KELOĞLAN KARANTİNADA
KELOĞLAN KARANTİNADA
Bir varmış bir yokmuş, Keloğlan günümüzde neler neler yaşarmış.
Keloğlan’a kalsa bütün gün evde yatarmış ama annesinin dürtmesiyle
o da evin işlerini yapmaya çalışıyormuş. Annesi Keloğlan’ ın
yaptığı işlerden memnun değilmiş çünkü 5 dakikada bir mola
veriyormuş. Keloğlan da ev işlerini hiç sevmiyormuş. Çünkü onu çok
yoruyormuş.
Keloğlan’ın bilgisayarı ve evinde interneti olmadığı için Keloğlan
bu duruma çok üzülüyormuş. Ne yapacağını bilmiyormuş. Okul ve
eğitimden uzak kaldığı gibi arkadaşları gibi boş vakitlerinde oyun
da oynayamıyormuş. Ödevlerini yapamadığını gören öğretmen ailesine
ulaşmış. Sebebini öğrenince bu duruma üzülen öğretmen, ne
yapabilirim diye düşünüp Keloğlan ve onun durumundaki öğrenciler
için yardım kampanyası düzenlemiş. Bilgisayarı ve interneti olmayan
tüm öğrencilere ulaşmış. Herkesin interneti ve bilgisayarı
geldiğinde, aylar sonra, tüm sınıf online ders yapabilmiş.
Keloğlan’ı uzun zaman sonra bilgisayar ekranında gören herkes çok
şaşırmış. Kimse onu tanıyamamış çünkü saçları çok uzamış. Artık kel
değilmiş. Keloğlan ve arkadaşları, kaldıkları yerden eğitime devam
etmişler.
Arda Yıldız
Yaş 10
KRAL KORONA VE AYŞE
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde,
develer tellal iken, pireler berber iken, ben annemin beşiğini
tıngır, mıngır sallar iken, uzak diyarlarda bir okyanus varmış.
İnsanlar tükettikleri şeyleri gelişi güzel çevrelerine attıkları
için, bu okyanusta büyük bir ada oluşmuş. Atık ve çöplerden
çıkanlar birleşe birleşe korona adlı bir virüs oluşturmuş. Bu
korona virüs adanın kralı olmuş. Kral sinsi ve çok öfkeliymiş.
Görünmez askerlerden ordusu varmış. Tek isteği bütün dünyayı işgal
ederek insanlarını yok etmekmiş. Bu yüzden Kral Korona ordusunu
bütün dünyaya salmış.
Bu virüs Ayşe adlı bir kızın köyüne de gelmiş. Ayşe sağlıklı fakat
fakir bir kızmış. Ayrıca çok akıllıymış. Ayşe, ülkenin Sağlık
Bakanını söylediği bütün kurallara uyarmış. Dünyada insanlar bu
kurallara uymadıkları için yok olmuşlar. Ayşe, bütün sevdikleri ve
yakın çevresi de yok olduğu için 2 hafta boyunca üzüntüden ağlamış.
Bir gece rüyasında Korona’ yı çok rahat yenebileceğini ve dilek
taşına dileğini söyleyerek bütün insanların ve sevdiklerinin geri
geleceğini görmüş. Sabah kalkınca hiç düşünmeden yola koyulmuş. Az
gitmiş, uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş. Denizleri aşmış, okyanusun
ortasındaki adaya, korona ülkesine gelmiş. Adanın önünde kocaman
bir hapishane varmış. Ama sadece bir koğuşu doluymuş. İçindeyse bir
sürü kuş varmış. Ayşe her yeri aramış taramış ve en sonunda
hapishane anahtarını bulmuş ve kuşları buradan kurtarmış. Kuşlar
Ayşe’ye;
-“Teşekkür ederiz Ayşe. Dile bizden ne dilersen.” demiş.
Ayşe ise:
-“Bir şey değil. Sizden ricam, Kral Korona’yı bulup, yenmeme yardım
etmeniz.” demiş.
Kuşlar:
-“Kral Korona çok tehlikeli birisi, bizi hapis edip yiyordu. Tabii
ki onu yenmene seve seve yardım ederiz.” demiş
Ayşe:
-“Çok teşekkürler, haydi Kral Korona’yı bulup yok edelim.”
demiş.
Hep birlikte yola çıkmışlar. Korona’yı adanın ta öbür ucunda
bulmuşlar. Yolda anlaştıkları gibi kuşlar yukarıdan Korona’nın
üzerine ağ atıp onu bağlamışlar. Hapishaneye koymuşlar. Kral
Korona’nın yok edilmesi ile virüs ordusu da kendiliğinden yok
olurmuş. Ayşe çöplerin arsanda bir sabun bulmuş. Okyanustan
yeterince su ve sabunu bir kapta karıştırmış ve Kral Korona’nın
üstüne dökmüş. Kral Korona ölmeden önce:
-“Sizinle işim bitmedi. Çevrenize bu şekilde davranmaya devam
ederseniz ben yine geleceğim!” demiş.
Bu sözler Korona’nın son sözleriymiş. Korona ve ordusu yok
olmuş.
Ayşe rüyasında gördüğü üzere insanları geri getirmek için kuşlarla
vedalaşmış ve yola çıkmış. Az gitmiş, uz gitmiş, dere tepe düz
gitmiş. Köyüne vardığında, hemen köyün kenarında bulunan dilek
taşına gitmiş. Seslenmiş:
-“Ey koca dilek taşı insanları ve sevdiklerimi geri getir.”
Bir anda dünya eski haline dönmüş. Köyündeki herkes geri gelmiş.
Ayşe sevdiklerine kavuşmuş. Çevreci bir insan olarak mutlu mesut
bir şekilde hayatına devam etmiş.
Bu masalda burada bitmiş. Gökten üç elma düşmüş; biri anlatanın,
biri dinleyenin, diğeri Korona’yı yenen herkesin başına…
Zeynep ÖZEN
Yaş 9
Profesör Dr. Nasreddin Hoca Korana ile ilgili programa konuşmacı
olarak çağrılmış. Diğer konuşmacılar sözü o kadar uzatmışlar ki
konuşma sırası gelen hocaya :
“Süremiz doldu Korona’ ya karşı alabileceğimiz önlemleri iki cümle
ile özetler misiniz” diyen program sunucusuna:
“Sosyal Bilgiler dersi gördünüz mü? Gördüyseniz sosyal mesafeye
dikkat edin.” demiş.
Mert Bostan
Yaş 9