Köşe Yazıları

GECENİN SORUSU ŞU: “NELERE RAĞBET EDİYORSUN?”

25 Şubat 2020 Salı günü üç ayların başlangıcı, 27 Şubat Perşembe günü akşam                             ( Recebin ilk Cuma gecesi )’ da Regaib Kandili’dir.  

Üç aylar diye bilinen Recep, Şaban ve Ramazan aylarının dini ve milli kültürümüzde ayrı bir yeri ve önemi vardır. Bu aylar, içerisinde dört mübarek geceyi barındırır. Regaip Kandili, Berat Kandili, Miraç Kandili ve Kadir Gecesi. Bu kutlu zamanlar bizlere ihsan edilen en değerli fırsatlardır.

Sevgili Peygamberimiz Ramazan ayının rahmet, mağfiret ve bereketinden azami istifadeyi sağlamak için Recep ve Şaban aylarını ruhen, kalben, aklen, fikren ve bedenen bir hazırlık dönemi olarak değerlendirmiştir.

İlgili Makaleler

Sevgili Peygamberimiz; “Allah’ım! Recep ve Şaban’ı bize mübarek (bereketli) kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.” Buyurmuşlardır. Hiç düşündük mü mübarek ne demek?

Her kandilde; “ Mübarek…………kandiliniz kutlu olsun.”, “ ……… kandiliniz mübarek olsun.” diyerek tebrikleşiriz. Görüldüğü üzere mübarek kelimesini aynı cümlede yer değiştirerek iki farklı anlamda cümle kurabiliyoruz. Mübarek; Arapça kökenli bir kelimedir. Türkçemize; verimli, bereketli, kutlu, kutsal, çok saygı duyulan, beğenilen, sevilen şeyler için kullanırız. Mübarek kelimesi ilk kurduğumuz cümlede, yani cümlenin başında “ çok saygı duyulan, kutsal”, ikinci cümledeki ise; “ verimli, bereketli” anlamına geliyor. Mübarek kelimesi yerine anlamlarını kullanarak cümlelerimizi yeniden kuralım. “ Çok saygı duyulan   (kutsal) …… kandiliniz kutlu olsun.”,  “ Verimli, bereketli …… kandiliniz kutlu olsun.”.

Bu anlamlar ışığında sorup cevaplamamız gereken sorular şunlar olmalıdır.

  • Kandil gecelerine ne kadar saygı duyuyoruz?
  • Bu geceleri ne kadar verimli ve bereketli değerlendiriyoruz?

Konuya bir başka açıdan bakacak olursak, Yüce Rabbimiz Recep, Şaban ve Ramazan iklimini zaten mübarek kılmış. Önemli olan bizim bunlardan nasıl yararlanacağımız, başka bir ifade ile, bizim kendimizi nasıl mübarek kılacağımızdır. Bunun için kandil gecelerinin isimlerine örneğin “Regaib” kavramına alıcı gözle bakmamız gerekir. Regaib “rağbet edilenler” demek. Esasen insana “ rağbet ettiklerine dikkat et!” çağrısıdır.

Gecenin sorusu şu: “Nelere rağbet ediyorsun?”

İnsanoğlunun dünya kurulalı beri, özellikle inanç ve ahlak bakımından buhrana düştüğü dönemlerde en çok rağbet ettiği şeyler ana başlıkları ile kudret, servet ve şehvet olmuştur. Yani baki âlemi unutarak bu fani âlemde hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayacağı zehabına kapılmıştır.                                                                      

Rağbet edilenlerin doğru veya yanlışlığını değerlendirecek mihenk taşlarımız nelerdir?

Bunları dini ve milli değerlerimiz olarak özetlememiz mümkündür. İşte bazı değer örneklerimiz:

“ Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Resul’ünün çağrısına uyun ve bilin ki, Allah kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, onun huzurunda toplanacaksınız.”(Enfal, 24)

“ Eğer onlar Allah ve Resul’ünün kendilerine verdiğine razı olup, “Bize Allah yeter. Lütuf ve ihsanıyla Allah ve Resulü ileride bize yine verir. Biz yalnız Allah’a rağbet eder (onun ihsanını ister)iz” deselerdi, kendileri için daha hayırlı olurdu.”  (Tevbe, 59)

“ Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul. Ancak Rabbine yönel ve yalvar.” (İnşirah, 7-8)

Rağbetlerimizi tartan başka bir terazi de “Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir.” hadis-i şerifidir.

Tarihte olduğu gibi bugünde toplumlumuzun her ferdi üç aylar geldiğinde hayatına olumlu anlamda yeni bir istikamet vermek için değerlerini ve değer verdiği şeyleri gözden geçirir. Üç aylar kalplerimizin manevî doyum ve duyum mevsimidir. Takva, ihlâs, muhasebe, iyilik yolunda sabır, kötülüğe direnme… vb değerler üç aylarda benliğimizde yeniden canlanır.

İnsan rağbet ettiği değerlere göre rağbet görür.                                                                      

Rağbetimiz Rabbimize gönülden bağlanmak, O’na hakkıyla ibadet etmek ve güzel ahlaki değerlere uygun bir hayat sürmek olsun.

Rağbetimiz hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya, yarın ölecekmiş gibi ahiret hayatımızı kazanmaya olsun.

Rağbetimiz hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılmaya, bölünüp parçalanmamaya olsun.

Rağbetimiz, “İnsanlığı yüceltmek, insanlığı diriltmek ve insanlığı yaşatmak için “gelin birlik olalım!” çağırılarına kulak verip bu davete gönülden katılmak olsun.

Rağbetimiz, “Müminler ancak kardeştirler, öyleyse iki kardeşinizin arasını düzeltin, Allah’a itaatsizlikten sakının ki rahmetine mazhar olasınız.” İlahi düsturunu hayatımıza hakim kılmak olsun.

Rağbetimiz anne-babamızın rızasını kazanmaya, büyüklerimize saygı, küçüklerimize şefkat ve sevgi ile muamele etmeye,  komşuluk, akrabalık, arkadaşlık, meslektaşlık, vatandaşlık haklarını korumaya olsun.

İnsan neye ve kime rağbet ediyorsa onun kandiliyle aydınlanır.

Kandil gecelerinde yüce Allah bizi sadece kendi kandiliyle aydınlatsın!

Bu duygu ve düşüncelerle Aziz Milletimizin ve bütün İslam âleminin Regaib Gecesini tebrik ediyor, bu gecenin ve mübarek üç ayların Müslümanların rağbet ettiklerinin muhasebesini yaparak yanlış rağbetlerini terk etme azim ve irade beyanları ile dua etmelerini, insanlığın barış ve huzuruna vesile olacak adımlar atılması için  dünya liderlerine yüce Allah’ın iz’an ihsan etmesini niyaz ediyorum.

Fahri SAĞLIK

Karesi Müftüsü

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu