Köşe Yazıları

Gelincik Çiçeği ve Hazin Öyküsü

Rengi, görselliği ve narinliği ile dikkatimizi çeken gelincik çiçeği biz botanikçiler kadar sanat ve edebiyat dünyasının da hep ilgisini çekmiştir.

Roma kazılarında lahitlerin üzerinde gelincik figürlerinin olması gelincik çiçeğinin insanlık tarihi açısından oldukça köklü bir geçmişe sahip olduğunu gösterir. Roma döneminde kara sevdaya ve çaresiz aşka düşen kişilere gelincik çiçeği kaynatılıp içirilirdi. Böylece aşk açısına iyi geleceği düşünülürdü.

Gelincik ismi gerçekten kelimenin de çağrıştırdığı gibi halk ağzındaki küçük gelin anlamındadır. Eski Türk gelinlerinin kırmızı gelinlik giymesi ve onların güzelliği, bu narin çiçeğin güzelliğine benzetilmiştir.

İlgili Makaleler

Arapça “şakâikünnumân” adıyla da bilinen gelincik çiçeği kırmızı olan renginden dolayı evliliğe hazırlanan gelini temsil eder.

Gelincik, Osmanlı Divan Edebiyatı içerisinde de kendine güzel bir yer bulmuştur. Divan edebiyatında insanın yüzü (cemal) türlü çiçek ve meyve ürünleriyle sembolleştirilmiştir. Örneğin yanaklar gelincik çiçeğiyle sembolleşmiştir.

Ülkemizde Gelibolu’da ise gelincik çiçeğinin buruk bir adı vardır, savaşta dökülen kanlara benzetilerek “kan çiçeği” olarak adlandırılır.

Köşe Fatih Satıl 2

 

Japonlarda ise gelinciğin ömrü insan hayatına benzetilir. “Gelincik insan ömrü gibidir. Dünü vardır. Yaşamıştır. Bugünü vardır. Yaşıyordur. Ama yarını belli değildir” diyerek tanımlanır.

Gelincik narin yapısı ile en ufak bir rüzgârda bile savrulup yaprakları dağılır. Bu nedenle gelincik, hassastır, ilgi ister, naziktir sert davranmaya gelmez. Hassas kişiler de kırıcı küçük bir olaydan çabuk etkilenip yara alır. Bu hassas yapısı nedeniyle gelincik çiçeği hassas insanlarla bağdaştırılır, zarifliği ile de zarifliği ve naifliği temsil eder.

Gelincik çiçeği sanat ve edebiyatta olduğu kadar tıp alanında da önemlidir: Gelincik çiçeğinin en bilinen faydaları ise; sakinleştirici, uyku düzenleyici ve dinlendirici etkisidir. Bu nedenle gelincik çiçeği tıp alanında bazı ilaçlarda yatıştırıcı madde olarak kullanılmaktadır. Halk arasında gelincik çiçeği kullanılmadan önce güneşte kurutulur. Ardından zeytinyağı ile karıştırıldığında öksürük, nezle, soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklara iyi geldiği düşünülür.

Gelinciği şifa amaçlı kullanılmasının yanında gıda ve içecek olarak kullanımı da yaygındır. Kırmızı çiçeklerinden gelincik şerbeti yapılır. Bozcaada’nın gelincik şerbeti ve reçeli pek meşhurdur. Balıkesir ve çevresinde de gelinciğin taze yaprakları zeytin yağında kavurularak sevilerek yenilir.

Bakmasını ve okumasını bilenler için tabiat; bazen bir kitap, bazen dertlerimiz için şifa, bazen de göz ve ruhumuzu okşayan bizlere ilham kaynağı olan bir sanat harikası olur.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu