Gönül Düşmeye Görsün Bir Güzele
Sevmek, sevilmek, beğenilmek, birinin yanında kendini rahat ve mutlu hissetmek, o varsa sorun yok diyebilmek ve hayatın güzelliklerini paylaşabilmek, insanlara özgü ne de güzel duygular değil mi? Lakin bazen karşılıksız kalır üzer seveni, kimi zaman da gerçek değildir, hayal kırıklığına sebep olur bu hisler. Yine de çıkar üzerine kurulmuş yalan bir ilişki, karşılıksız olandan daha çok yaralar insanı. Çünkü sevmenin zorla olamayacağı kabul edilir eninde sonunda.
Yaralı bir yüreğim, ürkek ve narin
Sevmeye hasret, sevilmeye muhtaç
Bir dokunsan, açacaktı dalımda sararan güllerim
Bir avuç toprağa hasret, bir damla suya muhtaç
Söylenemeyen sözlerdi belki de sebebi, bu uzaklığın
Yar bana hasret, ben yâre muhtaç
Yürek yanar yanmasına da dil bir türlü tarif edemez ya o yangını, mühürlenir aşkın aleviyle. İşte o zaman bir başka kavrulur yürek, lal olan bedende. Utanır mı itiraftan? Ya da gurur mudur onu tutan? Yoksa bir çift söz mü duymak ister yüreğinin sahibinden? Oysa ışıldayan gözlerde saklanır bazen sevgi sözcükleri. Fark edilmeyi beklerler öylece dalan bakışların ardında.
Dil anlatır düşünceden geçenleri
Göz anlatır yürekte hissedilenleri
Sevene söz de kâfi gelmez, ikrar etmiyorsa gözde gördüklerini.
“Acaba bu gün görebilir miyim?” umudu ile her gün on kilometre yol giden bir sevdalının sevdası idi bana bunları yazdıran. “Benimkisi kara sevda” diyor da başka bir şey demiyordu biçare. Sabır taşına dönmüş, kor olan yüreğinde gizliyor sevdasını. “Bir kerecik baksa gözlerime, anlayacak yüreğimin derdini. Dermanım olur mu bilmem amma taşımak da çok zor bu ağır yükü” diye devam ediyor divane âşık. Güzel diyor da demesine, zira yüreğinden sevdalanmamışsa bir insan, anlamaz ki aşığın gözlerinde anlatılanları.
Ne menem bir şey ki şu küçücük yürek, kocaman duyguları besliyor içinde ve tercümanı olan gözlerde anlamlandırıyor kendini. Dil, dolanırken bu sihir karşısında gözler akıtıyor derinlerden gelen ırmağı çağıl çağıl. Kaybolmak var ya o gözlerin derinlerinde işte alıp götürüyor insanı alev, alev yanan sevgi deryasına. Aşk ile kavrulan yüreklerde değerini buluyor sevgi ve açılıyor kapısı gönlün, tüm insanlara.
Yürek attıkça bu bedende
Yaş baş dinlemezmiş kara sevda
Bir ses, bir nefes istermiş ey yar bu gönül
Yalnızlığın çıkmaz sokaklarında
Mutlu sonla biteceğini hayal ettim ben de bu güzel saf sevginin hikâyesini dinlerken. Ne yazık ki karşılığı olmazsa onu bir daha göremem endişesi ile yüreğinde sessizce yaşamaya karar vermiş kara sevdalı, koca yürekli adam.
Demet TOK
Şair/Yazar