Erdoğan: “Netanyahu yönetimi bölgemizin güvenliğini, geleceğini tehlikeye atıyor”
“İsrail'in işlediği bu suçlar yanına kar kalmamalıdır”
Erdoğan: “Netanyahu yönetimi bölgemizin güvenliğini, geleceğini tehlikeye atıyor”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Netanyahu yönetimi, siyasi
ömrünü uzatmak uğruna tüm bölgemizin güvenliğini, geleceğini
tehlikeye atıyor. Çoğunluğu çocuk ve kadın 17 bin Filistinli
masumun hayatını kaybetmesi insanlık suçudur, savaş suçudur.
İsrail’in işlediği bu suçlar yanına kar kalmamalıdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, temaslarda bulunduğu Katar’ın başkenti Doha’da 44. Körfez İşbirliği
Konseyi Zirvesi’ne katıldı. Konuşmasına teşekkür ederek başlayan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Körfez ülkeleriyle
ilişkilerimiz her geçen gün gelişiyor. Bugün burada sizlerle olmam
da münasebetlerimizi daha da ileri taşıma irademizin bir
tezahürüdür. İnşallah el birliği, gönül birliği içerisinde hareket
ederek münasebetlerimizi güçlendireceğimize inanıyorum. Körfez
ülkeleriyle ticaret hacmimiz son 20 yılda 13 kat artarak geçen sene
itibarıyla 23 milyar dolara ulaştı. Türkiye-Körfez İşbirliği
Konseyi Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerine yeniden başlanması
ve anlaşmanın kısa sürede yürürlüğe girmesi, ticaretimizi daha da
artıracaktır. Körfez ülkelerindeki kardeşlerimizin turistik
seyahatlerinde en çok tercih ettiği ülkelerin başında Türkiye’nin
gelmesi bizler için ayrı bir mutluluk kaynağıdır. Konseyle
ilişkilerimizin temel unsuru olan Stratejik Diyalog Bakanlar
mekanizması bugüne kadar 5 toplantı yaptı. Dışişleri Bakanlarımızın
iştikakıyla düzenlenen toplantıların 6’ncısına inşallah 2024
yılının ilk çeyreğinde ev sahipliği yapacağız” ifadelerini
kullandı.
“Savunma sanayii alanında Türkiye, Körfez’deki
kardeşlerimizle çok farklı bir ivme yakaladık”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Körfez bölgesini, ülkemiz üzerinden kara yoluyla Avrupa’ya
bağlayan ulaştırma projelerine büyük önem atfediyoruz. Bu
projelerin enerji iş birlikleriyle taçlandırılması gerektiğine
inanıyoruz. Türkiye, uluslararası yatırımcılar için güvenli liman
olma vasfını koruyor. Türk ekonomisine güvenene kardeşlerimize
gereken her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu ifade etmek
isterim. Savunma sanayii alanında Körfez’deki kardeşlerimizle
hamdolsun çok farklı bir ivme yakaladık. Son hadiseler, bu alandaki
iş birliğimizin ne kadar önemli ve stratejik olduğunu ortaya koydu.
Ortak üretim ve finansman dahil, savunma sanayiindeki iş
birliğimizi çeşitlendirmemizde fayda görüyorum”.
“Bu fasılanın kalıcı bir ateşkese dönüşmesini temenni ediyorduk
ancak bu gerçekleşmedi”
Riyad’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı-Arap Ligi Olağanüstü
Ortak Zirvesi’yle Filistin halkıyla dayanışmanın açık ve net
gösterildiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze
krizindeki bu ortak tavrımız, bölge ülkeleri olarak sorunlarımızı
sahiplenme noktasında da bir örnek oldu. Zirvede alınan kararların
takibini yapmamız önemlidir. Dışişleri Bakanları Temas Grubu,
çeşitli ülkelerde görüşmeler yürüttü, bu temaslara devam edecekler.
Gazze’de kısa süreli geçici insani aranın sağlanması ve esir takası
konusunda Katar’ın çabalarını takdirle karşılıyoruz. Tabii bu
fasılanın kalıcı bir ateşkese dönüşmesini temenni ediyorduk ancak
bu gerçekleşmedi. Netanyahu yönetimi, siyasi ömrünü uzatmak uğruna
tüm bölgemizin güvenliğini, geleceğini tehlikeye atıyor. Çoğunluğu
çocuk ve kadın 17 bin Filistinli masumun hayatını kaybetmesi
insanlık suçudur, savaş suçudur. İsrail’in işlediği bu suçlar
yanına kar kalmamalıdır. Türkiye olarak bölgeye yönelik insani
yardımlarımızı artırarak sürdürüyoruz. Bugüne kadar 12 uçak ve 2
sivil gemi dolusu yardım malzemesini El Ariş’e sevk ettik. Kanser
hastaları ve çocuklar başta olmak üzere yaralıların Türkiye’ye
intikalini sağladık. Önceliğimiz derhal kalıcı ateşkesin ilan
edilmesi ve kesintisiz bir şekilde insani yardım akışının
teminidir. Son gelişmelerle birlikte 1967 sınırları temelinde
başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen bir Filistin devletinin
kurulmasının ehemmiyeti bir kez daha görüldü. Bu maksatla
garantörlük dahil, bölge ülkeleriyle birlikte sorumluluk almaya
hazır olduğumuzu açıkladık” dedi.
“Suriye ihtilafına siyasi bir çözüm
hedefliyoruz”
“Gazze’deki mezalimin, Suriye’yi de içerecek bölgesel bir savaşa
dönüşmesine fırsat vermememiz gerekiyor” diyen Cumhurbaşkanı
Erdoğan, konuşmasını şu şekilde tamamladı:
“Suriye’nin istikrara kavuşmasının önündeki en büyük engel
Suriye’nin toprak bütünlüğü ve birliğini tehdit eden başta PKK, PYD
ve YPG olmak üzere ayrılıkçı terör unsurlarıdır. Bu terör
örgütlerinin kendilerini meşrulaştırma çabalarına karşı tüm
kardeşlerimizin müteyakkız olmasını bekliyoruz. Suriye ihtilafına
2254 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı temelinde
siyasi bir çözüm hedefliyoruz. Suriyelilerin gönüllü ve güvenli
geri dönüşleri için de gerekli koşulların oluşturulması gerekiyor.
Tüm aktörleri bu doğrultuda iş birliğine davet ediyoruz Körfez
İşbirliği Konseyi’nin kendi içinde kurumsal yapısını güçlendirme
gayretlerini memnuniyetle takip ediyoruz. Bu derinleşmenin
genişlemeyle eş zamanlı olarak yürütülmesi inanıyorum ki konseye
farklı ufuklar açacaktır. Körfez bölgesiyle yakın temasımızı ve
stratejik iş birliğimizi ortak çıkarlar ve karşılıklı saygı
temelinde ilerletmeye hazır olduğumuzu tekrar vurgulamak
isterim”
İlginizi Çekebilir: Dursunbey’de Vatandaşlar TOGG İle Kan Bağışına Gitti
İha