GündemKöşe Yazıları

Güneş ışınlarından doğru şekilde faydalanmak

Değerli okuyucularımız yaz aylarının gelmesi ve güneş altında geçirilen zamanın artması ile güneş ve sıcağa bağlı oluşan rahatsızlıklar da artmaya başladı. Son dönemlerde gündemde olan “güneşin zararlı etkilerinden korunmanın yolları” ve  “güneşten korunurken vücudumuz için gerekli olan D vitaminini  alıp alamayacağımız” konuları  hastalarımızın bana en çok sordukları soruların başında geliyor.

Güneş ışınlarının  hepimizin bildiği gibi aktif D vitamini oluşumu gibi yararlı etkilerinin yanı sıra, kısa ve uzun vadede derimiz üzerinde çeşitli zararlı etkileri de bulunmaktadır.  Güneş ışınlarının akut denilen kısa sürede oluşabilecek zararlı etkileri; “güneş yanığı”, “ilaç ve güneş ışınlarının etkileşimine bağlı deride oluşabilecek döküntüler”, “altta yatan ışığa duyarlı hastalıklarda şiddetlenme” olarak sayılabilirken,  uzun dönemde gözlenebilecek yan etkileri ise “derinin yaşlanması” “deride lekelenmeler” ve “deri kanserleri’ oluşumudur.

Güneşe bağı deri yaşlanması “fotoyaşlanma” olarak tanımlanır.  Fotoyaşlanma sürecinde ilk belirtiler deride kuruluk, kabalaşma, lekelenmeler ve ince kırışıklıklar şeklinde görülür.  Hasar ilerledikçe deride derin kırışıklıklar, sarımsı renk değişikliği,  vasküler (damarsal) lezyonlar,  elastisite kaybı ortaya çıkar.  Bu yaşlanma belirtileri doğal (fizyolojik) yaşlanma denilen yaşlanmadan daha farklı gözlenir.  Ultraviyole (UV) etkisiyle oluşan deri hasarı eğer şiddetli ise ve kişinin yıllar boyunca uzun süreli olarak güneşe maruziyeti varsa kişide deri kanserleri oluşabilmektedir.

 

Bu bağlamda içinde bulunduğumuz bu yaz aylarında güneş ışınlarından maksimum düzeyde faydalanırken bir yandan da güneşin zararlı etkilerinden  korunmanın yollarını bilmeliyiz.

 

  • Bunun için öncelikle güneş ışınlarının yeryüzüne dik ulaştığı saatlerde (saat 10.30- saat 16.00 arası) güneşlenmemeliyiz.
  • Güneşten korunmak için öncelikle geniş kenarlı şapka, ultraviyoleden koruyucu gözlük, sıkı dokunmuş giysiler kullanılmalıdır. Güneşe çıkılacaksa, vücudun açıkta kalan bölgeleri için uzman dermatoloji doktorunuzun önereceği güneşten koruyucu ürünlerin kullanması gerekmektedir.
  • Güneşten koruyucu ürünler, güneşe çıkmadan yarım saat önce deriye uygulanmalı, yeterli miktarda sürülmeli, gerektiğinde 3-4 saatte bir yenilenmelidir.
  • Sık havuza veya denize girmek, havlu ile kurulanmak ve terlemek gibi durumlarda gün boyunca tekrarlanmalıdır.
  • İdeal bir güneş koruyucu ürün hem UVA hem UVB’ye karşı eşit etkide koruma sağlayabilmeli, alerjik özelliği olmamalı, kozmetik açıdan kabul edilebilir olmalı, toksik olmamalı, ışığa ve suya dayanıklı olmalıdır. Bu nedenle doğru ürün kullanımı konusunda mutlaka uzman Dermatoloji doktorunuza danışınız.

 

 

Güneş koruyucu kullanımının “D vitamini” sentezine engel olacağı korkusu hastaların güneşten korunmaktan kaçınmalarına neden olmuştur. Oysa, sadece yüz, el sırtları ve ön kolların güneşe günde 10-20 dakikalık maruziyeti vücudumuz için gerekli vitamin D üretimini sağlar. Son çalışmalar deride D vitamini üretimi için  güneşin dik geldiği öğle saatlerinde kısa süreli (5-10 dk) güneşlenmenin yeterli olduğunu vurgulamaktadır. Bu cümleden “bu saat diliminde güneşlenebiliriz”  anlamı çıkartılmamalıdır, gün içinde bu saat diliminde yapılan ev ortamı dışında bir faaliyet, evden işe ya da pazara-markete gitmek gibi kısa bir eylem D vitamini üretimimiz için yeterlidir.

Sonuç olarak genç ve sağlıklı bir yaşam için güneşlenmenin ayarını kaçırmadan güneş ışınlarından doğru şekilde faydalanalım.  Derinizi dermatologlara emanet ediniz, sağlıkla kalınız sevgili okuyucularım.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu