GündemKöşe Yazıları

Günlük Yaşamın Bereketi

Günlük Yaşamın Bereketi

 

Sabah kalkınca güzel bir kahvaltı yapmak, aynaya bakıp kendimizi ilgiyle seyretmek insana haz verir. Beynimizi doldurmak da midemizi doyurmak ile eşdeğerdedir. Nasıl ki abur cubur ile beslenmek insan bünyesini hasta ediyorsa, gereksiz bilgilerle beyni yormak da ruhumuzu hasta eder. Yazmaya, okumaya zaman ayırırken kaliteli insanlara da zaman ayırmayı ihmal etmemek gerek. “Yazar olmak istiyorsanız, yazın.” der Epiktetos. “Yazmak, sürekli bir acıdır, zira yazmak, elde kırbaç, sürekli hayata meydan okumaktır.” sözü de Charles Plisnier’a ait. Yazmazsak körelir mürekkep, okumazsak ebedî bir tatile çıkar hayaller. Hayata meydan okurcasına harekete geçmek ister tüm kelimeler. Günlük yaşamın bereketini arttırmak her insanın kendi elindedir. Belki de kaleme almaya değecek nitelikte roman misali hayatı olanlar bile aramızdadır, kim bilir.

Öykü ve roman; kurgusal (fiktif) metinlerdir. Coşku ve heyecanı dile getiren metinler: şiir; öğretici metinler: makale; olay çevresinde oluşan edebî metinler: roman-öykü gibi temelde üç edebî türden oluşur. Anlatmaya bağlı edebî metinler: masal, destan, mesnevi, hikâye (öykü), romandır. Göstermeye bağlı edebî metinler: tiyatro olmak üzere yazdığımız eserler farklı edebî türlerle bereketlenir. Okunması anlaşılmayan eserler beyaz perdeye uyarlanınca daha keyifli olabiliyor. Kanuni Sultan Süleyman’ın hayatını senaryo ile filme almak, belgeselini yapmak okunmayı da zevkle arttırır.

Ünlü öykücü Anton Çehov: “Hiçbir zaman hayattan alınanı olduğu gibi yazmadım. Belleğim her şeyi eleyinceye, yalnız tipik olanı kendisinde tutuncaya kadar bekledim.” diye ifade etmiş kendini. Bir romanı, yaşamöykümüzü, şiiri yazarken de hayatı irdeleyerek ve kendi özgün cümlelerimizi ruhumuza katarak yazmak gerek. Öyküden farklı olarak zaman, mekân, olay (vaka) ve kişilerin geniş ve detaylı hâlde anlatıldığı mensur eserdir roman türü. “Roman, bir mimarî ve senfonidir.” der Charles Plisnier. Sanatın her dalı değerlidir, insan eli değince kıymetlenir sayfalarda yer alanlar. Günlük yaşamın bereketini, günümüzün neşesini bir şiirle ballandıralım:

 

“Zaman, sudan çıkarıp suya daldıran dolap;

          Bir varlık ve bir yokluk; her tasta bir inkılâp…”

 

  • Necip Fazıl Kısakürek –

 

Güne şiirle başlamak, yerinde konuşmak, konusuna göre bir fıkra anlatıp oradaki cemiyeti tebessüme boğmak oldukça tat verir hepimize. Yaşamı ballandıran da hayattan bezdiren de insanın ta kendisidir. Gönüllere cemre düşer, baharın izdivacı muştulanır tabiatla. Ve ardından hıçkırığı kesilen rüzgâr gelir de hüzne yüzük takar ansızın. Gül dalında salınan yapraklar ayraç olur ömür sayfamızda. Günlük yaşamın bereketi tatlandıkça mis kokar bal tutan parmakların muhabbeti. Şiiri aşk olanın öyküsü sevda olsun, günlük yaşamın bereketi bir nebze de olsa yüreğinize tutunsun.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu