Ekonomist Eğilmez: Herkes Mucize Bekliyor

Ekonomist Mahfi Eğilmez: Herkes Mucize Bekliyor
Seçim sonrası döviz kurundaki hareketlilik devam ederken Türk lirası da değer kaybediyor. Ekonomist Mahfi Eğilmez, kur korumalı mevduat sonrası yaşananları aktardı. Ayrıca Türk lirasının geleceğiyle ilgili bir yazı yazdı. Ekonomist Eğilmez: Herkes Mucize Bekliyor
Ekonomist,
“Kur alıp başını gitti. Bizim mevduat sahipleri de onun peşine takıldı. Ayrıca çaresiz kalan hükümet kur korumalı mevduat hesabı diye bir hesap uydurdu. Bu hesaba geçenler Türk Lirasının döviz karşısında yaşadığı kayıptan etkilenmeyecek. Bununla birlikte bankadan alacağı faizle de kazançlı çıkacaktı.
Başlarda bu iş burada anlattığım gibi gelişti. Sonra zaman içinde hükümet çeşitli düzenlemelerle veya düzenleme dışı baskılarla kuru olduğu yerde tutmaya yöneldi. Bu durumda ilk bakışta bir şey değişmemiş gibi oluyordu. Çünkü kur kaybı olmuyor üzerine bankanın ödediği faiz alınıyordu. Ne var ki alınan faiz enflasyondan düşüktü.
Bir süre sonra insanlar kurun yapay bir şekilde tutulduğunu görünce risklerin büyüdüğünü fark ederek bu işten vazgeçmeye başladılar. Bu kez çaresiz kalan hükümet bankaların vereceği faiz için koyduğu tavanı kaldırdı. O zaman da faizi düşürmek üzerine kurgulanan model tamamen tersine döndü.
Bankalara alış – satış kuru farklarını açtırdık, döviz mevduatı tuttuklarında ya da kredileri artırdıklarında ceza olarak düşük faizli devlet tahvili aldırdık. Bu zorunluluğu getirince tahvil faizleri zorlamayla düştü ve gösterge olma anlamını yitirdi. Bütün bunları elin parası bizim paramıza karşı değer kazanmasın diye yaptık. Kendi paramızla ilgili olarak doğrudan bir şey yapmadık. Amaç faizi yükseltmemekti ama faize söz geçiremedik, Merkez Bankası’nın faizini yüzde 8,5’e düşürmemize karşın, mevduat faizi yüzde 35’lere, kredi faizi de yüzde 45 – 50’lere yükseldi. İhracat arttı artmasına ama ithalat çok daha fazla arttı ve cari açık yükseldi. Özetle yeni ekonomi modeli diye sunulan önlemler zaten raydan çıkmış olan ekonominin raya geri oturtulmasını iyice zorlaştırdı.
Ekonomi, ekonomi politikasıyla yönetilir.
Biz polisiye önlemlerle yönetmeye kalktık. Oysa yapmamız gereken tek şey enflasyonla birlikte faizi yükseltip gerisini piyasaya bırakmaktan ibaretti. O zaman kendi paramızın değerini korumuş, elin parasıyla uğraşmamış olacaktık.
Başlangıçta kurun yükselmesinden mutlu olan ihracatçı bugün kurun daha fazla yükselmemesinden şikâyetçi. Türk Lirasının daha fazla değer kaybetmesini talep ediyor. İhracatçı, Türk Lirası değer kaybetsin istiyor, tüketici daha çok para istiyor, hükümet de daha yüksek büyüme istiyor. Ve enflasyon bu üçlünün arasında kaynayıp gidiyor.
Ne yazık ki bugün artık sadece faizi artırarak enflasyonu düşürecek noktada değiliz. Çok daha fazlasını yapmamız, baştan sona bozduğumuz sistemi düzeltmeye başlamamız gerekiyor.
Herkes olmayanı harcamak istiyor, herkes bir mucize bekliyor, yapılması gerekenler konusunda biraz ayrıntıya girseniz kimse dinlemek istemiyor. Oysa şeytan ayrıntıda gizlidir. Bugün biz buz dağının suyun üzerindeki bölümünü görüyoruz. Şimdi zorunlu olarak faizi artırdığımızda aşağıda neler olduğu çıkacak ortaya.”
Bu haber www.gazetemerhaba.com'a aittir.