Güçlü toplum veya devlet oluşumu, karşısında güçlü kitle istemez. Yer küreye hükmettiğini zanneden dünyanın süper güçleri, yeni küresel merkezler meydana geldiğini görünce harekete geçtiler. Dışarıdaki kriptoların yerli beslemeleri vasıtası ile, oluşan güçlerin önünü kesmek istiyorlar. Dış destekli TÜRETMELER, bazen gezi parkı diyor, bazen laiklik diyor, bazen proje iptali, yol köprü, cami, tüp geçit, doğal gaz boru hattına İSTEMEZÜK deyip ortalığı yakıp yıkıyor. Hedef, istikrarı, kalkınmayı, ekonomik gelişmeyi ve huzuru bozmak. Güçlenen YEENİ TÜRKİYENİN kolunu kanadını kırmak.
Sayın okuyucularım, yıkıcı politikanın işi çok kalaydır. Geçmiş tarihlerdeki bir anayasa fırlatma olayı, paramızı pul etti. 1970 li yıllarda, “yollar yürümekle aşınmaz” sözü beş bin gencimizin birbirini öldürmesine sebep oldu. HDP nin Vandalları iş başına çağırarak bir işaret vermesi ile, onlarca iş yeri, okul, kütüphane, tarihi bina ve cami yıkılıp yakıldı. Akif’in dediği gibi, “iki kazmalı adam Süleymaniye’nin kubbesini yere indirir, ama yapmak için yine bir Sultan Süleyman ve birde koca SİNAN lazım.”
Sevgili dostlar, başarılar, zorlukların arkasında gizlidir. Her yokuşun bir inişi muhakkak vardır. Anadolu insanı bir asırdan beri çok sıkıntılar çekti. Çok bedeller ödedi. Genç yaştaki evlatlarını toprağa verdi. Çok siyaset ve devlet adamlarını kaybetti. TÜRKİYENİN dünyada güçler dengesinde söz sahibi konumuna gelmesi, bazı odakları rahatsız ediyor. Fısıltı halinde çıkarılan, “Türkiye gidiyor, bitiyor, bölünüyor, param parça ediliyor, İŞİD buralara da gelecek” dedikodularına inanmayın. Türkiye doğru yoldadır ve zirveye çıkıyor. Kıymetli kardeşlerim; şu hususu iyi bilmenizi isterim. Siyasi başarı, topyekun başarının anahtarıdır. Ağır şartlara rağmen, bütün engelleme ve çelme takmalara rağmen, Türkiye dünyada söz sahibi konuma geliyor. Bu gelişmelerden dünyanın süper güçleri çok endişeleniyor.
Elini başının arasına almış düşünüyor.
Ne yapmalı?
Ne yapmalı da? TÜRKİYE’NİN bu şahlanışını durdurmalı.
Amerika ve Avrupa’daki siyasi kadro orta doğudaki yeni dengelerin oluşmaması için her türlü şeytani planı uyguluyor amma durduramıyor. Dünya MASON teşkilatı BAŞ BİRADERİ, MEŞRİKİ AZAMIN dediği gibi “çok büyük problem ve krizlerle karşılaşıyorsunuz amma, hepsini, her zaman kendi lehinize çeviriyorsunuz.” Siyasi kadrolardaki kişilerin gece gündüz durduğu yok. Gündüz açılışta, gece konferansta, sabah üniversitede, ertesi gün başka bir ülkede. Cuma günü camide cemaatle dertleşiyor. Cumartesi Ermenek’teki afette. Hafta sonu uzak doğudan dünyaya mesaj göndermekte. Evine gitmeden, çadırlarda yaşayan mültecilere koşuyorlar. Kışlada askerlerimizle selamlaşıyorlar. Uyku, durak, istirahat yok.
Çok şükür ki, askeri kadrolarımız artık, bilerek veya bilmeyerek, kendi savaş gemimizi bombalamak gafletinde değiller. Dağ başlarında vatan savunması nöbeti tutan Mehmetçiğimizin hemen yanı başında subay ve teknik kadro el ele vermiş. Askerimizin başına çuval geçirilmesine sebep olan lakayt davranışlarda bitti. Öğretmen sınıfında, işçi fabrikada, asker kışlasında, makineler yollarda çalışıyor. ASELSAN teknik kadrosu bilgisayar başında, uydudan dünyayı gözlüyor. En ücra köylerdeki hasta, yaşlı, garip, gureba ve hayatı aksak kişiler huzurla yaşıyor. Devlet kapıları, hastane odaları, fak-fuk-fon kasaları vatandaşa arkasına kadar açık.
Şimdi bu yazacaklarımı dikkatle okuyun sayın okuyucularım. Siyasi kadroların gece gündüz demeden, ilden ile, ülkeden ülkeye koşturup çırpınmasını hep beraber izliyoruz. Yatağında, koltuğunda, makamında yan gelip yatan yok. İşte bu çalışıp çırpınıp yeni bir hamle yaratan siyasi kadroyu içerdeki ve dışarıdaki çalıcılar, çarpıcılar, geziciler, eziciler hazmedemiyor. Dünyadaki süper güçler, karşılarında yeni güçlerin olmasını istemiyor. Onun içindir ki, bir kaşık suda olmadık vaveylayı koparıyorlar ve akılların almadığı koalisyonları oluşturuyorlar. İçerdeki onlu, hatta on beşli koalisyonlar başarılı olamayınca, dışarıdaki BARONLARI, koalisyonlar kurarak, İngiliz’i, Fransız’ı, Alman’ı, İtalyan’ı birleşip orta doğuyu yakıyorlar ve bizi de bu yangının içine çekmek istiyorlar. İSTEMEZÜK ve KRİZ ÇIKARMA siyaseti ile Türkiye’yi ve siyasi iradeyi küçük düşürmeye çalışıyorlar. Kendi toprağında, kendi diyarında, yine kendini kötüleyen anlayışlara karşı topyekun milleti mücadele bekliyor. Sizler, evinizde, köyünüzde, kasabanızda, kahvenizde, iş yerinizde, Türkiye’yi, dolayısıyla siyasi iradeyi küçük düşürmek isteyenlere şunu sorun.
Siz ne yaptınız?
Dışarıdaki BARONLARIN, İçerdeki TÜRETMELERLE, çok sayılı koalisyonlar kurarak saldırmalarına rağmen, AVRASYADA oluşan yeni bir süper güç GÜMBÜR GÜMBÜR, geliyor. Tusunami dalgası gibi, karşı çıkanları yutarak geliyor. Hoşça kalın.