81 ilde yaşlılara yönelik "İl Yaşlılık Çalıştayları" başlıyor
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, yaşlı bireylerin yaşam kalitesini artırmak ve hak temelli politikalar geliştirmek amacıyla 81 ilde çalıştaylar düzenleyecek.
Türkiye’nin yaşlı nüfusu hızla artarken, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı sahadan gelen verilerle etkili yaşlılık politikaları oluşturmak için harekete geçti.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Türkiye’de yaşlı nüfusun yüzde 10,6’ya ulaşarak “çok yaşlı toplum” sınıfına girmesiyle birlikte yaşlılara sunulan hizmetleri geliştirmek amacıyla kapsamlı bir çalışma başlattı.
81 İlde Çalıştaylar Düzenlenecek
Bu çerçevede, 2025’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından "Aile Yılı" ilan edilmesiyle yaşlılık politikalarına daha bütüncül bir yaklaşım getiriliyor.
Bakanlık, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüklerinin koordinasyonunda, 81 ilde kamu kurumları, yerel yönetimler, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ve yaşlı bireylerin katılımıyla çalıştaylar düzenleyecek.
Çalıştaylar 4 Gün Sürecek
Çalıştaylar, yaşlanma olgusunu çok boyutlu sosyal politikalarla ele almayı ve kapsayıcı politikalar geliştirmeyi hedefliyor.
11-15 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirilecek çalıştaylarda, illerdeki yaşlı nüfusun güncel durumu, sosyal, ekonomik ve sağlık temelli sorunları ele alınacak.
Ayrıca illere özgü çözüm önerileri oluşturulacak ve iyi uygulama örnekleri paylaşılacak.
Çalıştaylarda elde edilen bulgular, “Yaşlılık Saha Araştırması” ve “Yaşlılık Literatür Araştırmaları” ile birlikte 2. Yaşlılık Şurası’nın gündemini oluşturacak.
Bakan Göktaş'tan Açıklama
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, çalıştayların önemine değinerek, “Bu çalıştaylar sayesinde yaşlılarımızın tecrübe ve irfanından faydalanarak daha kapsayıcı ve etkili politikalar oluşturacağız. Şuraya sunulacak veriler, Türkiye’nin değişen demografik yapısına uygun, yaşlılarımıza yönelik hizmetlerin kalitesini ve çeşitliliğini artırma yolunda bize rehberlik edecek” ifadelerini kullandı.
Bu çalışmalarla yaşlı bireylerin, ailelerinin ve ilgili kurumların ihtiyaç ve önerileri doğrudan politika yapım süreçlerine taşınacak, hak temelli ve kanıta dayalı hizmetler geliştirilmiş olacak.
