2025'te Kösele Ayakkabılar Niye Su Geçiriyor?

“El Emeği Kayboldu, Fabrika Her Şeyi Yuttu” Bir zamanların ince işçiliğe dayalı ayakkabıcılığının artık yok olduğunu belirten Eroğlu:

2025'te Kösele Ayakkabılar Niye Su Geçiriyor?

2025'te Kösele Ayakkabılar Niye Su Geçiriyor?

“Elle yapılan imalatçı kalmadı. Fabrikalar ucuz üretiyor ama kaliteyi düşürüyor. Eskiden işini el emeğiyle yapan dükkânlar bir bir kapandı.”


“Eskiden Kösele Karda Su Geçirmezdi, Şimdi Yağmurda Dağılıyor”

Balıkesir’de yarım asrı aşkın süredir kundura ustalığı yapan Ramazan Eroğlu, mesleğin bugün geldiği noktayı çarpıcı sözlerle anlattı. Çıraklık yıllarında her işi elleriyle yaptığını söyleyen Eroğlu, “O zaman ayakkabıyı nasıl yapacağız telaşı vardı, şimdi ise nasıl para kazanacağız telaşı var” diyerek işin ruhunun kaybolduğunu vurguladı.

Balıkesir’de yarım asrı aşkın süredir ayakkabı tamiri ve imalatıyla uğraşan Ümit Kundura’nın sahibi Ramazan Eroğlu, mesleğin değişimini anlattı. Çıraklık yıllarında her işi elleriyle yaptığını belirten Eroğlu, bugün gelinen noktada hem fabrika üretiminin hem de eleman eksikliğinin sektörü bitirme noktasına getirdiğini söyledi.

“Elle Yapılan İş Kalmadı”

Eroğlu, mesleğin en büyük değişiminin el emeğinden makineleşmeye geçiş olduğunu vurguladı:

“Çıraklığımız döneminde bütün işlerimizi elle yapıyorduk. Şimdi makineler var, daha kolay oluyor ama işin ruhu kayboldu. Fabrikalar ucuz üretim yapınca el emeği neredeyse yok oldu. Birçok işyeri kapandı. Ucuz üretim kaliteyi düşürdü, bir fayda sağlamadı.”

“Mesleğin Geleceği Karanlık”

Eroğlu, mesleğin geleceğiyle ilgili endişelerini de dile getirdi:

“Bu mesleğin geleceği parlak değil. Biz vefat ettiğimizde arkamızdan işi yapacak kimse kalmayacak. Gençler bu işe girmiyor. Eskiden ‘Ayakkabıyı nasıl yapacağız?’ telaşı vardı, şimdi ‘Nasıl para kazanacağız?’ telaşı var.”

“Eski Kösele Karın İçinde Bile Su Geçirmezdi”

Ayakkabı kalitesinin yıllar içinde çok değiştiğini belirten Eroğlu, kösele örneğiyle geçmiş ile bugünü kıyasladı:

“Eskiden yaptığımız kösele ayakkabı karda bile yürümeye dayanırdı, su geçirmezdi. Şimdiki köseleler bir yağmurda hemen ıslanıyor, zarar görüyor. O dönem yapılan işler çok daha sağlıklıydı.”

İstanbul Anısı: “Ceketimi Makineye Kaptırdım”

Eroğlu, mesleğe başladığı yıllardan unutamadığı bir anıyı da paylaştı:

“1967’de İstanbul’a gittiğimde ikinci eleman olarak çalışıyordum. Burada kösele makinesi yoktu, orada ilk kez kösele inceltme makinesi kullandım. Çalışırken ceketimi makineye kaptırmıştım, unutamadığım bir anı oldu.”

Kaynak: Haber Merkezi