izleme sistemlerinin güçlendirilmesi, tarımsal üretimde sürdürülebilirlik kriterlerinin artırılması ve kirlenmiş alanların envanterlenmesi yönünde adımların hız kazanması bekleniyor.
Uzmanlara göre bu süreç, “gerçek sürdürülebilirliğin toprağı bir kaynak değil, bir yaşam sistemi olarak görmekle başladığını” hatırlatıyor.
