Her Kuduz Vakasında “Sahipsiz Hayvan Popülasyonu” Karşımıza Çıkıyor
Balıkesir Veteriner Hekimler Odası Başkanı Hüdayi Tanrıkulu Kuduz Hastalığı Farkındalığı ile ilgili bir çarpıcı bilgilerin içerdiği bir açıklama yaptı.
Tanrıkulu, “Kuduz, bazı ada ülkeleri hariç tüm dünyada görülen birçok zoonotik (hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklar) hastalıktan biridir. Her yıl yaklaşık 59.000 kişi kuduz nedeni ile yaşamını kaybediyor. Olguların çoğu Asya ve Afrika ülkelerinde görülüyor. Türkiye’de ise yılda 1-2 kuduz vakası görülüyor” dedi.
Kuduz Yüzde 100 Önlenebilir Bir Hastalık
Ama!
Tanrıkulu, kuduz nedeni ile ölümlerin %80’nini kırsal bölgede
yaşayanlar, %40’ını da 15 yaştan küçük çocukların oluşturduğunu
belirterek “Kuduz, aşısı 1885’te yani neredeyse yüz elli yıl önce
geliştirilmiş, yüzde 99.9 öldürücü ama bunun yanında yüzde 100
önlenebilir bir hastalıktır. Son yıllarda, ülkemizde kuduz
hastalığı geçtiğimiz yıllara göre daha fazla konuşulmaktadır”
dedi.
Hüdayi Tanrıkulu’nun Açıklamasının Devamı Şöyle
Oldu;
21.yüzyılda, kuduz nedeniyle insanların ölmesi kabul edilebilir
değildir. Son yıllardaki artış tek bir nedene bağlanamaz. Her
şeyden önce, kuduz riskli ısırılmalara baktığımızda tamamının
kırsala yakın bölgelerde olduğunu ya da bağlantılı olduğunu
görüyoruz. Bu da aslında, Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak her zaman uyardığımız
konuyu tekrar gündeme getiriyor: ‘’Yaban hayatına yaklaşılmaması
gerekliliği’’
Yaban Kaynaklı Kuduz Hastalığına Aşı Şart
Hem ekosistemin korunabilmesi için hem de zoonotik hastalıklardan
korunabilmek için uzak durulması gereken yaban hayatı, özellikle
son yıllarda maden çalışmaları, yol çalışmaları, kentten uzak yaşam
beklentilerinin karşılanabilmesi gibi konular nedeniyle her
zamankinden daha fazla işgal edilir oldu. Bu kapsamda sahipli ve
sahipsiz
hayvanların kuduz aşısının yapılması ve/veya yaptırılması,
yaban kaynaklı kuduz hastalığına karşı, önceki yıllarda yapılmış ve
başarılı olunmuş oral aşılamanın devamı gerekmektedir.
Sahipsiz Hayvan Popülasyonu Önemli Sorun Haline
Geldi
Ülkemizde her yıl yaklaşık 250.000 kuduz riskli temas bildirimi
yapılmakta olup, yılda ortalama 1-2 kuduz vakası görülmektedir.
Özellikle, popülasyon artışı nedeniyle, ülkemizin en önemli
sorunlarından biri haline gelen ‘’sahipsiz hayvan popülasyon sorunu
da” her kuduz vakasında karşımıza çıkmaktadır. Sahipsiz hayvanları
koruma ile ilgili tüm mevzuat, ağırlıklı orman hizmetleri gören
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü bünyesinde bir daire
başkanına bağlı “Hayvanları Koruma Çalışma Grubu” tarafından
hazırlanmaktadır.
Veteriner Hekimler Teşkilatına Yetki
Verilmeli
Oysa, Uluslararası Cenevre Veteriner Hekimliği Antlaşması’na (3245
sayılı kanun) uygun olarak, özerk bir yapıda (devletin en üst
makamına bağlı, veteriner hekim yöneticiler tarafından idare
edilen, yetkili, stratejik kararlar alabilen, bölge ve taşra
örgütlenmesi olacak şekilde) Veteriner Hekimliği Teşkilatları’nın
kurulması, zoonotik hastalıklar, sahipsiz hayvanlar, hayvancılık
gibi ülkemiz için stratejik öneme sahip konularla ilgili görev ve
yetkilerin bu özerk yapıya verilmesi birçok olumsuzluğu ortadan
kaldıracaktır. Oysa günümüzde bunun tam tersi uygulanmakta,
sahipsiz hayvanlar, birkaç Bakanlık’ın yetkililerince sahadan görüş
alınmadan masada görüşülmekte, meslek örgütümüze fikri dahi
sorulmamaktadır.
Kuduz başta olmak üzere, çok sayıdaki zoonotik hastalığı veteriner hekimler hayvanlarda önleyerek, toplum sağlığını korurlar. Şu anda ülkemizde bu konuların gündem olmasının nedeni ‘’veteriner hekimlik hizmetlerindeki aksama’’, veteriner hekimlik hizmetlerinin aksamasının nedeni de ‘’özerk bir veteriner hekimlik otoritesinin olmayışı, yeterince veteriner hekimin koruyucu hekimlik konusunda görevlendirilmemesi’’dir.
28 Eylül dünyada ‘’kuduz hastalığı’’ konusunda farkındalık yaratmayı amaçlamış bir gündür ve bu sene teması ‘’Hepimiz birimiz için, Tek Sağlık hepimiz için’’ olarak belirlenmiştir. Yani, uzun zamandır, hayvanların hak ettiği sağlıklı ve refah içinde bir yaşam ile toplum sağlığı ve refahı için savunduğumuz Tek Sağlık yaklaşımını konuşmanın tam zamanı...