Göç dönemindeki kuşlar kuşcennetinde renkli görüntüler oluşturdu
Doğanın Renkleriyle Büyüleyen Bir Cennet

Göç dönemindeki kuşlar kuşcennetinde renkli görüntüler oluşturdu
Doğanın Renkleriyle Büyüleyen Bir Cennet
Balıkesir’in Bandırma ve Manyas ilçeleri sınırları içinde yer alan Kuşcenneti Milli Parkı, ilkbahar göç döneminde gelen ve kuluçkadan çıkan yavrularla rengarenk bir görünüme büründü.
İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Zooloji Kürsüsü Başkanı Curt Kosswick ve eşi Leonore Kosswick tarafından 1938’de keşfedilen Kuşcenneti Milli Parkı, 2005 yılında sınırları 64 hektardan 17 bin 58 hektara çıkarıldı.
Manyas Gölü kıyısında bulunan Kuşcenneti Milli Parkı, göçmen kuşların konaklama yerlerini korumak ve zengin kuş çeşitlerini ziyaretçilerle buluşturmak amacıyla oluşturuldu. Park, 1976 yılında Avrupa Konseyi tarafından “A Sınıfı Diploma” ile ödüllendirildi ve Türkiye’nin “sulak alanların korunması sözleşmesi” olan RAMSAR’ı onaylamasıyla RAMSAR alanları listesine dahil edildi.
Göl ve milli park çevresinde bulunan plankton açısından zengin su, yabani hayatın çeşitliliğini sağlıyor. Toplamda 266 kuş türünden 105’i, her yıl düzenli olarak bölgede kuluçkaya yatıyor.
Kuşcenneti’nde, su kuşlarının yuvalama alanlarının uzaktan izlenmesini sağlayan kamera sistemi bulunuyor. Bölgede tepeli pelikan, karabatak, küçük karabatak, gece balıkçılı, alaca balıkçıl, gri balıkçıl, küçük ak balıkçıl, çeltikçi, kaşıkçı, bıyıklı sumru ve tepeli batağan gibi kuş türleri üremeye devam ediyor.
Milli park, Dünyanın eski yerleşim yerlerinden Daskyleion Antik Kenti’ni de kapsıyor ve her yıl çok sayıda ziyaretçi ağırlıyor.
Kuşcenneti Milli Parkı Şefi Ayşegül Coşkun Akpulat, bölgedeki popülasyon artışıyla birlikte ziyaretçi sayısının da arttığını belirtti. Akpulat, parkın doğayla buluşmak isteyenler ve kuş gözlemcileri için önemli bir lokasyon olduğunu vurgulayarak, turizme katkısının oldukça fazla olduğunu dile getirdi.
9 Günlük Bayram Tatili Rezervasyonlara Hareketlilik Getirdi
AA