Hüseyin Yıldırım

Hıdrellez günleri

HIDRELLEZ GÜNLERİ

 

 

İlgili Makaleler

Hıdrellez, Türk dünyasında bilinen mevsimlik bayramlardan biridir. Ruz-ı Hızır ‘Hızır günü’ olarak adlandırılan hıdrellez günü, halk arasında Hızır ve İlyas Peygamberin  yeryüzünde buluştukları gün olması nedeniyle kutlanmaktadır. Hızır ve İlyas sözcükleri birleşerek halk ağzında hıdrellez şeklini almıştır.

 

Halk arasında kullanılan takvime göre eskiden yıl ikiye ayrılmaktadır: 6 Mayıs’tan 8 Kasım’a kadar olan süre Hızır Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım’dan 6 Mayıs’a kadar olan süre ise Kasım Günleri adıyla kış mevsimini oluşturmaktadır. Bu yüzden 6 Mayıs Günü kış mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına gelmektedir.

 

Hızır, yaygın bir inanca göre, hayat suyu (ab-ı hayat) içerek ölmezliğe ulaşmış; zaman zaman özellikle baharda insanlar arasında dolaşarak zor durumda olanlara yardım eden, bolluk-bereket ve sağlık dağıtan, Allah dostu ya da peygamberdir. Hızır’ın hüviyeti, yaşadığı yer ve zaman belli değildir. Hızır, baharın, baharla vücut bulan taze hayatın sembolüdür. Hızır inancının yaygın olduğu ülkemizde Hızır’a atfedilen özellikler şunlardır:

 

Hızır, zor durumda kalanların yardımına koşarak insanların dileklerini yerine getirir.

Kalbi temiz, iyiliksever insanlara daima yardım eder. Uğradığı yerlere bolluk, bereket, zenginlik sunar. Dertlilere derman, hastalara şifa verir.Keramet sahibidir.

İslam tarihinde Hızır ile ilgili pek çok bilgi vardır.Fakat  alimlerin farklı görüşleri vardır.Bir kısmı Hızırı nebi kabul ederken bir kısmı Allah dostu veli bir zat olarak zikrederler.İmam-ı Nevevi, İbn-i Salah, Muhyiddin-i Arabi ise Hızır ın yaşadığını kabul ederler.Hadis alimleri ve çoğu alimler farklı görüştedirler.

 

Kuran-ı Kerim de Kehf Suresi 65-85 ayetler arasında Musa a.s. ile Hızır a.s. arasında geçen bir yolculuktan haber verilmektedir. Yolculuğa, gemiyle başladılar. Bir süre sonra Hızır a.s. gemide bir delik açtı. Hazreti Musa, ‘İçindekileri batırmak için mi gemiyi deldin?’ diyerek ilk karşı çıkışını yaptı. Hızır a.s.da, ‘Sen benim yanımda bulunmaya sabredemezsin demedim mi?’ diye hatırlatmada bulundu.Yolculuğun devamında bir erkek çocuğa rastladıklarında, Hızır a.s. çocuğu öldürdü. Hazreti Musa, ‘Bir can karşılığında kısas olmaksızın suçsuz bir kimseyi mi öldürdün? Doğrusu pek kötü bir şey yaptın’ diye çıkıştı. Hızır, ‘Ben sana, benimle beraber bulunmaya sabredemezsin demedim mi?’ diye cevap verdi. İkinci kez ihtar edilen Hazreti Musa, ‘Eğer bundan sonra sana bir şey soracak olursam benimle arkadaşlık etme. O zaman benden ayrılmakta mazur sayılırsın’ dedi. Yolculuklarının sonuna doğru bir beldeye vardılar. Buradaki halk kendilerini misafir etmedikleri gibi, istedikleri halde yiyecek de vermediler. Buna rağmen, yıkılmak üzere bulunan bir duvara rast geldiklerinde, Hızır duvarı doğrulttu. Hazreti Musa, ‘İsteseydin bu yaptığın işe karşılık bir ücret alırdın’ dedi. Hızır da kendisine, ‘İşte bu seninle benim ayrılışımızdır’ dedikten sonra, karşılaştıkları olayların içyüzünü söyleyeceğini bildirdi.Kehf Suresi/71-78

 

Delik açmak suretiyle kusurlu bir hale getirdiği geminin, geçimlerini denizden sağlayan bir kısım fakirlere ait olduğunu ancak, arkalarından sağlam bulduğu her gemiyi gasp eden bir hükümdar olduğunu, gemiyi kusurlu hale getirmekle gasp edilmekten kurtardığını söyledi. Öldürdüğü çocuğun, mümin olan bir anne-babanın evladı olduğunu, kafir tabiatlı çocuğun ileride anne ve babasını isyan ve inkara sevk etmesinden korktuğu için onu öldürdüğünü söyledi.Hızır a.s.düzelttiği duvar ise iki yetim çocuğa aitti. Ayrıca altında, kendilerine miras kalan bir hazine vardı. Babaları salih bir kimse idi. Hızır a.s.’Rabbin diledi ki, onlar yetişkin çağa gelince hazinelerini oradan çıkarsınlar. Bütün bunlar Rabbinden bir rahmet eseridir; yoksa ben kendi reyimle yapmış değilim. İşte, sabredemediğin şeylerin açıklaması budur.’Kehf Suresi 82 diyerek sözlerini tamamladı.

 

Bu olaylarda ki sır  zahiren bize kötü görünen olayların perde arkasında bir çok hikmetin gizli olduğu ve Allah’ın rahmetinin her şeyi kuşattığını unutulmamasıdır.Dolayısıyla hiç ümitsizliğe düşmeden, her türlü kötülüğü iyiliğe dönüştürmenin Allah katında hiç de zor olmadığını bilerek, sabretmek gerektiğini anlamaktır.

 

Bunun yanında Peygamberimiz Efendimiz s.a.v. den Ebu Hureyre r.a. ‘Hızır o kupkuru beyazlamış ot üzerine oturdu ve deste altında derhal yeşerdi’ sözlerini bizlere nakletmektedir.Buhari,Enbiya,27

 

Ülkemizde Hıdrellez Bayramı 6 Mayıs tarihinde kutlanır.Anadolu’nun bazı yerlerinde Hıdrellez Günü yapılan duaların ve isteklerin kabul olması için sadaka verme, oruç tutma ve kurban kesme adeti vardır.

 

Hz. Allah cc yoldaşımızı Hızır, millet ve ümmet olarak, birlik ve beraberliğimizi daim eylesin…

 

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu