GündemTürkiye Gündemi

Durdurun Bu Ölümleri Ve Bilimin Önündeki Engelleri Kaldırın…

Durdurun Bu Ölümleri Ve Bilimin Önündeki Engelleri Kaldırın…

Akademik Odalar Birliği’nden Covid-19 ile ilgili çarpıcı açıklamalar geldi. Açıklamalar, Aynı zamanda Akademik Odalar Birliği Balıkesir Sözcüsü olan Balıkesir Tabip Odası Başkanı Necdet Uçan’dan Geldi.

Uçan, Covid-19 ile ilgili yayınlanan verileri eleştirdi. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı’nın Covid-19 vaka sayısını düşük gösterdiğini iddia etti. Uçan’ın bir diğer önemli açıklaması da aşı ve okulların açılması ile ilgili oldu.

İşte Akademik Odalar Birliği’nden Yapılan Açıklama

Dünyada vaka sayısının 231.868.800, toplam ölüm sayısının 4.748.674 ve Vaka /ölüm oranının   % 2, tam aşılanmış kişi sayısının 2.534.502.216 olduğu bilinmektedir. Resmi rakamlarla; Ülkemizde ise toplam 7 milyon vakanın, 60.000 ölüm ve günlük 27-28 bin vaka olduğu, birinci aşı oranı % 87, 2. Aşı oranı % 71 olup, İlimizde ise birinci aşı oranının % 92. Aşı oranının da % 76 olduğu günlerdeyiz. (Sadece 18 yaş üstü nüfusu baz alarak, göçmen/sığınmacı nüfusunu da dahil etmeden) İlimizde günlük vaka sayıları 400 den fazladır.

Sağlık Bakanlığı önce Turquaz tabloda Covid-19 vakalarını hep düşük gösterdi. Hasta ile vaka’yı ayırarak kavram kargaşası yarattı. Ardından 1. Aşı oranlarını yüksek gösterip, tüm Türkiye haritasını maviye boyadı ve algı yönetimi yaptı. Vatandaşlarımız “nasıl olsa aşılanma oranı yüksek, Covid-19 önlendi” algısıyla hem günlük aşı yaptırma sayıları günlük 1 milyonlardan 300 binlere düştü, hem de maske, fiziksel mesafe ve hijyen kuralları unutuldu.

Oysa epidemiyoloji biliminin yaptığı hesaplamaya göre de ülkemizde  tam aşılı oranı halen % 50’nin altındadır ve o yüzden salgın devam etmektedir, her gün de 200’ün üzerinde insanımızı kaybetmekteyiz.

İnfodemi; hastalık hakkında hem doğru, hem de yanlış bilgilerin hızlı ve geniş kapsamlı bir şekilde yayılmasını ifade eden bir “bilgi” ve “salgın” kavramıdır. Gerçekler, söylentiler ve korkular karışıp dağıldıkça, hastalık hakkında gerekli bilgileri öğrenmek zorlaşır. Sağlık Otoritesinin yaptığı tam da İNFODEMİ’dir. Yanlış ve eksik bilgi verilerek, salgın kontrol altındaymış imajı yaratılmakta ve bundan hiçbir kaygı duyulmamaktadır. Artık her gün kaybettiğimiz insanlarımızın sayısı kanıksanmaktadır. Bu da aşı reddine göz yummakta ve aşı kararsızlığına yol açmaktadır.

Bu süreçte okullar açılmış olup, 4. haftasında binlerce derslik kapatılarak, öğretmen ve öğrenci tedavi ya da karantinaya alınmıştır.

Aşı olmayan öğretmenler ve çalışanlar için haftada 2 kez PCR testi olabilmesi tavsiye edilmiş, ancak bu da tam anlamı ile uygulanamamaktadır.

Okulların dünyada en uzun süre kapalı kalan ülkelerden birisi olan ülkemizde yeterli derslik ve yurt yaptırılmamış, sınıf mevcutları azaltılamamıştır. Önümüzde kış sezonu ve açık alanların kullanılamayacağı koşullar gelecektir. Bu durumu biraz daha zora sokacaktır. Bir de bu süreçte Milli Eğitim Bakanının değişmesine paralel olarak İl Milli Eğitim Müdürü değişmiştir. İlimizde öğretmenlerin % 95 oranında aşılı olduğu, ancak yemekhane ve kantin çalışanları, servis şoför ve çalışanlarının, güvenlik görevlilerinin, hizmetlilerin, öğrencilerin ayni evde kaldıkları ebeveynlerinin yeterli aşı olup olmadıkları ile ilgili bilgi mevcut değildir.

AŞI İLE ÖNLENEBİLİR BİR HASTALIK’tan her gün 5-6 otobüs dolusu insanımızı kaybediyoruz.

Gerek Çocuk Hakları Sözleşmesi, Hasta Hakları Yönetmeliği, Yasalar, Hukuksal ve Etik yönden sorun olmaması nedeniyle salgının durdurulması için; eğitim ve sağlık çalışanları başta olmak üzere, 12 yaş üstüne AŞI ZORUNLULUĞU getirilmelidir,

Aşıların yaygınlaştırılması sağlanmalı ve aşılanma oranı ülke genelinde hızla artırılmalıdır. Toplumsal bağışıklığın oluşabilmesi için yaklaşık 90 milyon nüfusun % 80-85’i aşılanmalıdır. Gebelerin 3. Ayından itibaren aşılanması için acil önlemler alınmalıdır. Emziren anneler de aşılanmalıdır. Artık zamanımız çok kalmadı ve % 90-95 oranında Delta varyant virüsü hızla bulaşmakta ve yayılmaktadır.

Aşı tereddüdü ya da kararsızlığı yaşayanlara, daha aktif bir şekilde, etkili, doğru bilgilendirme yapılmalıdır. Salgınla ilgili veriler düzenli ve sık aralıklarla, doğru ve şeffaf bir şekilde paylaşılmalıdır. Verilerden öğrenerek strateji geliştirme yaklaşımı yerleştirilmelidir.

Bilimsel çalışmalar için getirilen ek kısıtlar acilen kaldırılmalıdır. Bilim insanlarımız engellenmemeli, tam tersine desteklenmelidir. Bu salgından günü kurtaracak hamleler ve bilimdışı yöntemlerle çıkmak mümkün değildir.

Sözün bittiği noktadayız. En temel demokratik haklarını kullanamayan demokratik kitle örgütlerine kısıtlama getirilmesine rağmen, aşı karşıtlarına göz kırparak, sırtını sıvazlayarak Pandemi süreci yönetilemez. Artık bırakın algı yönetimini.

Tahammülümüz kalmadı, gerçeklerin kamuoyuna şeffaf bir biçimde açıklanarak, daha çok yoksul ve emekçileri vuran ölümlerin durdurulmasını istiyor ve çığlık atıyoruz.

AŞI İLE ÖNLENEBİLİR BİR HASTALIKTAN ÖLÜMLER ASLA KABUL EDİLEMEZ…

DURDURUN BU ÖLÜMLERİ…

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu