Efendiler !!!
Efendiler !!!
Balıkesir İyi Parti İl Başkanı Özlem Ural ve ekibi İl genelinde yürüttüğü çalışmalara Altıeylül’de devam etti.
İyi Parti İl başkanı Özlem Ural : ‘’ Sıkılmadık el, çalınmadık kapı, dokunmadık gönül bırakmaya niyetimiz yok ‘’dedi.
Özlem Ural, İlçe Başkanı İsmail Özay ’ın daveti ile Halalca, Küçükbostancı ve Büyükbostancı Mahalleleri ’nin sakinleri ile bir araya geldiğini ve kırsal halkı ile temaslarda onların sesini hem Genel Merkeze hem de basına ulaştırmak istediğini ifade etti.
Ural : “Bir dokun, bin ah işit dedikleri bu olsa gerek, dokunsak ağlayacaklar ya da öfkelerinden patlayacaklar. Olan biteni anlamak da zorlanıyor insanımız. Reva görülen uygulamaları hak etmek için ne yaptıklarını kendilerine sorup duruyorlar. Kafalarında bazı cevaplar şekillenmiş. “Köylünün bitirilmek istendiği, köylerin boşaltılmak istendiği, şehre göçe zorlandıkları” gibi çıkarımlar yapıyorlar, yapıyorlar ama inanmak istemiyorlar. Görünen köy kılavuz ister mi bilinmez ama uygulanan politikaların doğuracağı sonuçlara bizler de inanmak istemiyoruz.” diyen URAL, Halalca Mahallesi sakinleri ile özel bir firmaya ait enerji santrali çalışanları arasında kavgaya varan sorunların yaşandığını, plansız ve programsız yatırımlara izin veren, denetimlerinde adalet terazisini şaşırmış idarelerin, vatandaş ile yatırımcıları karşı karşıya getirip daha sonra da karşılarına sadece işini yapmaya çalışan memurları dikerek bu işten sıyrıldıklarının altını çizdi.
Konuşmasına, “Peki! Yaşadığı evde ve doğup büyüdüğü mahallede huzuru kaçırılan insanlar bu işten nasıl sıyrılacak? Sorusuyla devam eden Ural, “Mazot, gübre ve yem fiyatlarının engellenemez yükselişi, ürünlerinin değersiz kılınması yetmiyormuş gibi su ücretlerinde yapılan tarife değişikliği sonrasında binlerce liralık su faturalarıyla karşılaşan kırsal kesim, yıl başından bu yana ödenmeyen süt desteklerini de dile getirmemizi özellikle talep ediyor. Özellikle Küçükbostancı Mahallesi sakinlerinin, derelerdeki kirliliği tüm diğer sıkıntıların önünde tutması da gözümüzden kaçmadı. Balıkesir’in derelerinde yaşanan kirlilik problemini kaynağında arıtarak dereye deşarj etmeyi düşünemeyen, dahiyane çözümleri varken gözünüz arkada kalmasın!” diyerek sözlerini bitiren Özlem URAL. Bir süredir adet haline getirdiği ve ‘KIRSALIN SESİ’ olarak nitelendirdiği sözleri bizlerle paylaştı.
***
Bizler de yazımızı KIRSALIN SESİ ile tamamlayalım. Halalca, Küçükbostancı ve Büyükbostancı Mahalleleri sakinlerinin sesine hep birlikte kulak verelim. Geçen yıl 5000 Lira’ya 80 dönüm tarla suladım. Bu yıl bir eve 1000 Lira fatura geldi. Çiftçi ürünü için bundan 5 yıl önce aldığı fiyatı yakalayabilirse mutlu oluyor. Gençliğimde köyün %90’ı kazanırken şimdi ise %90’ı borçlu. Süt bizde 2,8 Lira, markette 9 Lira. Vatandaş sütü 5 Lira’dan içebilirse ben 2,8 Lira’dan satmaya razıyım. Ne üreten kazanıyor ne tüketen.
Bu masada üç çiftçi vardı. Şimdi biri lastikçi, diğeri tornacı bende beton mikseri kullanıyorum. Tarım ve hayvancılığın bitirilmesi, işsizler ordusunu büyütüyor. Dereye ayaklarımı sokuyorum, bacaklarım isilik oluyor. Eskiden atıksularını dereye deşarj etmek için yağmurları beklerlerdi. Dere bulansın da yakalanmayalım diye. Şimdi yağmuru da beklemiyorlar. Haftanın 3 günü su mu kesilir? Çiftçilikten sonra fidancılığı da bitirin diyorlar. Dereden hayvanlar bile su içmiyor Bir yardımcı olun bana, 3500 Lira su faturası mı olur? Emekli maaşı yetmiyor bu faturaya.
Aldığım maaş iki saat durmuyor cebimde. Bir bankandan diğer bankaya yatır. O iki saatte, önce hangisine yatırayım diye düşünürken geçiyor. Nasıl memnun musunuz hayattan? Gençlerden gelen cevap. Hangi hayattan? Tarlasına hırsız giren çiftçi, bırak çalsınlar zaten para etmiyor.’’ dedi
