EY ZAVALLI SENİN CEDDİN NEREDEYDİ

EY ZAVALLI SENİN CEDDİN NEREDEYDİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan BAE’li bakana çok sert cevap

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “1916 yılında Medine’ye tayin edilen Fahrettin Paşa, 1919’a kadar bu mübarek beldenin korunmasını üstlenmiştir. Medine korumasını yaparken Fahrettin Paşa, ey bize bühtanda bulunan zavallı, senin ceddin neredeydi?” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen 42. Muhtarlar Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed’in Fahrettin Paşa ile ilgili edepsiz paylaşımına tepki göstererek, “Tarihimizin mümtaz şahsiyetine ve onun Medine’de gösterdiği şanlı direnişe dil uzatanların bugün kimlerle, nerede, ne işler çevirdiğini gayet iyi biliyoruz. Yeri gelecek bunları da açıklayacağız” diye konuştu.

“Muhtarlarımızı üzenler beni de üzerler, ben de onları üzerim”

Muhtarlık kurumunun önemini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha düne kadar ‘muhtar bile olamaz’ manşetleri ile siyasi hayatımızın sona erdiğini ima edenler ve bununla beraber muhtarlık kurumunu aşağılayanlar bu buluşmalarımızın ardından da şunu gördüler ki, muhtarlar öyle aşağılanacak kişiler değil. Muhtarlarımızı üzenler beni de üzerler, ben de onarı üzerim. Muhtarlarımızdan da bu temsil düzeyine, üstlendikleri sorumluluklara uygun bir duruş ve gayret bekliyorum. Milletimizin gönlünde taht kuramayan kimsenin arkasını şu veya bu güve yaslayarak efelik yaptığı dönemlerin kapısını açılmamak üzere kapattık. Arkasında milletin olmadığı devlet adamı ayakta kalamaz. Milletinin desteğini almış devlet adamının önünde duracak hiçbir beşeri kuvvet yoktur” diye konuştu.

“Fahrettin Paşa’yı hedef almaları boşuna değildir”

Kudüs’ün tarihin her döneminde olduğu gibi bugün de hem Müslümanların kendi aralarındaki hem dünyadaki vicdanlar için adeta bir ölçü vazifesi gördüğünü söyleyen Erdoğan, “Dün Kudüs’ü işgal etmek için İstanbul’dan Anadolu’ya 600 bin kişi ile geçen Haçlı ordularını Toroslara kadar 60 bin kişiye indiren bir millet, biz de bu vicdan terazisinde şuanda tartılıyoruz. Ecdadımız bin yıl boyunca Kudüs’ü ve İslam coğrafyasını korumuştu. Birinci Dünya Savaşı bu büyük imtihanla bir kez daha yüzleşmemizin, Kurtuluş Savaşımız ise diriliş ruhu ile önümüzde yeni bir dönem açışımızın adıdır. Millet olarak Birinci dünya Savaşını daha ziyade kayıplarımızla, en fazla Çanakkale’deki büyük zaferimizle biliriz. Halbuki, Birinci Dünya Savaşı’nın üzerinde hala yeteri kadar çalışılmamış pek çok destanı vardır. Bunlardan birisi mağrur İngiliz kuvvetlerinin Kut’ül Amare’de bölgedeki en büyük hezimetlerinden birisine uğratılmış olmasıdır. Üzerinde önemle durulması gereken bir başka hadise, sırf düşman topları ile tahrip edilmesi ile Kudüs’ten dönülmüş olmasıdır. Bir diğer önemli husus Osmanlı’nın aynı anda pek çok cephede savaştığı dönemde Kafkas İslam Ordusu ile Azerbaycanlı kardeşlerimizin yardımına koşmamızdır. Bugünlerde birilerinin büyük bühtanı ile hatırladığımız bir başka destanımız da bizim Medine müdafaasıdır. Bölgemizde ve dünyada Müslümanların çok ciddi baskı. Zulüm ve saldırı altında olduğu bir dönemde zalimlerin safında yer almayı maharet sananların Medine müdafaası ve onun büyük kahramanı Fahrettin Paşa’yı hedef almaları boşuna değildir. Çünkü Medine müdafaası İslam’ın ve onun büyük Peygamberi Efendimiz Muhammed Mustafa’nın sembollerinin, adının şartlar ne olursa olsun nasıl korunması gerektiğini gösteren ibretlik bir hadisedir” şeklinde konuştu.