Özgür Özel saat 12.00'ye işaret etmişti: İBB borsa belgelerini paylaştı
Dün AK Parti'nin yıl dönümünde saat 12.00'de önemli açıklamalarda bulunacağını açıklayan Özgür Özel, partisinin Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında dikkat çeken belgeleri gündeme taşıdı.

Siyaset arenasında dikkat çeken dakikalar...
CHP Genel Başkanı Özel, dün Bayrampaşa'daki mitingde, bugün saat 12.00'de önemli belgeleri açıklayacağını duyurarak AK Parti'ye gönderme yapmıştı.
Özel, mitingdeki konuşmasında, "AK Parti kuruluş yıl dönümü hediyen geliyor, yarın 12.00'yi bekle. Tayyip Bey, hani 'Turpun büyüğü heybede.' diyorsun ya. Heybede tutmayacağım, yarın 12.00'yi bekle. İmzalı, yazılı… Açık açık isimler yazıyor. Ak Toroslar çetesi çöküyor. AK Parti çöküyor. Yarın AK Parti'ye kuruluş yıl dönümü hediyesi" ifadelerini kullandı.
Özgür Özel Merakla Beklenen Dosyayı Açıkladı
Özgür Özel, bugün partinin Genel Merkezinde düzenlenen toplantı ile, merak edilen o açıklamayı yaptı.
Özgür Özel, AKP'li Mücahit Birinci, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) soruşturmasından tutuklu olan Murat Kapki ile 31 Temmuz günü görüştüğünü açıkladı.
Özel Konuşmasına, "Bizim 47 yıl gösterdiğimiz dirayeti 47 gün göstermeyen, demokrasiyi 31 Mart’tan sonra inilecek bir tren olarak gören, bugün manşetlerle rakiplerine iftira atanların, vesayet ortaklarıyla sivil siyasetin önünü tıkamaya çalışanların, ikili hukuk uygulayanların dönemindeyiz” diyerek başladı.
Konuşmasının devamında Özel, “Bugün ‘Erdemliler Hareketi’ olarak yola çıkanların, ‘kumpasçılar, iftiracılar hareketine’ dönen, paçalarından pislik akan ve bunu en çok birbirleri bilen ama bu kara düzeni devam ettirmeye çalışanların dönemindeyiz. Saat 12.00 bir kesit. Bundan öncesi ve sonrası elbette farklı olarak. Ama bundan sonra AK Parti iktidarının savruluşunun ve tükenişinin önemli kilometre taşlarından birisi. şüphesiz AK Parti’nin iktidarı bugün bitmiyor ama başlamış olan tükeniş, savruluş ve yokoluş sürecinde önemli kilometre taşını geride bırakmaya geldik” dedi.Geçen yıllarda Akın Gürlek’in İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na atanmasını hatırlatan Özel, “19 Mart günü darbenin bildirisini yayınladılar. Bildirinin ana manşeti ‘Ekrem İmamoğlu 560 milyar lira yolsuzluk yaptı. Bu paralar ele geçirildi’ oldu. O günden sonra bulduk dedikleri, dev kasalar dedikleri… Ne vinç var ne para var. 1 TL’sini ispatlayamadılar. Ardından her gün bir yeni haber” diyerek bu süreçte düzenlenen operasyonlara değindi.
"Fevkalade Önemli Bir Noktadayız"
Özel, konuşmasının devamında şunları kaydetti:
Şimdi öyle bir çorap söküğü başlayacak ki bu itiraflardan öyle bir yere gelecek ki bu iş bu iftiraları yapanlar itiraf yapmaya zorlandıklarını öyle anlatacaklar ki dünyanın en büyük organize kötülük hareketi çökecek. Dünya çapında izlenecek filmleri olacak. Yeter ki bu gösterilen cesaretler gösterilmeye devam edilsin. Biz de burada saat 17.00 sandıklar kapandı, kabus bitti diyebilelim. Devletin bütün imkanlarını elinde tutanların ne kadar kötüleşebildiklerini görmek açısından fevkalede önemli bir noktadayız.
Bir sürü savcı mütevazi lojmanlarda oturuyor ama bir savcı, 80 yıllık maaşıyla alabileceği yatı alıcı gözle gezebiliyor. Boğazda kendisine lojman tahsis edilmiş, sadece 56 milyon TL tadilatına verilebiliyor. Birazcık kafaları bozulunca bir tane beyaz toros koyup karşısına geçip fotoğraf çektirip bizi tehdit edebilen; Erdoğan ‘bu ülke beyaz toroslardan çok çekti’ dediği gün beyaz Toros paylaşabilen bir pervasızlıkla karşı karşıyayız. 90’ların JİTEM’cisi böyle cesur ve küstahdı, şimdi Erdoğan’ın Çağlayan’daki ‘AK Torosçuları’ bu noktaya gelmiş durumda.
"İBB'nin Ayrı Borsası Var"
Öyle bir noktaya geldik ki bu çeteyle ilgili elimizdeki bütün bilgileri derledik 15 gün önce HSK’ya başvurduk. Ben bunları Meclis Başkanımıza biraz anlattım. ‘Bunlar olur mu? Siz hukukçusunuz’ dedim. İşte Numan Kurtulmuş'un yüzü. Bunları anlattığım AK Partililer de ‘Çok vahim, biz de onaylamıyoruz’ dedi. Herkesin bildiği bir gerçek bugün bütün somutluğuyla ortaya dökülmek zorunda. Tüm Çağlayan bilmiyorsa, tüm yargı bilmiyorsa, yüksek yargıda beni izleyenler bilmiyorsa, AK Partililer bilmiyorsa ki Türkiye’de yargıda, paraya pulla olan işler var, borsalar var, karar ona göre buna göre, avukatına göre çıkıyor… Yalansa, buna inanmıyorsanız, şüphelenmiyorsanız ben namussuzum, şerefsizim. Ama hepiniz biliyorsunuz ki var bunlar, çeteleşti bunlar. Çağlayan’da çok yönlü borsa var, İBB’nin ayrı borsası var. Borsa içinde borsa var. Çağlayan’da onlarca borsa var. Uyuşturucu ticaretinin mücadelesinde bile bambaşka borsa var. Onun bile işini bitirebilen avukatı var, onun bile gidilebilen savcısı var. Tuz kokmadı, balçık oldu tuz, lağım patladı. Eğer Çağlayan’da yargı sisteminde bugün bir kokuşmuşluk, bir adamını bulmak, savcıyla eşlenik bir avukat sistemi, bir ucu maddiyata dayanan işler yok diyorsanız kapatn televizyonu burdan sonrasını izlemeyin.
Adalet Bakanı Tunç'a Seslendi
Adalet Bakanı kapatamazsın o televizyonu. Biliyorsun ki etrafına diyorsun ki ‘ben de rahatsızım bunlardan’ ama yok ki cesaretiniz tarihe geçesiniz. Adalet Bakanı bunlara karşı hamle yaptı, karşılığında gerekirse istifa etti namusuyla gitti Bartın’daki evine oturdu. Yap bunu göster. Sağına soluna ben de ‘Akın’dan şikayetçiyim. Ben de Akın’a karşı şu başarıyı elde ettim’ demekle olmuyor böyle işler beyefendiler.
Geçen hafta İBB Borsasının önemli bir bölümünü deşifre ettik. Sonra ne oldu biliyor musunuz? Hemen nerden biliyorsa o eve gittiler, birini arıyorlar, o evdeki aradıkları kişiyi bulamadılar annesini götürdüler. Sen nereye annesini götürüyorsun? Savcı ‘evde yoksa yakınlarından birini alın gelin’ demiş. Avukat gelince, ‘Anasını nasıl tutarsın’ deyince anasını saldılar. Evlat kendi ayağıyla gitti emniyete, 1,5 günde İstanbul’a götürdüler Vatan Emniyet’e, sonra hakim karşısına çıkardılar. İnat ettik bekledik, eldeki belgeleri HSK’ya vermedik ki onlar buna göre muamele etmesinler. O işlemler bitti, gittik HSK’ya başvurumuzu yaptık.
Şimdi buradan iddia ediyorum ki hatta biliyorum ki İBB soruşturması, İBB devasa bir yapı, 90 bin kişi çalışıyor. Burayla çalışan müteahhitlerin önemli bir kısmına gözaltı yapıp içeri koyuyorlar, sonra itirafçı yapıyorlar, dışarı çıkartıyorlar.
Özel'den Dikkat Çeken Açıklamalar
Bu müteahhitlerin başına gelenler, yani doğru avukatın ona gitmesi, nasıl ifade vereceğini söylemesi ve bunu verirsen serbest kalacağın meselesi normal bir şey gibi gelmeye başladı kulağa. Soruşturma gizli yani savcı biliyor eve gittiğinde o evde ne bulduğunu, Tabi Sabah’a, Yenişafak’a veriyor ama aslında memleket bir hukuk devleti olsa o Yeni Şafak’a onun verilmesine soruşturma açıp o savcı bulunup, o savcıdan önce kurtulunup sonra adaletin peşinde koşarsınız.
Örneğin geçen hafta yaşananlardan sonra İBB soruşturmasında tutuklu kişi Yener Toruner, Mehmet Yıldırım kendisine gelmiş, kızının düğünü ile ilgili konuşmuş, ‘düğüne kadar çıkabilirsin’ demiş, ‘oğlun İBB’de çalışıyor’ demiş, savcı da bunu biliyor, ‘oğlanı da alırız, oğlana da yazık olacak’ demiş.
Ayrıca ‘bu işi halledelim, gel güzelce imzanı at, şunları söyle’ demiş. Kişi ‘onu yapamam, bunu yapamam’ deyince ‘korkma Savcı Bey’in de haberi var’ demiş. ‘Ya ben bunu dersem adam beni başka bir şeyden mesul tutar’ deyince, ‘konuştuk bundan başka konulara girmeyecek’ demiş. Bunların hepsini Sayın Yener Toruner, bir suç duyurusu olarak, satır satır yazarak verdi. Biz de bunu HSK’ya verdik.
Buradan somut olay sadece savcının bilmesi gereken bir şeyi avukat bilince Yener Toruner’e gidiyor ve konuşturamadıkları Fatih Keleş’e, ‘Fatih Keleş’in kardeşine sarı bir zarfta küçük bir para verdik, 15 bin dolar falan de bari. Bu büyük bir şey değil.’
Arama tutanağında adamın evinde sarı bir zarfın içinde 15 bin dolar bulunmuş, tutanağa geçirilmiş. 15 bin dolar büyük bir para. Arama günü kaç ay önce. Onu bugünkü iftiracıya 'sen ver' diye söyleniyor.
İlişki kurulacak ki iddianame yazsınlar. Savcıların elindeki suç olmayan arama tutanakları… Örneğin evinde bulunmuş ipad’i ‘rüşvet olarak ben ona verdim’ diyebilirsin diyor. Geriye dönük ilişkilendirme. Bütün meseleyi bunun üzerine kurmaya çalışıyor.
Sayın Yener Toruner, kendisine yönelik baskıyı, tehdidi, şantajı, zorlamayı, teklif, her şeyi deşifre eden açıklamalarda bulundu. Ayrıca kendisine savcının sesi duyurulduğunun, yakınlarıyla konuşurken savcı ile konuşturulduğunu…
Yani bir tane ya bir tane şu oturduğu Adalet Bakanı, oturduğu yerden bir harekete geçse, HSK’da bir tane adam gibi bu işi çözmek için işini yapsa, al savcıyı yüzleştir onunla, tıkır tıkır çözülür iş.
Ama savcıları oraya yollayan, Ekrem’de olmayan suçu oldurmaya, olmayan çeteyi oldurmaya, olmayan suç örgütünü uydumaya gittiği için özel yetkili savcı olduğu için böyle yapmış. Bakın mağdurlar, suçlananlar ve suçlular avukat tutar bütün dünyada böyledir. Bir tek Türkiye’de savcılar avukat tutuyor. Kuracakları kumpası hapishanedekilere ve ailelerine dayatmak, ikna etmek ya da onların kurtuluşu karşılığı menfaat temini elde etmek için.
AK Parti'ye Doğum Günü Hediyesi
Şimdi geldik AK Parti'nin doğum günü hediyesine. Burada Adalet ve Kalkınma Partisi'nin... Kurumsal olarak sıyrılma şansları var ama nerede cesaret.
Bu AK toroslar çetesinin irtibat içinde olduğu bir avukat arkadaş, tutuklu iş insanı Murat Kapki'ye gider. Bu kişi İBB AKP'deyken de çok iş yapan. Çeşitli kamu kurumlarına da iş yapan büyük bir şirketin sahiplerinden biri. Defalarca itirafçılığa zorlanmış. Ama kendisinden istenen ifadeyi vermediği için içeride tutulmuş biri.
Bu kişiye bugün kuruluşunu kutladığımızda AKP MKYK üyeliği dahil çeşitli görevlerde bulunmuş Mücahit Birinci denen arkadaş gider. Giden arkadaş Murat Kapki'yle konuşur ve 31 Temmuz 2025 günü.
Ve Murat Kapki'ye bir buçuk sayfalık ifade tutanağı koyup üstüne de 2 milyon dolar vereceksin... Buradan tıpış tıpış çıkıp gideceksin. olmayan bir buluşmayı olmuş gibi söylemesi, çeşitli kişilerin isimlerini geçirmesini isteyip... 'Hatta kimseye iftira atmam' deyince Makyavelist düşün. Baktın CHP iyiye gidiyor mahkemede 'kendimi kurtarmak için söyledim' deyip CHP'nin gazabından kendini kurtarırsın.
Mehmet Pehlivan'ın bütün Çağlayan'ı hakimiyetine aldığını söyleyeceksin' diyor. Devamında dünya kadar iddiayı, basında da kullanılmak üzere fevkalade riskli, gazetecilere hak eden, CHP'lilerin bir türlü beceremedikleri kurultayıyla ilgili hamle yapan, Ekrem Başkan'a, Murat Ongun'a dokunan bir ifade vermesi karşılığında çıkacağını söylüyor.