Saadet Partisi Balıkesir İl Teşkilatı’nın katılımıyla Ağustos ayı İl Divan Toplantısı yapıldı. Toplantıda konuşan Saadet Partisi İl Başkanı Ahmet Balaban, son günlerde yaşanan döviz kuru ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Saadet Partisi Balıkesir il başkanı Ahmet Balaban, il teşkilat binasında yapılan ağustos ayı il divan toplantısında, son günlerde ülkemiz ve bölgemizde yaşanan olaylara dair önemli açıklamalarda bulundu. Program ilçe teşkilatlarının yoğun katılımıyla gerçekleşti.
Emperyalizme karşı son günlerde büyük bir zafer kazanıldığını söyleyen Saadet Partisi Balıkesir İl Başkanı Ahmet Balaban, ‘’İçinde bulunduğumuz hafta iki büyük zaferimizin yıldönümünü içermekte. Sultan Alparslan Malazgirt Zaferini “Yeryüzünde hak ve adalet hüküm sürsün diye yapmıştı. 30 Ağustos ise bin yıldır kaldığımız bu topraklardan bizi silmek isteyen emperyalizme karşı kazanılan bir zaferdir.Ahlat’ta 10 dönüm arazi içinde, 1071 metrekare büyüklüğünde bir Cumhurbaşkanlığı Köşkü yapılacak. Malazgirt zaferini kazanan Sultan Alparslan dahi ‘buraya bir köşk yapalım’ dememiştir. Bundan sonra gelen liderler de böyle bir ihtiyacı lüzum görmemişlerdir. Ülke ekonomisinin zor süreçlerden geçtiği bugünlerde, bu köşkün inşası neyle izah edilebilir. Biz devlet büyüklerinden farklı bir davranış beklediğimiz için şaşırıyoruz. Hakikatken anlamakta zorluk çekiyoruz. Bugün milletimize bulunduğumuz zor ortamdan dolayı tasarrufu öğütleyenler bu israf ve şatafattan vazgeçmedikleri takdirde ülke ekonomisi düze çıkamaz’’ ifadelerini kullandı.
‘’ÜRETMEYEN EKONOMİ İFLASA MAHKUMDUR’’
Üretimin arttırılması gerektiğini savunan Saadet Partisi Balıkesir İl Başkanı Ahmet Balaban, ‘’Saadet Partisi olarak bizim her daim söylediğimiz bir şey var. Üretmeyen ekonomi iflasa mahkumdur. Seçimden önce de ifade ettik. Deniz bitti, duvarlara tosladık. Ekonomi bugün ki, prensiplerle idame edilemez. Bir konuda bizi sevindiren konularda var. Gerek Cumhurbaşkanı, gerek bakanlar bizim söylediklerimizi neredeyse kelimesine kelimesine tekrar ediyorlar. ‘Sanayileşmeden olmadan olmaz, teknoloji olmadan olmaz, tasarruf olmadan olmaz. Parayı betona gömerek kalkınma olmaz’ diyorlar. Tasarruf üretime yönelik olmayan her türlü harcamadır. İtibardan bile tasarruf etmek lazım. Ahlat’ın ve Malazgirt’in 1071 metrekarelik köşke mi ihtiyacı var, yoksa yöre halkının çalışabileceği üretim tesislerine mi. ABD, Türkiye’yi çökertmenin peşindedir. Bu doğru, eğer iktidar bu oyunu bozmak istiyorsa, köşk yapmaktan vazgeçip, şeker fabrikalarını yeniden yapmalıdır. En azında Et ve Süt Kurumu’nu yeniden ihya etmelidir. Tarım ve hayvancılığa destek verilmelidir. Bu ülkede köşke, saraya ve betona değil, üretime ihtiyaç vardır. 16 yıldır inşaata, köprülere, yani kısaca betona yapılan yatırımlar yüksek teknolojiye ve üretime yapılsaydı bugun bu durumda olmazdık’’ dedi.
‘’AF HAPİSHANE KAPASİTELERİ YETMEDİĞİ İÇİN YAPILIYOR’’
Balaban, ‘’İthal edilen büyükbaş hayvanlarda şarbon hastalığı çıktı. Ülkeler elindeki hasta hayvanları Türkiye kakalıyorlar. Maalesef biz bu oyuna düşüyoruz. Biz neden hayvan ithal ediyoruz? Asıl bu sorunun yanıtı aranmalı. Şeker fabrikalarını kapatırsanız, ithalat artar. Çünkü şeker fabrikaları hayvancılıkla bağlantılıdır. Hayvanları gemiye bindirirken neden denetiminin yapılmadığı ise bu hükümetin ne kadar gaflet içine düştüğünü gösteriyor. Hayvanı gemiye yüklerken, hasta olup olmadığını niye bakmıyorsunuz? Bir de son günlerde gündemde olan af konusu var. Devlet aslında kendisine karşı yapılmış haksızlıkları af edebilir. Ama devlet şahıslara karşı işlenen suçları af edemez. Birinin çocuğunu öldürmüşlerdir onu ancak ölen çocuğun babası af edebilir. Siz onun namına onu af edemezsiniz. Bizim mantığımızda bu yok. Af yeri gelir yapılır. Ancak Türkiye’de şimdi af hapishane kapasiteleri yetmediği için yapılıyor’’ şeklinde konuştu.
