Köşe Yazıları

Fala İnanma Falsız Kalma!

Fala İnanma Falsız Kalma!

Bugün en çok tartışılan konulardan birisi astrolojidir. Sizde astrolojik yorumların kaynağını merak etmişsinizdir. En sonunda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim.  Astroloji hemen hemen insanlık tarihi kadar eski bir kehanet sistemidir.  Astroloji, “Halk arasında yıldız falı, burç falı gibi inanışları konu edinen, güneş, ay ve yıldız gibi gök cisimlerinin oluşum ve özelliklerinin dünya üzerindeki olayların hayır ve şer niteliği kazanmasına ve insanın geleceğine etkilerini konu alan bir uğraştır.” (İlmihal, ISAM (Türkiye Diyanet Vakfı İslâmî Araştırmalar Merkezi), Hazırlayan: Heyet, lst.2000, 11/149) Yıldızların yer olayları üzerindeki etkisini belirtmeye ve bu etkileri göz önünde tutarak geleceği önceden bildirmeye dayanan falcılık ve kehanet sanatıdır.

***

İslam, Allah’ın yıldızların, insanlar üzerinde onların kaderlerini şekillendirici bir etkisinin olabileceği yolundaki inancın önünü daha baştan kesmekte ve astrolojik değerlendirmeler içinde kendini gösteren bu tür yaklaşımlara geçit vermemektedir. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki gaybı bilmek yalnızca Allah’a aittir. Olaya bu temel prensipten baktığımız zaman günümüzde yapılan pek çok astrolojik yorumun, gayba ait bilgiler verme iddiası taşıması nedeniyle, gaybden haber verme kapsamında değerlendirilebileceği aşikârdır. Evet gayb bilgisi yalnızca Allah’a aittir. Allah’tan başka kimse gaybı bilemez.

***

İslâm dini, falcılık, kehanet, sihirbazlık, medyumluk ve benzeri faaliyetleri şiddetle yasaklamıştır. Bu bakımdan astroloji İslâm âlimlerinin uygun görmediği bir ilgi ve uğraş alanıdır. İslam dini bu işlerle uğraşanlara bir şeyler danışmayı, onların yönlendirmelerine göre hareket etmeyi, onların bu konularda söylediklerini onaylamayı asla tasvip etmez. Bu bakımdan Müslümanların astrologların yorumlarına ilgi göstermemesi, bunlardan uzak durması gerekir.

İlgili Makaleler

***

M.Ö. 3000’lerde, Mezopotamya’da ortaya çıktığı kabul edilen bu falcılık ve kehanetin hemen her devirde üretici ve türeticileri olmuştur. Astronominin kurucuları olarak kabul edilen Tycho Brahe, Kepler, Kopernik, Galile, El-Biruni ve İbni Sina Astroloji ve Astrologlara şiddetle karşı çıkmışlardır. Astrologlar 1186 yılında tüm gezegenlerin Terazi Burcu’nda bir araya gelecekleri ve büyük felaketlerin olacağı kehanetinde bulundular ama bunların hiçbirisi gerçekleşmedi.

Astrolojiye karşı olan ve astronomiye önem veren İslam bilginleri astrologlara itibar etmezler. Astronominin büyük ismi El-Biruni ve yakın dostu büyük bilgin İbni Sina, astrologların faaliyetlerinin yasaklanmasından yana idiler.

Astroloji batıda uzun zaman astronominin gölgesinde kendisine yer edinmeye çalışmış ve kısmen başarılı da olmuştur. Reformist Martin Luther, İbni Sina ve el-Biruni gibi astrologların bilimdışı yorumlarına karşı çıktıysa da pek başarılı olamamıştır. Astroloji bir bilim değildir. Günümüzde astrolojiyi bilimselleştirme çabalarına şahit oluyoruz. Bu çabaların bilime saygısızlık olduğu konusunda başta astronomlar olmak üzere bilim adamlarının çoğu hemfikirdir.

***

1960’lar gibi yakın geçmişimizde astroloji adeta küllerinden yeniden filizlenmiştir. Günümüzde artık Tekno-Astroloji vardır. Brahe’nin veya Kepler’in bir yılda ancak hesaplayabildiği ve çizdiği yıldız haritası (Horoskop) ve yorumları bilgisayarlarla çok kısa sürede yapılmaktadır. Daha da önemlisi, yine aynı süper teknoloji sayesinde geçmiş de analiz edilmekte geçmişin gelecekteki izdüşümleri ve istatistiksel olasılıklar hesaplanmaya çalışılmaktadır. Astroloji bugün medya desteği ile insanların gelecek tutkularını sömürmektedir.

Astroloji, insanlık var oldukça yaşayacaktır. Çünkü insanlığın en büyük zaafını yani geleceği öğrenme tutkusunu kullanmaktadır. Bugün gazete ve dergilerin olmazsa olmaz sütunlarından birisi günlük, haftalık, aylık hatta yıllık burç yorumlarıdır. “Fala inanma falsız da kalma” sözü falcıların uydurduğu bir sözdür. Bu söz hem çok etkili, hem de çok aldatıcı hain bir tuzaktır. Dikkat edilirse kolayca anlaşılıyor ki; fal yorumları yuvarlak ifadelerle hemen her kişi veya aileye uyarlanabilecek genel ifadelerdir. Kısa bir örnek vermek gerekirse “Bu yıl ( 2021 ) sizler için oldukça ödüllü ve destekli bir yıl olacağını söyleyebiliriz. 2020 yılının Eylül ayından bu yana oldukça zorlandığınız konular söz konusu oldu. Bazı duygusal kayıplar içinde oldunuz. Ama bu yıl hayatınızın en önemli ve başarılı yılına ilerliyorsunuz.” Bunlar ne kadar genel ve hemen herkese uyarlanabilecek cümleler değil mi? Hem inanmayacaksın, hem de ücretini ödeyerek fal açtıracaksın, fala baktıracaksın? Bugün kenarda, köşede ( çoğu kez kafelerde ) çeşitli adlar altında kendilerine birtakım modern unvanlar takarak mesleklerini ( kehanetlerini ) icra eden falcılar kol geziyor. Onlardan uzak durulmalıdır. Bu konuda yüce dinimizin temel prensibi şudur : “İnanmasa bile fal baktırmak günahtır.”

Fahri SAĞLIK

Karesi Müftüsü

 

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu