GündemKöşe Yazıları

EĞİRDİR GÖLÜNÜN BİZE SUNDUĞU GÜZELLİKLER

Yazımın bu haftaki gezi durağı gelenleri kendine hayran bırakan Eğirdir Gölü. Eğirdir ilçesi gölün hemen kıyısına kurulmuş, Isparta ilinin, hatta tüm göller bölgesinin en önde gelen turizm bölgelerinden biri olma özelliğini taşıyor.

Gerek tarihi gerekse kültürel özellikleri açısından oldukça zengin olan bu bölgede gölün hemen hemen her bölgesinde suya girilmesi deniz turizmi eksiğini de kapatıyor. Yılın istediğiniz zamanında Eğirdir’e gelerek burayı keşfe çıkabilir, konaklama imkanları sayesinde birkaç gününüzü bu bölgeye ayırabilirsiniz. Yemyeşil ormanlık alanlarla ve meyve bahçeleriyle kaplanmış olan Eğirdir Gölü, deniz seviyesinden yüksekte olmasından dolayı yazın gitseniz bile sizi bunaltmayan bir yer.

Göl deniz yüzeyinden 917 metre yüksekte olup gölün maksimum derinliği 17 metreyi buluyor. Gölün güney batı sahillerinde derin ve kuytu koyları bulunuyor. Sarp kayalar ve yarlar bu koylara çok güzel görüntü vermiş durumda. Göl yer altı doğal su kaynakları ile besleniyormuş. Gölün belli kısımlarında alttan kaynayan kabarcıkları görmeniz mümkün. Gölün suyu tatlı ve çevresi ormanlık. Göl kaynak sularından başka çevrede pınarlardan da besleniyormuş. Gölde poyraz rüzgarları zaman zaman tehlikeli dalgalar oluşturabiliyor. Haziran 1996 yılında Eğirdir gölü doğal sit alanı olarak ilan edilmiş. Eğirdir Gölü biyolojik çeşitliliği bakımından ön sıralarda yer alıyormuş. Türkiye’de bulunan 454 kuş türünden 225 ine ev sahipliği yaptığı söyleniyor. Aynı zamanda balıkçılık, tarım ve içme suyu temini konusunda da gölün önemi büyük. Gölde yetiştirilmekte olan sudak ve kerevit türlerinin tamamı ihraç edilerek bölgeye gelir kaynağı oluşturuluyor.

Kerevit demişken bu hayvana ıstakoz’un yavrusu da denebilir. Bir nevi su böceği. Gitmişken göldeki balıkçı restoranların da yiyebilirsiniz. Ben denedim; yemesi zahmetli ama tadı çok güzel. Ayrıca gölde çok fazla balık çeşidi bulunuyor. Gölde bulunan balık türleri arasında Sazan, Çim Sazanı, Sudak, Eğrez ve son yıllarda ortaya çıkan Gümüş balığı dikkat çekiyor. Kerevit, Yengeç, Su yılanı, Su faresi, Kurbağa ve Su kaplumbağası da gölde bulunan diğer canlılar. Göl, yaban hayatı için de önemli bir yer tutuyormuş. Tepeli dalgıç, Yumurta piçi, Karabatak, Balıkçıl türleri, Angıt, Bozkaz, Sakar meke, Benekli su tavuğu, Uzunbacak, Bıyıklı sumru, Saz delicesi, Martı çeşitleri gibi yerli türler ile birlikte Pelikan, Flamingo, Kuğu, Sakarca kazı, Bozkaz, Fiyu, Kılkuyruk, Yeşilbaş, Elma baş, Macar, Kız kuşu, Su çulluğu ve Tepeli pakta gibi kışlayan ve konaklayan türleri buralarda görmek mümkün.

Eğirdir Gölünde Can Ada ve Yeşil Ada olmak üzere iki adet yerleşim olan ada bulunuyor. Günümüzde bu adalar doldurma sistemi ile ana karaya bağlanmış durumda. Burası adeta ufak bir balıkçı kasabası kıvamında bir tatil köyünü andırıyor. Zaten adada yaşayanlarda sadece yazları gelip burada kalıyorlarmış. Adalılarla görüştüğümüzde kışın nüfusun dörtte bir oranında düştüğünü söylediler. Can Ada; Eğirdir ve Yeşilada arasında yer alan 7000 metre karelik adacık, içerisinde yerleşim yeri olmayıp, çadır, karavan ve piknik alanı turizmi olarak kullanılıyor.Bu ada ile ilgili bir de ilginç hikaye var. 1 Şubat 1933 de Atatürk’ün Eğirdir’i ziyareti sırasında Belediye encümeni kararı ile Can Ada kendisine hediye edilmiş. Daha sonra Atatürk’ün mirasçıları tarafından ada tekrar Eğirdir Belediyesi’ne verilmiş. Yeşil Ada ise Eğirdir’in en güzel turizm bölgesi olmasının yanı sıra Aya Stefanos Kilisesi gibi tarihi zenginlikleri içerinde barındırıyor.

Bunun dışında Müslahattin Dede ve Eflatun Dede Türbeleri de bu adada ziyaretçilerin uğrak yerlerinden bazıları. Yerli ve yabancı turistlere hizmet veren balık lokantaları ile ev pansiyonculuğu yapılan adada ufak balıkçı tekneleri ile anlaşıp kiralayarak göl üzerinde gezintilerde yapabilirsiniz. Aya Stefanos Kilisesi demişken; Yeşilada içinde bulunan bu kilise, 19. Yüzyılın ortalarında inşa edilmiş.1993 senesinde Eğirdir Belediyesi tarafından restore edilen kilisenin yanları moloz taşlarla örülmüş. Eski dönemlerde Hristiyan hacı adayları Kudüs’e gitmeden önce buraya uğrayarak ayinler düzenliyorlarmış. Benim ziyaretim esnasında da klişe de ayin vardı.Bu ayini izleme fırsatı bulan şanslı kişilerden biriyim.

Haziran ayı geldiği zaman Ispartalılar soluğu Eğirdir Gölünde alıyorlar. O yumuşacık suyu, okyanus kumlarını aratmayan incecik kadife halıda yürüyormuş gibi bir his veren mavi bayraklı plajı, adeta bir karnaval havası hissettiriyor insana. Burası gölün yüzmeye en müsait alanı olan Altınkum plajı; güvenli ve sığ oluşu nedeniyle tercih edilen plajlardan biri. Kıyıdan 150 metre açılsanız bile boyunuzu geçmeyen su ve görevli cankurtaranlar sayesinde her türlü tedbir alınmış. Mavi Bayrak ile ödüllendirilen Altınkum Plajı’nın yumuşacık kumsalı insanları kendine çekmeyi iyi biliyor. Minder, şezlong, şemsiye, kiralık olarak hizmete sunuluyor plajda. Ayrıca duşları ve soyunma kabinleri de bulunuyor. Günübirlikçiler içinde aracınızla giderek mavinin her tonunun bulunduğu güzel Eğirdir’de yüzüp dönmek mümkün. Ayrıca kampçılar da düşünülmüş burada, plajın özel bir bölümünde rengarenk çadırlarda ilginç deneyimler yaşayabilirsiniz.

Göller Yöresi olarak adlandırılan bölgenin merkezi konumunda bulunan Eğirdir, bünyesinde barındırdığı birçok konaklama tesisi sayesinde başta yerli olmak üzere birçok ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor.Eğirdir Sivrisi’ne doğru yol aldığınızda sizleri Eğirdir’i ve Yeşilada’nın muhteşem manzaralarını kuşbakışı izleme imkanı bulacağınız bir seyir terası karşılıyor. Burada bir süre bekleyip fotoğraflar çekerek bu anlarınızı ölümsüzleştirebilir, sosyal medyadan arkadaşlarınızla paylaşarak onları da buraya gelmeleri için teşvik edebilirsiniz. Eğirdir’e hangi güzergahtan gelirseniz gelin buraya yaklaştıkça sağlı sollu elma bahçelerinin arasından geçme şansına sahip oluyorsunuz. Eğer tam mevsiminde giderseniz aracınızı müsait yere park edip bu elmaların tadına bakabilirsiniz. Göl kıyısında bulunan balıkçılarda, alabalık, levrek, ve sazan yemeyi sakın ihmal etmeyin. Özellikle Yeşilada’da özel hazırlanan soslu levrek muhteşem. Tadına baktım ondan biliyorum.

Gözden uzak ve sessiz bir ortamda tatil hayal ediyorsanız henüz daha yaz ayları sona ermemişken bu rotayı değerlendirin derim. Biz buradan 2 gün kalıp ayrıldık. Ama Eğirdir Gölü, yaz aylarının bu sıcak günlerinde serinleten havası ile siz misafirlerini bütün güzellikleriyle karşılamaya ve gelen ziyaretçilerini en güzel şekilde ağırlamaya devam ediyor.

 

************************************

Bana her konuda fikir ve önerilerinizi yazabileceğinizi sakın unutmayın dostlar sevgi ile kalın.
İletişim için; onurayan@hotmail.com

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu