GündemKöşe Yazıları

Hayatın Acı Tecrübeleri

Hayatın Acı Tecrübeleri

Yaşamda her şey tozpembe değil elbette yaralıyoruz, yaralanıyoruz ve hepsi birer tecrübe oluyor gelişmemiz için. Ancak daha çok yaralanan taraf iseniz o zaman hiç adil olmuyor bu gelişme yolculuğu. Son zamanlarda “iyilik yap denize at, balık bilmezse Halik bilir” söylemine takılı kaldım. Zira vaktimin bol olduğu şu pandemi günlerinde daha sık muhasebe yapıyorum yaşama dair. Hoş bunu yapan sadece ben değilimdir elbette. Herkes kendi deneyimleri ölçüsünde değerlendiriyordur son durumunu.

Yardım ve paylaşım, benim için manevi haz kaynağı olmuştur hep yaşamımda. Çünkü böyle bir kültüre sahip ailede yetiştim. Bundan muzdarip de değilim ancak karşılıksız yapılan iyiliklerin bazen kötülükle geri dönmesine anlam veremeyip “acaba hata mı yapıyorum” diye düşündüğüm de çok olmuştur o vakitler. Hatta nasıl bir hata yapıyorsam, bazılarının sanki yardım etmeye mecburmuşum gibi hissettirmeleri ve ardımdan da saf olarak değerlendirmeleri canımı sıkmıyor değildi. Kaldı ki saf kalabilmek benim için erdemli bir özellik olmasına rağmen yine de iyi niyetimin suiistimal edilmesine üzülüyordum.  Konu üzerine düşünürken anladım ki ben, yardımın talep edilmesine izin vermiyor, hemen sıvıyordum kollarımı.

***

Aslında çok değil birkaç acı tecrübe yaşamış olsam da, kötü anılar iz bırakıyor ya insan da zaman zaman depreşen, bendeki de öyle bir hissiyat işte. Aslında iyilik yapacağım bir insana, acaba sonu hüsran olur mu düşüncesiyle yaklaşmak yok fıtratımda. Bu düşünceyi hissettiren olayların, zihinde acı tecrübe olarak miras kalması ne kadar kötü değil mi? Bu nedenle de artık “ne iyilik yap ne de denize at” diyorum kendime. Yine de tam olarak başarılı olduğumu söyleyemem, şimdi en azından dengede tutmaya özen gösteriyorum. “Olsun, sen insanlığını kaybetme, kötülükle beslenen insanlar da elbet bir gün dönüşeceklerdir” düşüncem zaman zaman ağır bassa da.

Bazı balıkların nankör olduğunu anlamış bulunuyoruz da gelelim Halik meselesine. Sanırım Halik iyi insanların üzerine yüklendikçe yükleniyor çünkü bakıyorum da kötülere bir şey olmuyor. Keyifleri gayet yerinde, yaptıkları yanlarında kar, aynen yollarına devam ediyorlar. Yine de ilahi düzende, görünmeyen ya da göremediğim bir ceza sisteminin çalıştığına inanıyorum.

***

Tam da bu konudaki kendi tecrübelerimin muhasebesini yaptığım bu günlerde eski bir arkadaşım aradı. O kadar sinirlenmiş ki direkt konuya girdi ve hararetli bir şekilde hiç ara vermeden yaşadığı olayı anlattı. Elli senelik çocukluk arkadaşından aldığı yaranın, onda derin izler bırakacağı kesindi. Benim de yarama tuz basılmış oldu bu arada, onu dinlerken.

Bu iyilik yapıp kötülük bulma meselesinin nedenini tam çözmüş değilim henüz. Eğer mantıklı bir sonuca varırsam onu da mutlaka paylaşacağım sizlerle. Aslında böyle üzücü bir şeyin nedenini araştırmak yerine insanları mutlu eden bir şeylerin peşine düşmeyi tercih ederim. Zira bu da sosyolojik bir olay ve insanoğlu var olduğu sürece devam edeceğe benziyor. Hele de çocuk eğitimine önem verilmeyen ve bozuk bir öğretim sistemine sahip toplumumuzda. Yine de her şeye rağmen iyi insan olmanın, hayattaki tecrübelerin en güzeli olduğunu düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum.

Demet TOK

Şair/Yazar

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu